• Haberler
  • Genel
  • “Eğitim-öğretim sancılı başladı” – Kocatepe Gazetesi

“Eğitim-öğretim sancılı başladı” – Kocatepe Gazetesi

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol, eğitim-öğretim yılının Afyonkarahisar’da sancılı başladığını söyledi Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol, yeni eğitim-öğretim yılını değerlendirdi. Şenol, �-2015 Eğitim-Öğretim Yılı 15 Eylül tarihinde başladı. Ancak ziller yine dertli çaldı. Afyonkarahisar'da da bazı okulların eğitim öğretime hazır olmadığı görüldü. Merkez TOKİ Yatılı Bölge Ortaokulu'nun bahçesi resimlerde görüldüğü üzere hafriyat yığılı [&hellip]

"Eğitim-öğretim sancılı başladı"

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol, eğitim-öğretim yılının Afyonkarahisar’da sancılı başladığını söyledi

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol, yeni eğitim-öğretim yılını değerlendirdi. Şenol, “2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı 15 Eylül tarihinde başladı. Ancak ziller yine dertli çaldı. Afyonkarahisar’da da bazı okulların eğitim öğretime hazır olmadığı görüldü. Merkez TOKİ Yatılı Bölge Ortaokulu’nun bahçesi resimlerde görüldüğü üzere hafriyat yığılı bir şekilde ve su birikintileriyle kaplı vaziyettedir. Sosyal Bilimler Lisesi’nin bu öğretim yılına yetiştirilmesi gereken kız pansiyonu tamamlanamadığından açılamamış, açılmayacağı velilere bildirilmemiş ve öğrenciler mağdur edilmiştir. İl dışından gelen çocukların ne olacağı muammadır. BU konuyla ilgili muhatap dahi bulunamamaktadır. Yine aynı okulun bahçesi çamur ve su birikintileriyle doludur. Bu okulların kabulünü kim, neye dayanarak yapmıştır? Bin bir cambazlıkla yetersiz puan verdirdikleri okul müdürlerini öğretmenliğe döndürmekte jet hızıyla hareket eden İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okulları eğitim öğretime hazırlamakta sınıfta kalmıştır. Metin YALÇIN eseriyle gurur duyabilir. Bize gelen duyumlar okulların birçoğunun bu durumda olduğu yönündedir. Okul bahçeleri çöp içinde, inşaat artıklarıyla dolu ve sınıflar toz toprak içindedir. Pek çok okulda temizlik velilere düşmüştür. Ayrıca hatırlı, torpilli özel okulların yollarını ivedilikle yapan belediye, devlet okullarına gelince üç maymunu oynamaktadır” dedi.
ADALETSİZLİK ELEŞTİRİSİ
Milli Eğitim Bakanlığı’nun tutumunu eleştiren Şenol, “Yine TOKİ Sosyal Bilimler Lisesi’nde öğretmenlerin ders dağılımında büyük haksızlıklar yapılmaktadır. Birilerine çıkar sağlamak amacıyla dersler aynı branş öğretmenleri arasında eşit dağıtılmamakta, okul müdürü verilen dilekçeleri dahi almamaktadır. Bu idarecilik değil derebeyliktir. Bu eğitim-öğretim yılındaki en büyük sıkıntı MEB Yasası ve ardından çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile birlikte MEB’de hız kazanan kadrolaşma furyası oldu. Paralel yapılanmayı ortadan kaldıracağız diyerek yola çıkanlar MEB’de taş üstünde taş bırakmadı. Çıkarılan yasayla 4 yılını dolduran okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları, il milli eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdür yardımcıları ve MEB’de üst düzey yöneticiler olmak üzere tam tamına 76 bin yöneticinin görevlerine son verilecek bir süreç başlatıldı. Sözde paralel yapıdan şikâyet edenler, MEB’de kendi adaletsiz ve ahlak dışı paralel yapısını oluşturdu. Puanlamalardaki ciddiyetsizlikleri de zaman zaman kamuoyuyla paylaşmıştık. Emekli olanlara, kurum değiştirenlere, vefat edenlere, şu anda müdür olmayanlara 75 ve üzerinde puan verildi, komisyon üyesi geçici ilçe milli eğitim müdürleri kendilerine puan verdi. Üstelik geçici ilçe milli eğitim müdürleri kendilerine 95-100 puan vermişler” ifadelerini kullandı.
MİLLİ EĞİTİMDE BİRÇOK SORUN VAR
Eğitim alanında birçok sorunla boğuşulduğuna dikkat çeken Şenol, “MEB’de kadrolaşma şube müdürlüklerinde de yapılmaktadır. Bilindiği gibi şube müdürlüğü atamalarında sadece yazılı sınavdaki başarı puanının değerlendirme dışı bırakılarak, başarı sıralamasının tek başına sözlü sınav sonuçlarına göre oluşturulması hukuka aykırı bulunmuş ve söz konusu yönetmeliğin yürütmesi durdurulmuştu.MEB’in sözlü sınava dayalı şube müdürlüğü atamalarını iptal etmesini beklerken, MEB Müsteşarı Sayın Yusuf Tekin “Mahkemelerde olabilecek gelişmeler karşısında uygulayacağımız bir B Planımız hazırda bulunmaktadır” şeklinde açıklama yapmıştır. Yusuf Tekin’e B planının ne olduğunu sorduğumuzda ise B planının mahkeme kararını uygulamak olduğunu söylemiştir; ancak Tekin’in sözlerinden bu anlam çıkmamaktadır. Türk Eğitim-Sen olarak hukuku çiğneyen Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunduk. Mülakatla iktidara yakın kişilerin şube müdürü yapılmasına, emek, alın teri, liyakat, kul hakkının hiçe sayılmasına hiçbir şekilde tahammülümüz yoktur. Kendisini yüce mahkemelerin üzerinde görenler yargı kararlarını etkisiz kılmaya çalışsalar da, A, B, C planları olduğunu deklare etseler de adaletin terazisinden kaçamayacaklardır. Bu minvalde herkes bilmelidir ki; sendikamız şube müdürü atamalarının iptali içinde dava açacaktır. Merak ediyoruz; açacağımız davada yargı iptal kararı verirse, hangi plan uygulanacaktır?” diye konuştu.
MADDİ ZORLUK HATIRLATMASI
Eğitim çalışanlarının ekonomik bakımdan da iyi durumda olmadığını kaydeden Şenol, şöyle devam etti:
“Öğretmenler ve diğer eğitim çalışanları 2014-2015 eğitim-öğretim yılını maddi zorluklarla karşılamaktadır. Bütçeler her geçen yıl biraz daha sarsılmaktadır. 2013 yılında yapılan rezil bir toplu sözleşme nedeniyle çalışanlar Temmuz ayında zamlı maaş alamamış; 2014 yılında sadece 123 TL, 2015 yılı için ise yüzde 3+3 zamla yetinmek zorunda kalmıştır. Üstelik çalışanlar 2014 yılı için ne enflasyon farkı alacak ne de aile, çocuk yardımlarına artış yapılacaktır. Öğretmenler, akademisyenler, hizmetliler, memurlar, teknisyenler v.b. eğitim çalışanları için 2014 yılı maddi anlamda kayıp bir yıldır. Öğretmenlere, eğitim-öğretim ödeneği kapsamında 75+75 TL zam yapılmış ancak bu miktar, 666 sayılı KHK ile yapılan iyileştirme uygulaması sonucundaki kayıpları karşılamak için yeterli olmamıştır. Hatırlanacağı üzere öğretmenlerimizin kapsam dışı tutulduğu eşit işe eşit ücret uygulaması kapsamındaki memurlarımıza 1500 TL’ye varan iyileştirme yapılmıştı. Öte yandan HSYK seçimleri öncesinde hâkim ve savcılara 1155 TL zam yapılmıştır. Hâkim ve savcılara 1155 TL zam yapılırken, ne yazık ki diğer memurlara ve öğretmenlere enflasyon farkı dahi çok görülmüş, akademisyenlere de zam sözü unutulmuştur. Ayrıca eğitim-öğretime hazırlık ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına verilmesini yıllardır talep ediyoruz.” (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme