Eğitim Bir-Sen'den '5'li Çete' Hatırlatması

Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Numaralı Şube Başkanı Mustafa Arslan, 28 Şubat sürecinde rol alan sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin, vicdanlarda derin yaralar açtığına dikkat çekti

Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Numaralı Şube Başkanı Mustafa Arslan, 28 Şubat 1997 kararlarının yıldönümünde yazılı bir açıklama yaptı. Arslan, “28 yıl önce, hiçbir zaman demokratik yolla iktidara gelemeyen vesayet odaklarının, kanun, hak, hukuk, teamül, meşruiyet, görgü, nezaket, insaniyet gözetmeksizin, milletin hür iradesiyle seçilmiş hükûmete karşı yaptıkları darbeyi asla unutmadık, unutmayacağız. 28 Şubat, küresel sömürü çetesinin, millet düşmanı beynelmilel iş birlikçileriyle müştereken tezgâhladıkları, ‘bin yıllık’ temel değer ve dayanaklarımızı bütünüyle çökertmeyi amaçlayan çok yanlı, çok yönlü bir darbedir. Milletin hür iradesiyle işbaşına getirdiği demokratik yönetimi iktidardan indirmeye odaklanan darbeciler, millî iradeyi gasp, zenginliğimizi talan etmiş, özgürlüklere savaş açmıştır. Ekonomi, finans, eğitim hayatı, yargı, basın tahakküm altına alınmış, özgürlük ve medeniyet değerlerinden yana olan herkes, her kurum zorbaca cezalandırılmıştır. Millî iradenin idareye dönüşmesiyle ekonomide, yönetimde, demokraside, toplumsal barışta, gelir dağılımında iyileşmelerin başladığı bir dönemde, Türkiye’nin yolu kesilmek, yürüyüşü engellenmek istenmiştir” dedi.

“KAZANIMLARIMIZ GASPEDİLDİ”

O dönem TOBB Başkanı Fuat Miras, TESK Başkanı Derviş Günday, Türk-İş Başkanı Bayram Meral, DİSK Başkanı Rıdvan Budak ve TİSK Başkanı Refik Baydur’un rol aldığını hatırlatan Arslan, “28 Şubat, siyasi iradeyle birlikte Türkiye’nin ekonomik birikimlerine, yaşama heyecanına, inanç değerlerine, demokrasi irade ve talebine, eğitime, sağlığa, özgür basına, haber alma özgürlüğüne, aşımıza, ekmeğimize, emeğimize; maddi ve manevi varlıkları ile bütün Türkiye’ye, Türkiye’nin geleceğine yapılmış bir darbedir. Milletimiz, sabrı, feraseti ve dirayeti ile bin yıl süreceği söylenen zalim kuşatmanın zincirlerini kısa zamanda kırmıştır. 28 Şubat, ülkemizin insan hakları, düşünce ve demokrasi tarihinde kara bir lekedir. Bunu planlayanlar, uygulayanlar ülkeye ve millete çok büyük bir kötülük etmiş; hayallerimizi, heyecanımızı, umudumuzu, enerjimizi ve elbette kazanımlarımızı, birikimlerimizi gaspetmiştir. Zorbalığın egemen olmak istediği o zor zamanlarda, ‘beşli çete’ diye nam salan ihanet şebekesi içinde bazı sözde sivil toplum yöneticilerinin de olması, millet vicdanında derin yaralar açmıştır. Benzer tezgâhı daha sonraları ‘Ulusal Birlik Hareketi Platformu’ adıyla tertip eden bu vesayet savunucusu anlayış, milletin özgür iradesini ve demokratik haklarını elinden alanlarla doğrudan iş birliği yaparak emek, hak ve özgürlük mücadelesinin yüz karası, utancı olmuştur” ifadelerini kullandı.

Eğitim Bir-Sen'den '5'li Çete' Hatırlatması

“TAVRIMIZDA DEĞİŞİKLİK YOK”

Arslan, açıklamasına şöyle devam etti:

“Eğitim-Bir-Sen, ülkenin ve milletin geleceğinin tehlikeye girdiği o meşum ihanet sürecinde, varlık amacından taviz vermeden baskıya, yasaklara, haksızlığa karşı her türlü riski göğüsleyerek direnmiştir. Bugün de, milletin demokrasi ve refah alanını genişleten gelişmeleri, eskiye özlemle içine sindiremeyen hasmane tutumlara karşı tavrımızda bir değişiklik yoktur. Her türlü özgürlükler yasaklanırken, banka kasalarının hortumlandığı, ülkenin faiz, döviz, enflasyon batağında iflasa sürüklendiği o zor, sıkıntılı zamanlarda, tepki vermek şöyle dursun, bu zorbalıkları destekleyen bazı sivil toplum örgütleri, özellikle de sanayici ve iş adamlıklarını öne çıkaran malum derneğin, bugün demokrasi ve hukuk düzleminde yapılan icraatı eleştirmesini pek masum ve iyi niyetli görmüyoruz. Darbecilerden adalet önünde hesap sorulmuş, yargılanmaları sonrasında rütbeleri sökülen failler hapsi boylamıştır. Darbeleri tarihin karanlığına gömen iradenin ürettiği değerler, bilgide, eğitimde, sanatta, sosyal dayanışmada, demokrasi kültüründe, millî hassasiyetlerde, öz güven artırmada yüksek bir bilinç ve eylem kültürü ile kökleşmeli, kalıcı olmalıdır. Bu meyanda, çalışma hayatında açtığı derin yaralarla bir neslin travmasına dönüşen 28 Şubat’ın yasakçı zihniyeti geride kalmasına rağmen, o karanlık günlerin bir tortusu olarak hâlâ karşımızda duran mağduriyetler var. Bu mağduriyetlerin son bulması için yetkililere her fırsatta çağrıda bulunduk ve çağrıda bulunmaya devam ediyoruz. Adaletin tesisi ve kamu vicdanının rahatlaması için, 28 Şubat sürecinde zarar gören herkesin maddi ve manevi kayıpları tazmin edilmesini, haklarının ve itibarlarının iadesini sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, 28 Şubat cuntasını kınıyor; bu darbeye ve bütün darbelere alkış tutanları, destek verenleri unutmayacağımızı bir defa daha ifade ediyoruz. Bu vesileyle, ‘Savunan Adam’ eski Başbakan Necmettin Erbakan’ı vefatının 14. yılında rahmetle anıyoruz.”

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme