• Haberler
  • Genel
  • “Egemenlik, devlet kudretinin bir vasfıdır”

“Egemenlik, devlet kudretinin bir vasfıdır”

Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı tarafından, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle düzenlenen “TBMM’nin Açılışı ve Milli Egemenlik” konulu panelde Cumhuriyet'in kuruluşundaki şartlar ve milletin durumu ortaya konuldu 'İlk kurucu Meclis”Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan panelin yöneticiliğini Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı [&hellip]

"Egemenlik, devlet kudretinin bir vasfıdır"

Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı tarafından, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle düzenlenen “TBMM’nin Açılışı ve Milli Egemenlik” konulu panelde Cumhuriyet’in kuruluşundaki şartlar ve milletin durumu ortaya konuldu

“İlk kurucu Meclis”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan panelin yöneticiliğini Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şaban Ortak yaptı. Panele Rektörlük Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı Okutmanlarından Feyza Kurnaz Şahin ve Meral Şahin konuşmacı olarak katıldı. “TBMM’nin Açılışı ve Anlamı” konulu bir konuşma yapan Okt. Feyza Kurnaz Şahin, “1. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türk milletini temsilen, milli mücadeleyi gerçekleştirmek üzere kurulmuştur. Bu meclis, yeni Türkiye’nin ilk milli meclisi olması itibariyle 1. Meclis, Türk İstiklal Harbini zaferle neticelendiren, yeni Türk devletinin temelinin atıldığı ilk kurucu meclistir. Türk milletinin milli ruhunu temsil ettiği için de “Kuvay-i Milliye Meclisi” şeklinde tarif edilmiştir. TBMM, milli hudutlar dahilinde hayat ve istiklali temin, hilafet ve saltanat makamını korumak maksadıyla teşekkül etmiştir. Böylece Türk milletinin istiklal ve hayatını, sömürgeci anlayışın tahakkümünden ve zulmünden kurtararak, ona milli irade ve hakimiyet hakkını temin edip, amacına ulaşacaktır. Milletvekillerinin hepsi düşmanı vatan topraklarından atarak, mevcudiyetini ve istiklalini kurtararak, tarihi şerefini düşmanlara çiğnetmemek gayesinde olduğunu ifade etmektedir” dedi.
“TBMM açılışındaki ruhani durum önemli”
Şahin, TBMM’nin açılışı ile ilgili olarak da şunları söyledi: “Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mart 1920 tarihindeki seçim talimatıyla birlikte, kumandanlar ve su-baylar tarafından seçilen yeni mebuslar, ilk Osmanlı Meclis Mebusanından TBMM’ye iştirak etmişlerdi. Nisan ayının başından itibaren Ankara’ya gelmeye başlamışlardı. Mustafa Kemal Paşa, 21 Nisan 1920 tarihinde illere gönderdiği talim ile TBMM’nin 23 Nisan 1920 Cuma günü açılacağını bildirmiştir. Altı maddelik bu talimatta Meclisin ne şekilde açılacağı sırayla belirtilmektedir. TBMM’nin Ankara’da açılması ve toplanması için bir bina arandığı sırada Meclisin, İttihat ve Terakki Cemiyetinin 1. Dünya Harbinin sonlarına doğru yaptırmış olduğu Numune Mektebi binasında toplanılmasına karar verilir ve bu bina, aslında Türk mimarisinin sade bir örneğini teşkil etmektedir. Binanın handikabı ise çatısının tamamen onarılmaya ihtiyacı olmasıdır. Bunun için halk, kendi evlerinin çatısındaki kiremitleri sökerek, Meclis çatısının onarılması için katkı sağlamıştır. Meclisin açılışının Cuma gününe denk getirilmesi tesadüf değildir. Cuma namazının Hacı Bayram Camiinde kılınmasının ardından camide dualar okunur ve askeri bürokrasiden oluşan üst düzey kişiler halkla birlikte Hacı Bayram Camisinden TBMM’ye kadar yürürler. TBMM önünde kurbanlar kesilerek, dualar okunarak öğleden sonra saat 13.45’te Meclis açılır. TBMM açılışındaki ruhani durum önemlidir. Her şeye bu ruhani yönle başlamak, belki milli birlik ve beraberliği arttıran önemli unsurlardan biridir.”
“Önemli adımlar atıldı”
Yrd. Doç. Dr. Şaban Ortak ise yaptığı konuşmada, TBMM’nin açıldığı gün öğleden sonra Meclis başkanın seçilmesi için toplanıldığını belirterek, “TBMM açıldıktan sonra içte ve dışta bazı önemli adımlar atıldı. Bunlardan bir tanesi, o dönemde halk üzerinde olumsuz propagandaların olduğu dikkate alınarak, Mustafa Kemal’in Türk halkına yönelik hazırladığı beyannamedir. Bu beyannamede TBMM’nin neden toplandığı belirtilmiş ve TBMM’nin padişaha ve halifeye karşı bir hareketin temsili anlamında kurulmadığı vurgulanmıştır. Özellikle 8 Nisan’da Damat Ferit Hükümetinin yayınlamış olduğu fetva ve beyannamelerin halk üzerindeki olumsuz etkisini, yani Anadolu’daki hareketin bir isyan olduğu şeklindeki yanlış propagandayı nötralize etmek için kullanılmıştır” dedi. Okt. Meral Şahin “Atatürk ve Milli Egemenlik” başlıklı konuşmasında, “Bir milletin yok olmak üzereyken var olma savaşına girişini, var olduktan sonra daha yorgunluğunu atmadan tekrar, gelecek nesillere bağımsız bir ülke bırakmak için yaptıklarını kısa bir zaman dilimi içinde anlatmak mümkün değildir. Atatürk, siyaset ve düşünce tarihinde ilk defa milli egemenlik ilkesini ele alıp, savunan ve onu politik uygulamada başaraya ulaştıran insan olmuştur. Egemenlik, devlet kudretinin bir vasfıdır. İç hukukta, milli hukukta en üstün kudret; milletlerarası hukukta da bağımsız bir gücü ifade eder. Devletin iç hukukta egemen olması yani üstün gücü, iktidarı elinde bulundurması, milletlerarası hukuk alanında bağımsız olması ile mümkündür” şeklinde konuştu. Panel, konuşmacıların, öğrencilerin sorularını yanıtlamasının ardından sona erdi.

Bakmadan Geçme