Edep; Ya Hu – 29

Sizinle salât kapsamında olduğunu düşündüğüm bir dua halini paylaşalım.
Salât ikamesini tamamlayıp seccadeden kalkacağınızda hemen kalkmayın, tekrar secdeye gidin. Tabi secdeye gitmenin tehlikeli olduğu anlar değilse… Yani güneşin henüz doğduğu, henüz battığı veya tam tepede olduğu anlar değilse, secde için vakit uygunsa lütfen secdeye gidin. Ve af dileyin, tövbe edin, Allah’tan merhamet isteyin. Sonra deyin ki: “Allahım, eğer Emir geldiyse hazırım canımı vermeye.” Bunu her salâtın sonunda yapın.
Bu duaya devam ederseniz, bu hali yaşama tarzı haline getire, salât için seccadeye giderken sonrası için bir plan yapmazsınız. Çünkü salâttan sonra ölüme hazır olarak gittiniz! Bu öneriyi normal tanrısal hayattakilere anlatsak psikolog ve psikiyatrlar bu hali pek anlayamaz ve düzeltilmesi gereken bir psikoloji, bir ruh hali var sanırlar. Tabi duniHİ algıdaki dünyanın olaylara bakışı farklı, bizim bakışımız gibi değil. O zaman, bırakın onlar ölümden tanrısal olarak korksunlar, korkmakta haklılar da! Ama inananlar ölümle ilgili tanrısal korkularını yenmek için ölümle yüzleşirler. Ve nihayet geldiğinde ölüm onlar için kavuşmak ve bayram olur. Bu yüzden, her salâtın peşine secdeye gidin, o an emr gelmişse öleceğinizi düşünerek secdeye gidin. Bunu düşünün, korkmayın. Eğer ölüm emri gelmişse ne geri ne ileri gidebilir. “Duanın makbul olduğu hal olan secdede dua yapıyorum, kabul olur da ölürsem..” gibi düşünüp korkmayın. Nisa-78; “Ölüm emri gelmişse sağlam burçlarda olsanız da sizi bulur” diyor. Sağlam burçlarda olsanız, sağlam kalelere saklansanız da ölüm gelir sizi bulur. O yüzden, “böyle yapmakla kendi kendime ölümü çağırmış olmayayım” gibi bir endişeye girmeyin. Emr gelmişse ölürsünüz, zaten öyledir. Ama siz o anda gelecekmiş gibi ölüme hazır olun, öyle davranın. Secdeye gidip af dileyin, tövbe edin. Ölüm anında ne yapmak ne söylemek istersiniz? Mesela Kelime-i Şehadet! Söyleyin. “Allahım, hazırım” deyip Kelime-i Şehadet’te bulunun: Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduHU ve RasûluHU deyin ve emri bekleyin, emr gelmiş mi bekleyin. Gelmişse hayrlı olur inşaAllah. Biraz beklediniz, anladınız ki ölüm emri o an gelmemiş, o zaman şöyle deyin: “Alâ hazihiş şahâdeti nahyâ ve aleyhâ nemûtu ve aleyhâ nüb’asü inşaAllah: Allahım ben hazırdım, Kelime-i Şehadet’ini de lutfettin getirdim ama ölüm emrin gelmemiş. “Biiznillah hayat” emrin gereği yaşamaya devam ediyorum. Beni, az önce Biiznillah şehadette bulunduğum hal ile yaşat ve beni o şehadet üzere öldür ve beni o şehadet üzere yeniden dirilt.” O duanın Türkçe mânâsı budur. Emr gelmemişse bu duayı yap ve kalk. Yani hayata (tercihe) devam et, tercihine Rabbine yönelerek devam et.
Bunu yaptığınızda ne olur biliyor musunuz? Bir kere bu bir fiili duadır. O duayla demek istiyorsunuz ki; Allahım ne olursun emrin gelince beni secdede alıver. Rabbin kabul buyurur, olur inşaAllah. Tertemiz şekilde, salâtı tamamlamışken, secdedeyken, tövbeni yapmışken, Kelime-i Şehadet’li, abdestli böyle ölürsün inşaAllah. Böyle ölmenin sayfalarca müjdesi var…
Bu dua, bu hal senin salâtını da olumlu etkiler, salâtını dosdoğru ikame etmene yardımcı olur. Ve buna alıştığın zaman, her seferinde ölüm için hazırlık yapmış olursun. Çünkü senin için her salât yeni bir ölüm antrenmanı olur. Salâta gelirken geride bir iş bırakmamaya, ölüme hazır olarak gelmeye çalışırsın.
İnanın bu davranış sizi çok güzelleştirir. Ölümün tanrısal korkularından sıyrılırsınız, tanrısal ölüm korkusundan kurtulursunuz. Ayrıca bir hadisi de uygulamış, hayatınıza katmış olursunuz. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor: “Ölümü çok hatırlayınız.”