Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

Edep; Ya Hu – 27

“Dȗnillah-DȗniHi” tabiri üzerinde biraz duralım. Bu kavramı paylaşımlarımızın seyri içerisinde yeni izahlarla hep dile getirdik, gündem yaptık, gündem yapmaya devam edeceğiz. “Dȗn” kelimesi meallerde “Allah’tan gayrı, Allah’ın dışında” şeklinde anlamlandırılır. Örneğin, bir ayette “DȗniHi dua ettikleriniz, DȗniHi yöneldikleriniz” geçiyorsa, mealen “Allah’tan başka, Allah’tan gayrı, Allah’ın dışında seslendikleriniz” yazılır. Aslında bu yanlış bir meal değildir, ama noksandır, bu mananın ileri götürülmesi gerekiyor. Şimdi o mânâyı ilerletelim.
“Dȗnillah-DȗniHi” ne demektir? DÛNİLLAH “Allah’ın dışı” kavramını kaldıran bir ifadedir. Dȗnillah, Allah’ın dışı yoktur demektir. Lütfen burayı iyi yakalayalım ve bu manaya sahip çıkalım: Dȗnillah-DȗniHi “Allah’ın dışı” kavramını kaldırır. “Allah’ın dışı” kavramı kalkınca siz “Allah’ın dışındakiler yoktur” gibi bir cümle kuramazsınız, öyle bir fikir ileri süremezsiniz. “DȗniHi” bunu otomatik olarak kaldırır, Allah’ın dışında seslendikleriniz olamaz! “DȗniHi” dediğiniz zaman, Allah’ın dışında yönelilen, seslenilen bir şeyler kendiliğinden yok olur. Öyle olunca “Dȗnillah-DȗniHi” için “Allah’ın dışında seslendikleriniz yoktur” derseniz mânâ noksan kalır. Çünkü o zaman; sanki Allah’ın dışı var da orada birileri yokmuş gibi, orası boşmuş gibi bir mânâ oluşur ve zihninizde hep bir “Allah’ın dışı” kalır.
Esfele Safiliyn yapıdaki en önemli tehlike “Allah’ın dışı” kavramıdır. Kişi bu dünyaya Allah’ın dışı varmış gibi başlar, mesele zaten bu kavramın kalkmasıdır. İşte DȗniHi-Dȗnillah “Allah’ın dışı” kavramını kaldıran kelimedir. Bu kelimeler Kur’an’la mü’minlere verilmiş bir hediyedir. Bu sebepten “Dȗnillah-DȗniHi” kelimeleri meallendirilirken bu manaya gelir biçimde ve aynen kullanılmalıdır. Ayette geçtiği şekliyle “Dȗnillah veya DȗniHi” aynıyla yazılmalıdır, ama bu manalarda olduğu bilinerek. Aslında bunların yerine konulabilecek Türkçe veya Arapça bir başka kelime, bir başka mânâ yoktur! Siz onu normal hayatta kullanılan Arapça ile çözmeye çalışırsanız olmaz, o kelimenin dışarıdaki hayatta anlamı başkadır.
Yine Arapça mevzuuna geldik. Kur’an’a meal vermek, insanların günlük hayatta konuştuğu Arapça’da bu iş nasıl ifade ediliyorsa tercümeyi de ona uygun yapmak değildir. Bir şeyin Arapça yazılmış olması başka bir şeydir, onu Arapça’dan Türkçe’ye çevirmek başka şeydir. Arapça yazılmış bir mektubu Türkçe’ye çevirebilirsiniz. Bunu Arapça’nın kendi gramerini kullanarak yaparsınız, günlük hayatta nasıl kullanılıyorsa öyle çevirirsiniz. Ancak çevrilecek şey Kur’an ise iş öyle değildir. Örneğin “HU” kelimesi! “HU” kelimesini Araplar normal hayatlarında birbirlerine kullanıyorlar, “o” derken “hu” diyorlar. Ama iş Allah’a “HU” demek olunca, O’na “HU” demeniz birisine “o” demenizdeki “hu” değildir. Öyle sanar da öyle yazarsanız işe bir de cinsiyet katarsınız. Olmaz! Seslenilen, kastedilen Allah olunca “HU” bizim “ben sen o” deyişimizdeki “hu” değildir. Kelimeler Allah için kullanıldığında Allah’ın özelliklerine göre bir manadadır, artık onu kullandığınız insani manalarla değerlendiremezsiniz. Dolayısıyla, “Dȗnillah-DȗniHi” kelimeleri de dışarıdaki hayatta kullanılıyor olabilir. Ve normal yaşantıda kullanılan dildeki anlamı “bir şeyin dışında, fevkinde, bir şeyin üstünde” manalarında olabilir. Ama Allah söz konusu olunca hiç öyle değildir!
Kur’an’da DȗniHi-Dȗnillah geçtiğinde, yani bu kelime Allah için kullanıldığında “Allah’ın dışı” kavramını kaldıran bir mânâ içerir, orada Allah bize “Allah’ın dışı yoktur” diyordur. Bu yaklaşım “dışında bir ilah, dışında bir varlık” söylemlerini kökünden kaldırır atar.
“İnsan-30” ayetine şimdi bu açıkladığımız idrakla bakalım. Ayet diyor ki: “Ancak dileyen Allah’tır. Dȗnillah-DȗniHi dileyen ve dilemek yoktur.” Allah’ın dışı ve dışında birileri var zannediyorsan (öyle bir dileme olayı) yoktur! Ayette geçen fiil “dilemek” olduğu için dilemeyi konuşuyoruz: Bütün dilemeler Allah’ındır; Allah’ın izniyledir; Allah’ındır. Allah adına, Allah’ın yetkisiyle Allah’ındır. Böyle olunca, İnsan-29’da “dileyen Rabbine yönelir” önerisini işitip, ona itaat edip “ben teslimim” diyen kulun İnsan-30 hakikatini öğrenince cemaat olması kaçınılmazdır, hem de bir anda!

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER