Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Burcu Aydın

EDAŞ yönetiminin dikkatine ! – Kocatepe Gazetesi

Burcu Aydın 14 Aralık 2010 Salı 02:00:00
  Elektrik dağıtım şirketinin özelleştirilmesinin akabinde 1 Temmuz 2010 tarihinden itibaren 2 ayda bir ödediğimiz elektrik faturaları her ay tahsil edilmeye başlandı. Kamusal bir hizmet olan elektrik dağıtımı artık özel bir işletme tarafından sunulmaya başlandı. Dolayısıyla şirketin yönetim anlayışı gereği iki aylık elektrik tüketim bedeli ye-rine her ay kullanılan miktarın fatura edilmesi yadırganmadı. Her ne kadar iki ayda bir su iki ayda bir elektrik faturası ödemeye alışmış olsak da aylık tüketim tahsilatı tasarrufunu saygıyla kabullendik. Temmuz ayı öncesinde bir ay elektrik bir ay su faturası ödeme alışkanlığı olan dar ve sabit gelirli kesim için aylık ödeme biraz zorlayıcı oldu. Özellikle asgari ücretle geçinen ve emekli olan kesim için. Çünkü bu gruptaki insanlarımız bu ay elektrik faturası var diğer ayda su faturası şeklinde ödeme tablolarını ayarlıyorlardı.
Hoş iki aylık tüketim bedeli yerine her ay ödeme yapmak çok zor değil. Her iki şekilde de tükettiğiniz bedel tahsil ediliyor. Ama esas sıkıntı fatura tebliğinin ardından abonenin ödeme yapacağı sürenin kısa olması. Ödeme süresinin kısa olması kadar bir diğer sorunda pek çok kişinin memurların ve emeklilerin ayın 15’den sonra maaş almaları. Yani aylık olarak ödemeye başlanılan eletrik faturalarını ya kısa ödeme süresinde ödeyeceksiniz ya da gecikme faiz bedelini ödemek zorunda kalacaksınız. Sayın EDAŞ yöneticilerine bu durumu değerlendirmeleri tüm EDAŞ abonelerinin ortak ricasıdır. Bizlere sıkça iletilen ve dillendirmemiz istenilen bu durumu satırlarımız aracılığıyla takdirinize arz ediyoruz.
Hani töre cinayetlerine ve
silahsızlanmaya sondu
“Töre cinayetlerine son silahsızlanmaya son” yakın geçmişte daha düne kadar slogan ve reklam haline gelen bu sözleri popüler isimler televizyon kanallarında zikreder haldeydiler. Silahsızlanmanın ve töre adı altında can almanın insanlıkla, modern hayatla bağdaşmayacağı sıkça ifade ediliyordu. Toplumsal cinnet sonucu ortaya çıkan tek ve çoklu cinayetlerde ateşli silahların elde edilmesinin zor hale gelmesi vb alternatifler sıkça gündeme taşınır.
Toplumsal olaylarda, futbol maçları gibi program ve etkinliklerde, düğün magandalarının saçtığı kurşunlara hedef olup pisi pisine can veren insanların haberleri gazetelerde 3. sayfaları, televizyan haber bültenlerinde baş haber olarak hala yerini almamya devam ediyor. Bu durum devam ediyor olsun, dün öğle arasında televizyonda izlediğimiz bir haber şok edici türdendi.
Haberde TBMM alt komisyonunda silah taşıma yaşının 18’e indirilmesi ve silah edinmenin daha kolay hale geleceği yönünde çalışmanın meclis gündemine sunulacağı anlatıldı. İnanılır gibi değil. Hani duyda inanma derler ya. Ama çalışma ortada konu meclisin gündeminde. Silahsız ve psikolojisi sağlıklı bir toplum oluşturma çabaları ile bu yaklaşım bağdaşmıyor. En azından benim aklım sırrım almadı.
Silahın her türünün kolluk kuvvetinde jandarma ve poliste olması gerekirken, elin tetiğe dokunduğunda pek çok zaman birden fazla hayatın ters yüz olması artık daha mı kolay olacak? Çocukluktan gençliğe yeni adım atan insanların heyecanlar peşinde sürüklendiği süreçte silah edinmeleri ne kadar mantıkıl ve insanidir acaba? Hemen herkesin edinebileceği silahlarla daha güvenli bireylerden oluşan bir toplum mu kafasına göre yanlış yapana sıkan bireylerden oluşan bir toplum modeli mi hedeflenmektedir bilinmez. Umarım bu konu meclis gündeminde olması gereken biçimde değerlendirilir. Demeden sormadan edemiyor insan ilgili ve yetkili çevrelere. Hani töre cinayetlerine ve silahsızlanmaya sondu. Acaba toplumsal bellekte mi bir sorun var ya da sosyal içerikli mesajlarda bir karışıklık mı yaşıyoruz.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER