Ecer kadınların sorunlarını gündeme getirdi

Her geçen gün toplumdaki tüm kadınların biraz daha hak kaybına uğradığını, 10 yıllık süreçte kadına şiddet oranının yüzde 1440 arttığını kaydeden CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Dr. Mehmet Ecer, kadın sorunlarını gündeme getirdi

Cumhuriyeti Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Dr. Mehmet Ecer, hanımlara özel bir program düzenledi. Ecer, göreve seçilmesi halinde yapmayı düşündükleri hakkında bilgi verirken, katılımcıların sorularını cevaplandırdı.
“HAYDİ EL ELE VERELİM”
CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Neriman Bağ, katılımcıları selamladıktan sonra toplantının açılış konuşmasını CHP İl Kadın Kolları Başkanı Mesude İntepe toplantının açılış konuşmasını yaptı. İntepe, günümüzde kadın ile erkeği eşit görmeyen, kadınları sosyal hayattan koparan, eve kapatmak isteyen, kadını şiddete, işsizliğe mahkûm eden bunları savunan bir iktidarın işbaşında olduğunu söyledi. CHP’liler olarak her zaman olduğu gibi ülkenin birliğine, dirliğine, demokratikleşmesine, özgürleşmesine katkıda bulunacaklarını belirten Mesude İntepe; “Biz kadınlar canımızdan can verir, her türlü sorunlarla uğraşarak, evimizi, toplumumuzu, ülkemizi ayakta tutarız. Öyleyse kadınlarımız evlerinden çıkıp siyasete ağırlıklarını koymalılar. Oğlunuza, kızınıza, eşinize sahip çıktığınız gibi ülkemize de sahip çıkın. Bu güzel ülkeyi kucaklayın, koruyun kollayın. Demokrasinin, özgürlüğün, değerlerin ayaklar altında kalmasına izin vermeyin. Biliyoruz ki biz istersek; ev değiştirir, toplum değiştirir, ülkeyi, dünyayı değiştiririz. Haydi, el ele verelim.” dedi.
“GELİN BİRLİKTE ÇALIŞALIM”
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Mesude İntepe, hiçbir kadının hor görülmeyip, ötekileştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. İntepe; “Dil, ırk, inanç ne olursa olsun kadınlar başımızın tacıdır. Kadınlar olarak şiddeti ve cinsiyet ayrımcılığını ayaklar altına alarak mutluluğa, huzura yürüyelim. Size de bize de yakışan Türkiye’yi birlikte kuralım. AKP karanlığından kurtulma mücadelesi veren ülkemizi aydınlatalım. Kadınlarımız bunları yapar. Ben kadınlarımıza güveniyor ve inanıyorum. Tüm kadınlarımızı birlikte el ele kol kola çalışmaya davet ediyorum.” diye konuştu.
“AFYON’UN HAVASI SAĞLIK
İÇİN DÜZELMEK ZORUNDA”
CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Dr. Mehmet Ecer özgeçmişinden söz ederek katılımcılara kendisini hatırlatarak konuşmasına başladı. Hayatı boyunca her yerde, toplumun her kesiminde her insanın bire bir içinde olduğunun altını çizen Dr. Ecer; “Geçmişimden bugüne kadar ben toplumu oluşturan insanlarımızdan, sizlerden farklı birisi değilim. Şu ana kadar zaten hepimiz bir aradayız. Yıllarca hekim olarak birçok soruna çözüm bulmaya çalıştım. Takdir edileceği üzere hekim olarak belli noktalarda kişisel sorunlara çözüm bulabiliyorsunuz. Toplumun genelini iyileştirmek için daha yetkili daha etkin görevlerde bulunmanız gerekiyor. Birkaç gün önce basın ile paylaştım. Örnek vermek gerekirse çok kirli bir kentte yaşıyoruz. Ege bölgesinin hatta Türkiye’nin havası en kirli kentinde yaşıyoruz. O kadar jeotermalimiz var doğal gazımız var ama buna rağmen havası en kirli kentte yaşıyoruz. Poliklinikte ne kadar solunum sistemi ile ilgili hastalık varsa görüyoruz. Afyon’un havası düzelmedikten sonra solunum sistemi hastalıklarını düzeltmek mümkün değil. Bu nedenle kişiden bulaşma yerine toplumun bütününe yarar gösterecek işler yapmak adına zor bir işe soyunduk. İnşallah seçmenimizin desteği ile bu zor görevin altından kalkacağımıza yürekten inanıyorum.” şeklinde konuştu.
“ÜNİTER YAPIMIZ CİDDİ YARA ALDI”
Kadınların herkesin bildiği gibi Kurtuluş Savaşı’nda da erkeklerle yan yana savaşarak mücadele verdiğini, toplumun her yerinde kadının bulunduğunu belirten CHP Belediye Başkan adayı Dr. Mehmet Ecer; “Toplumumuzun yarısı kadınlardan oluşuyor. Kadınlarımızla bir elmanın iki yarısı gibiyiz. Ötekileştirme mümkün değil. Toplumun tüm alanlarında mutlaka kadınlarımızla birlikte olmalıyız. Herkesin bildiği gibi ülkemizde kadınların üzerinde çok ciddi sorunlar yaşamaktayız. Bu sorunları sıkmadan kısa bir değerlendirme yaparak aktaracağım. Ana başlıklar olarak ülkemizde son 10 yılda hepimizin takip ettiği üzere üniter yapımız çok ciddi bir yapı almıştır. Güzel ülkemiz neredeyse Başbakan’ın deyimi ile bir ‘Kürdistan’ oldu bittisi yaşamıştır. Maalesef bunu yaşıyoruz. Daha önce ‘İmralı ile görüşülmedi ve görüşenleri söylemek istemiyorum, hakaret tarzında konuşmalar yapıldı.’ denilmiştir. Ancak günümüzde gösterilen zaafla o zat muhatap kabul edilerek rutin görüşmeler yapıldı. Bilindiği üzere Anayasayı da birlikte hazırladılar.” ifadelerini kullandı.
“TOPLUMDAKİ KADINLAR
RENCİDE EDİLİYOR”
AK Partili yöneticilerin deyimi ile Türkiye’de Türk diye bir ırkın var olmadığı iddia edildiğini belirten Dr. Ecer şöyle konuştu: “Türküm, doğruyum, çalışkanım sözleri yasaklanmış, andımız kaldırılmıştır. Sıra İstiklal Marşımıza gelmiş, bir ilin vali yardımcısı İstiklal Marşı’nın zaten gereksiz bir uygulama olduğunu söyleyip, okunmasına gerek yoktur diyebilmiştir. Adana ilimizin valisi hakaret eder cümleler sarf edebilme cüreti gösterebilmiştir. Daha önce ise İçişleri Bakanımız ‘Hadi bir oynayın da göreyim.’ diyebilmiştir. Daha da ileriye gidilmiş, Başbakanımız toplantısına katılan bir kişiye ‘Ananı da al git.’ deme cüretinde bulunabilmiştir. Tüm bunlar toplumdaki kadınları rencide etmekten çekinmeyen bir anlayışın ürünüdür. Yeni yapılan kamu kurum ve kuruluşlarımızda, bazı bakanlıklarımızda, ilimizde devlet hastanemizde, Ziraat Bankası tadilatı sonrası tabelasından Türkiye Cumhuriyeti ibaresi kaldırılmıştır. Özellikle Atatürk ve silah arkadaşlarının isimlerini caddelerden, kamu kurum ve kuruluşlarından kaldırılması için adeta seferber olunmuştur. Atatürk adını taşıyan stadyumlar yeni spor kompleksleri yapılarak Arena olmuş, Recep Tayyip Erdoğan olmuş başka isimler verilerek yine Afyon özelinde Ali Çetinkaya’nın isimleri adeta unutturulmak istenmektedir.”
ON YILDA KADINA ŞİDDET YÜZDE 1440 ARTTI
Ekonomik olarak her ne kadar IMF’ye borcumuz kalmadı denilse de herkesin çok ciddi birer insan haline dönüştürüldüğünü söyleyen Dr. Mehmet Ecer şunları söyledi: “Hepimiz bir yerlere ya da birilerine uzun vadeli borçlandık. Devletin borcu azalsa da toplumda yaşayan insanların borcu giderek katlanarak artmaktadır. Şimdiye kadar ki Cumhuriyet döneminin kazanımları; SEKA, Şeker Fabrikaları olsun, Et Balık Kurumları olsun adete belli grup ve kişiler peşkeş çekilmektedir. Günümüzde yoksulluk sınırı 3 bin 470 lira, açlık sınırı bin 65 lira iken, asgari ücret maalesef halen 804 TL’dir. Ülkemizi yönetenler ısrarla dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olduğumuzu söylemektedir. Ama bu durum hiç birimize yansımamaktadır. Bu genel gidişattan çok rahatsızız. Özellikle kadınlar üzerinden de son 10 yılda çok ciddi sorunlar yaşıyoruz. Son 10 yılda kadına şiddet çok ciddi biçimde artmış yüzde 1440 katına ulaşmıştır. AKP iktidarı döneminde kadınlarımız elde etmiş oldukları hakları kaybetmektedir.” (Kocatepe Haber Merkezi)