“Eber ve Akşehir gölleri hayati öneme sahip”

Akarçay kapalı havzasında bulunan, 3 milyon yıllık geçmişe sahip Eber ve Akşehir göllerinin kuruduğunun önemle altını çizen Köksal, Akşehir ve Eber göllerinin bölge açısından hayati öneme sahip olduğunu, Akarçay havzasındaki bu iki gölün kurumasının nedenlerinin araştırılması ve kurtarılması için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Anayasanın 98.inci Türkiye Büyük Millet Meclisi içtüzüğünün 104.ve 105.inci maddeleri gereğince “Meclis Araştırması Açılmasını” talep etti.
“EBER GÖLÜNÜ BESLEYEN
DERELERİN ÖNÜNE YAPILAN BARAJ VE GÖLETLER KURUMADAKİ ANA ETKEN”
Türkiye’nin kuruyan ve risk altındaki göllerinin başında gelen Eber ve Akşehir göllerinin üç milyon yıllık geçmişe sahip ve bölge açısından hayati önem taşıyan göller olduğunu dile getiren Köksal, “Akşehir gölü 5. büyük tatlı su kaynağı iken, bu göle adeta göbek bağıyla bağlı olan Eber gölü 11. tatlı su kaynağımızdır. Sadece yağışlardan medet umarak bu gölleri kurtarmak mümkün değildir. Özellikle Eber gölünde gölü besleyen derelerin önüne yapılan gölet ve barajlar gölü besleyen yeraltı kaynaklarının azalmasına yol açan sondajlar, gölün doğal yapısında yer almayan türlerin göle bırakılması gibi etkenler kurumasına neden olmaktadır. Sondajlarla, göl düşünülmeden alınan sularla her iki göl adeta kurumaya terk edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
“GÖLLER BÖLGE HALKINA
EKONOMİK KATKI SAĞLIYOR”
Ekolojik yapısı altüst olan Akşehir ve Eber göllerinde her türlü uyarıya rağmen çevre kirliliği sorununun da giderilmediğini belirten Köksal, “Eber gölündeki endüstriyel atıklara çözüm bulunmamıştır. Hem Eber hem Akşehir gölleri bölge halkına önemli ölçüde ekonomik katkıda sağlamaktadır. Eber gölünde üretilen sazlar ve kamışlar yurtdışına ihraç edilmekte, Türkiye’ye döviz girdisi sağlamaktadır. Ayrıca her iki gölde de balıkçılık yaparak geçimlerine katkı sağlayan yurttaşlarımız vardır. Kütahya bölgesinden gelen kaynakların açılması durumunda, Eber gölünün kurtulabileceği ihtimalinin mutlaka değerlendirilmesi gerekmektedir. Endemik türlere ve göçmen kuşlara ev sahipliği yapan her iki gölde gerekli çalışmalar yapıldığı takdirde ve önlemler alınması halinde eski canlılıklarına kavuşabilecektir.” şeklinde konuştu.