Düzensiz göçmenler hayvancılığın geleceğini tehdit ediyor

Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nevzat Algan, düzensiz göçmenlerin hayvancılık sahasında çalışmalarının yakın gelecekte büyük sorunlara neden olabileceğini vurguladı. Algan, kurban bayramı öncesi sağlıklı kurbanlık seçimi için tavsiyelerde bulundu

Afyonkarahisar Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nevzat Algan, Kocatepe Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Burak Aydın’ın sorularını cevaplandırdı.
“YÖNETİM ÜCRETSİZ HİZMET
EDEREK CEPTEN PARA HARCIYOR”
Aslen Afyonkarahisarlı olduğunu belirten Oda Başkanı Veteriner Hekim Nevzat Algan, 2009 yılından itibaren klinisyen veteriner hekim olarak özel muayenehanesinde hizmet verdiğini söyledi. 2020 yılı Eylül ayından bugüne Oda Başkanlığı görevini yürüttüğünü belirten Algan, “Afyonkarahisar Veteriner Hekimler Odası yönetim kurulumuz 5 üyeden oluşuyor. Ayrıca denetleme kurulu, haysiyet divanı ve üst delegelerimiz var. Oda Başkanı olarak şahsım dâhil tüm kademelerimiz oda yönetimi olarak hiçbir şekilde ücret almadan gönüllülük esasına göre çalışıyoruz. Çoğu zaman bırakın maaşı, ücreti cebimizden para harcıyoruz.” dedi.
“VETERİNER HEKİMLER DÜN DE BUGÜN DE ÖZVERİYLE ÇALIŞIYOR”
Veteriner hekimlerin tarihte ve günümüzde her zaman vatansever özverili şahsiyetler olarak öne çıktıklarının altını çizen Algan, “Yüzbaşı Hüdai bey, Binbaşı Ahmet bey, Yüzbaşı Kemal Cemil bey Birinci Dünya Savaşı’nda ülkeyi kasıp kavuran ruam hastalığı ile mücadele ederken şehit oldular. Gerçekten severek yaptığım kutsallığına inandığım bir mesleğim var. Veteriner hekimlik mesleği; halk sağlığı, hayvan sağlığı, gıda güvenliğ, çevre sağlığı alanlarında hizmet veren bir meslektir. Kadim mesleğimizin ortaya çıkışının insanlık tarihiyle eş zamanlı olduğu düşünülmektedir. Ülkemizde 180 yıldır akademik eğitime sahiptir. Veteriner Hekimler Odası olarak bizler bu kutsal mesleğin memleket menfaatlerine en uygun şekilde uygulanmasını sağlamak için çalışmalar yapmaktayız.” diye konuştu.
“SIĞINMACILARIN
TARIM VE HAYVANCILIKTA ÇALIŞMALARI BÜYÜK SORUN”
Nevzat Algan, Türkiye’de tarım ve hayvancılığı öğrendikleri zamanlarda tarımın ve hayvancılığın ülke için lokomotif olduğunu ve o zamanlar Türkiye’nin kendi kendine yetebilen bir ülke olduğunu söyledi. Algan, “Son yıllarda maalesef kendi iç üretimimizle kendimize yetmeyen bir ülke haline geldik. İthalat yapmaya başladık. Bu konuda hayvancılık ve tarımda birçok faktör var. Girdi maliyetlerinin yüksekliği, üretimin çok pahalıya mal olması sorunları vardır. Bu sorunları zamanla aşabiliriz. Önümüzdeki en büyük sorunlardan bir tanesi düzensiz göçmenlerin, sığınmacıların tarım ve hayvancılık işinde çalışıyor olmalarıdır. Bizim ön görümüze göre bu telaffisi mümkün olmayan sorunlara yol açacaktır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla uğraşanlar da takdir ederler ki hayvancılık nesilden nesile aktarılan bir kültürdür. Hayvancılık okula giderek veya bir kurs alarak öğrenilemez. Koyunların üreme zamanında kuzulama zamanında koyun üreticileri sabaha kadar hayvanların doğumuna yardım etmek için ahırda beklerler. Düğüne, cenazeye gidemezler. Yani bu sonradan öğrenilecek bir iş değildir. Yalnızca sermaye ile yapılacak bir iş de değildir. Son yıllarda hayvancılık destekleme politikalarının bizi getirdiği nokta kendileri hayvan üreticisi olmadıkları halde sonradan yalnızca ekonomik girişimlerle, maddi yatırımlarla hayvancılık işletmeleri kuranlar yanlarında çalışacak iş gücü, işçi, çoban arıyorlar. Bu çobanlar düşük maaşlı veya yüksek maaşlı olsa da olumsuz şartlarda yerli halkımız çalışmak istemiyor. Buradaki boşluğuda Türkiye, Afyon’da Afganlar ve Suriyeliler doldurmuş durumdadır. Yurt genelinde ülkenin çeşitli yerlerinde duyuyoruz. Bunlar kısa zamanda kendileri müstakil hayvancılık yapar hale gelecekler. Belki bizim çocuklarımız onların yanında çoban olarak çalışmaya başlayacak. Bizim kültürel ve genetik hafızamızı silecekler. Belki hayvan üretecek vatandaşımız olmayacak. Bunları zaman zaman temas ettiğimiz siyasilere iletmekteyiz.” şeklinde konuştu.
“KURBANLIKLARIN KÜPELİ WEB SİTESİNDEN KAYITLARI DİKKATE ALINMALI”
Kurban bayramı öncesi kurbanlık hayvanın nasıl seçilip, nereden alınacağı, kurbanlık hayvan alımında nelere dikkat edilmesi gerektiğini açıklayan Algan, “Kurbanlık alımı tanıdık bilindik kişi ve işletmelerden yapılıyor. Biz hiçbir vatandaşın sağlıklı hayvan ve kurbanı teşhis etmesini beklemiyoruz. Bu yüzden bakanlığın bir sistemi vardır. Devletin resim veteriner hekimleri vardır. Bu veteriner hekimlerin yaptığı sağlık kontrollerinin çıktı ve verilerinin kaydedildiği bir sistem vardır. Öncelikle kesimlerini veteriner hekimlerin nezaretinde yapan işletmelerden kurbanlık almalarını tavsiye ediyoruz. Ama böyle bir imkan yokta bir işletme veya hayvan pazarından alım yapılacaksa hayvanların kulaklarında bakanlık tarafından resmi bir kulak küpesi vardır. Bu kulak küpesinde aşı kayıtları, hastalık kayıtları, kime ait olduğuna dair bilgiler yer almaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın resmi web sitesindeki uygulamadan, kulak küpesinden resmi kayıtları sorgulamak mümkündür. Bu sorgulamada hayvanların yaşları ve sağlık bilgilerini kontrol edebilirler. Vatandaşın alacağı hayvanda genel olarak dışarıdan fark edebilecekleri özellikleri; Tüylerinin düzgün ve parlak olması gerekir. Gözlerinde matlık, akıntı veya bir renk değişikliği olmaması lazımdır. Hızlı nefes alan, öksüren, çok zayıf, halsiz hayvanlar kurbanlık olarak tercih edilmemelidir.” ifadelerini kullandı.
>> Burak AYDIN’ın Özel Haberi