Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Şenkaya

DÜŞÜNE DÜŞÜNE GÖRMELİ İŞİ, SONRA PİŞMAN OLMAMALI KİŞİ

Mehmet Şenkaya 16 Nisan 2010 Cuma 03:00:00
  Geçtiğimiz Pazar günü Üniversite sınavı nedeniyle, erkenden, caddelerde yoğun bir trafik akışı vardı. Elinde uzun bastonla, kaldırımda yolunu bulmaya çalışan gözleri görmeyen (ama) bir vatandaşımız; eğri bir ağacın gövdesine omzunu vurdu. Kendini topladı. Yoluna devam ediyordu. Karşı apartmanın balkonundan bir kaç kişi bağırıyor, beklemesini istiyordu. Fakat; trafiğin gürültüsü bu sesleri boğuyor, duymasını engelliyordu. Biraz ilerde bu defa kısa demir direğe asılmış, trafik ikaz levhasına başını vurdu. O darbe yedikçe içim cız etti.. Çok üzüldüm. Aradaki mesafe uzak olduğu için yardım edemedim.
“Kurtuluş Caddesinden geçerken, iki ayrı mağazanın vitrininde büyük yazılarla asılı “Kapatıyoruz“ ve “Bitiriyoruz“ Levhası dikkatimi çekti..
Karşıda Endüstri Meslek Lisesi önüne sıra sıra dikilmiş, büyük reklam panoları görünce; okulun arka planda kaldığı belliydi. Bu şekliyle, mağazalardan farklı değildi.
Bir cephesine dükkan yaparak kapatmak yerine, ön tarafına pano dikerek örtmek, herhalde daha akıllıca bir iş oluyor.
Önünde çam ağaçları ve yeşil alanı ile şehrin en güzel eğitim kurumlarından biri olan okul; kesme taşlardan yapılmış, asar-ı antika. Ayrıca; önemli kişiler yetiştirmiş tarihi özelliği olan bir yapı.
Orta okulu ben de burada okudum. Diyebilirim ki; İhata duvarı üzerindeki korkuluk demirleri üzerinde benim de emeğim vardır. Yüksek sınıfta okuyan ağabeylerimiz demirini işledi. Kaynağını yaptı. Tesviye işi, boyası da bize kaldı. Burada; Ders yaptık. Güldük, ağladık. Koştuk, oynadık, düştük, kalktık pek çok kişi gibi unutulmayan hatıralar yaşadık.
Ankara’da ilk defa Büyük Dersane’yi kurarak, yurt çapında isim yapmış, rahmetli İbrahim Bağış gibi hocalarımız vardı. Tayinim çıktı, meslek hayatımda, öğrencisi olduğum; aynı okulda öğretmenlik yapmak da bana nasip oldu.
Karayolları, Çimento veya Travers Fabrikaları önleri gibi geniş cadde, duvarları boş dururken; Şehirde ferah ortamlar oluşturmak yerine, dar yerleri kullanarak sıkıntı yaratmak acaba ne kadar doğru?
Herkesin bildiği gibi, şehir içi yollarımız ve kaldırımlarımız istenilen ihtiyacı karşılayamıyor. Yapılan otobüs durakları bile fazla geliyor. Burada karşılaşan iki kişi, ya birbirinin geçmesini bekleyecek, ya da trafik araçlarının seyrettiği caddeye inerek yoluna devam edecek.
Üstüne üstlük Çevre Koruma birimleri tarafından, geri dönüşüm atıkları için, kaldırımlara konan koca davulu andırır kutular da; yer işgal ettiği ve geçişi engellediği gibi görünüşü hiç yakışık almıyor.
Şimdiki Veteriner Müdürlüğü yerinde meşhur: “Bahçeli Kahve” bulunuyordu. Maalesef getirisine tamah eden o zamanki zihniyet buraya 5-6 dükkan yaparak bahçe önünü kapattı. Tıpkı şimdiki Şehrin gözde okullarından biri olan Endüstri Meslek Lisesi’nin önünü Reklam panolarıyla kapattığı gibi.
Toplumun büyük bir kesimine hizmet veren: Okul, Cami, Müze, Hastane, Kışla gibi kurumlarla, resmi daire önleri hiçbir zaman kapatılamaz. Hatta, vatandaşın buraları daha iyi tanıması ve öğrenmesi için; tanzimi ve düzeni, bu işi çok iyi bilen çevre mühendislerince yapılmalı; ışıklandırma, yeşillendirme ile ferah bir ortamın yaratılarak güzelleştirilmesi sağlanmalıdır.
İnsanın her şeyi bilmesi mümkün değil. Biz, bazı önemli şeyleri istişare etmeden, kendimize göre gerçekleştirdiğimizi zannediyoruz ama; düştüğümüz hatanın bedelini de, başkalarına ödeterek vebale giriyoruz.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti