• Haberler
  • Genel
  • Düşündüğümüzü Yaşarız: Rezonans Kanunu

Düşündüğümüzü Yaşarız: Rezonans Kanunu

2019 yılında yayınlanan, son 2 ayda Türkiye'de yeniden çok okunan kitaplar listesinde yerini alan Rezonans Kanunu, insanın içindeki eşsiz gücü ortaya çıkarmayı telkin ediyor

Eski filmlerin unutulmaz sahnesidir: İlinden, ilçesinden kalkıp İstanbul’a gelen genç, “Ey İstanbul, seni yeneceğim” der. Kimi arabesk içerikli filmlerde o genç mutlaka yenilir; kimi toplumsal içerikli filmlerde ise o genç, çeşitli haksızlıklara uğrasa bile tüm engellerin üstesinden gelir…

Burada galiba, asıl mesele yenmek veya yenilmekten ne anladığımız…

Candan Erçetin, dillere pelesenk olan o şarkısında ne diyordu?

“Kazanmak neye yarar ki kaybeden olduğunda…”

Evet meselemiz, bizim kazanmamız, başkasının kaybetmesi anlamına gelmemeli. Bir de “kazanmak” kelimesinin içeriğini hangi duygularla, hangi yaklaşımlarla doldurduğumuza bakmamız gerek.

Bir insan sadece iyilik yapmayı hayal ederek, ardından da karşısına çıkan iyilik fırsatlarını değerlendirerek kendini galiplerden sayabilir. Tabii göreceli bir kavram olan ‘iyi’nin de kişiden kişiye değiştiğini söylemek gerek.

Başka bir insan için kazanmak, para ile özdeşleşir; diğeri için kariyer…

Pierre Franckh, insanın kendini başarabilmesine başka bir gözle bakıyor. Rezonans Kanunu isimli kitapta “Rezonans Kanunu’na göre sizi isteklerinizi gerçekleştirmekten alıkoyan sınırlar yalnızca kalbinizdedir” önermesinde bulunuyor.

Yazara göre, kalbinizle inandığınız konuların hayata geçme ihtimali, beyninizle inandığınız konuların hayata geçme ihtimalinden çok daha fazla. Çünkü araştırmalara göre kalbin insan bedenini çevresindeki enerjisi, beyninkinden daha yüksek. Kalp ister, beyin yapar. Beyin ister, kalp istemezse, sadece belli ezberlerle yol alınır.

Türk Aynştaynı Merhum Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, “Bilim+Gönül” ile insanlığın yüksek amaçlarına ulaşılacağını vurgulardı.

Bilimsel araştırmalar, bu iki kavramın güçbirliği yaptığında nasıl coşkun bir sel etkisi oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Rezonans Kanunu kitabı özetle bize şunu diyor:

“Kalbinle inan, beyninle öğren, ruhunla hayal et.”

Bizim kültürümüzde yer alan “iman varsa imkân vardır” cümlesinin Batı’daki karşılığı gibi…

Rezonans Kanunu, insanın düşündüklerini yaşadığını; belki de “korktuğunun başına geldiğini” anlatıyor. Ama hayat korkulardan ibaret değil; hastalıklara, yokluklara, türlü engellere karşı kalbinizle direndiğinizde, kapılar önünüze açılıveriyor.

Rezonans Kanunu, insanın geçmişini ve geleceğini birlikte değerlendirmeye sevk eden, okunmaya değer bir kitap.

Tıpkı bu yazı gibi…

Haber

(Kitabın yazarı Pierre Franckh/ Almancadan çeviri: Bengisu Akipek/Koridor Kitap)

Bakmadan Geçme