Dünyanın en büyük kadın STK'sı AK Parti

AK Parti Afyonkarahisar İl Kadın Kolları Başkanlığı tarafından 8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar günü dolayısıyla Afyon Anadolu Lisesi konferans salonunda ‘İslami Perspektiften Kadının Toplumsal Rolüne Genel Bir Bakış’ konulu konferans düzenlendi.
AKÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mebrure Doğan’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa kadınlar büyük ilgi gösterdi. Konferansın açılış konuşması yapan İl Kadın Kolları Başkanı Av. Ferda Ertürk, 2002 yılından bu güne kadar AK Parti iktidarları döneminde kadınlara yönelik bir çok düzenleme yapıldığını ifade etti. Ertürk, “Kadınlar olarak bir kez daha ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde her alanda eşitlik istediğimizi, daha mutlu ve güvenli hayatlar özlediğimizi dile getiriyoruz. Tüm dünyada kadınlarımız; kimi zorluklar yaşıyor, fırsat eşitsizlikleri ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalabiliyor. Bu sorunların aşılması için biz kadınlar hep birlikte ortak bir duruş geliştirmeli ve birbirimizin hakkına, hukukuna, özgürlüklerine sahip çıkmalıyız. Ülkemizde de kadınlarımız için birçok düzenleme yapılmasına rağmen henüz istediğimiz seviyeye ulaşılamamıştır. İktidar olduğumuz günden bugüne kadar, kadınlara yönelik yapılan tüm düzenlemelerde, insana hak ettiği değeri verme gayretinde olduk. Hükümetlerimiz; aile ve toplum hayatında kadını görünür kılarak işlevini artıracak tedbirler aldı” dedi.
4 MİLYON KADIN
ÜYE VAR
Dünya’da en çok kadın üyesi bulunan sivil toplum kuruluşlarının başında AK Parti’nin geldiğini vurgulayan Başkan Ferda Ertürk, 4 milyonu aşan üyeye sahip olduklarını belirtti. Ertürk, “Kadınlarımız için yapılan ve yapılması planlanan çalışmaların hiçbiri tesadüf değildir. Bilinçli olarak ve kararlılıkla hayata geçirilen politikaların sonucudur. Kurucu Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun güven ve destekleriyle sürekli güçlendik. 4 milyonu aşan üye sayısı ile Dünya’nın en büyük kadın sivil toplum kuruluşlarının başında gelen AK Parti Kadın Kolları, istediğimiz şartların oluşmasında en büyük sorumluluk ve görevin kendisine düştüğünün bilincinde hareket etmektedir. Sadece seçim günü değil, her zaman sahada olarak, 919 ilçede hane hane vatandaşlarımızın istek ve ihtiyaçlarını dinlemektedir. En çok da kadınlarımızı. Hayata her anlamda ‘can’ katan kadınlara yapılan her hizmetin, halkın sağlığına, huzuruna, mutluluğuna; dolayısıyla Hakk’a yapıldığını savunan anlayışımızla; tüm dünya kadınlarının özellikle de mazlum coğrafyada yaşayan kadınların ve Anadolu’ muzun değerli kadınlarının ‘Dünya Kadınlar Günü’ nü kutlar; refah, huzur ve barış içinde yaşayacakları bir gelecek dilerim” diye konuştu.
MEDENİYETE KADININ
KATKISI BÜYÜK
Konferansa konuşmacı olarak katılan AKÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Mebrure Doğan, İslam öncesi toplumlarda kadının sosyal statüsü hakkında bilgiler verdi. İnsanlığın varoluşundan itibaren kadın, toplum hayatının düzenlenmesinde önemli role sahip olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Doğan, açıklamasında şunları ifade etti: “Kadının sosyal alanda icra ettiği etkinlikler sayesinde insanlık gelişmiş ve medeniyetler kurulmuştur. Ancak hemen her devirde kadının ikincil varlık görülmesi, temel insanî haklardan mahrum edilmesi, kötü muamele görmesi, toplumda değersizleştirilmesi gibi bazı problemleri olmuştur. Günümüzde bu problemler azalmış görünse de varlığını kısmen sürdürmektedir. İslamiyet insanoğluna önerdiği yaşam biçimiyle tüm bu problemleri çözecek temel esasları belirlemiştir. Tarihe baktığımızda kadının değersizleştirilmesinin hemen tüm kültürlerde farklı biçimlerde var olduğunu görmekteyiz. Örneğin eski Yunan düşünürlerinden Aristoteles, Politika’da ‘Erkekler, zihnin veya aklın doğal timsaliyken; kadınlar, esirler ve barbarlar tabu olarak aşağı sınıfı teşkil eder ki bunlar, aklın yönetmesi gerektiği beden ve tutkularla temsil edilir’ demektedir. Platon’a göre ise erkekte bulunan kötü ruhlar ve canavarca boyutlar kadından intikal etmiştir. Grek düşüncesinin başta Hristiyanlık olmak üzere İbrahimî geleneğin dinleri üzerinde tesirleri olduğu iddiası düşünüldüğünde bu bilgiler önem kazanmaktadır.Kadına yönelik olumsuz algı bazen dinî esaslara da dayandırılıyordu. Yahudi ve Hıristiyan teolojilerinde ilk kadın tarafından işlenen ve erkeğin de işlemesine sebep olunan aslî günah anlayışı kadına yönelik olumsuz tutumların sebebi olarak gösteriliyordu. Oysa Kur’an, bu olayda Hz. Âdem’le Hz. Havva’nın şeytan tarafından müştereken kandırılarak günaha meylettiklerinden bahsedilmektedir.” (Kocatepe Haber Merkezi)

İSLAMİYET KADINA OY HAKKI DA VERMİŞTİR

“İslamiyet’le beraber kadınlar daha önce sahip olmadıkları bazı hakları elde etme imkânı bulmuşlardır” diyen Yrd. Doç. Dr. Mebrure Doğan, “İslâm’ın yarattığı inkılapların en büyüğü cahiliye devrinin kadın hakkındaki örf ve adetlerinin yıkılarak dayanağını akıl ve mantıkta bulan olgun esasların ve prensiplerin kurulmasıdır. Hz. Peygamber bu önemli değişiklikleri aşama aşama tatbik ederek önce kadını mal yada esir sayan anlayışı saf dışı etmiş, her vesile ile kadına hürmeti tavsiye ederek toplumun hak ve hürriyetleri olan bir ferdi olduğu kanaatini yerleştirmiştir. İslamiyet’le beraber kadınlar daha önce sahip olmadıkları bazı hakları elde etme imkânı bulmuşlardır. Araplarda evli kadın kocasının malı sayılır, kocası öldüğünde değil ona varis olmak kocasının diğer eşyasıyla birlikte mirasçılara mal olarak intikal ederdi. Oysa İslamiyet kadını ölen kocasına varis kılmıştır. Diğer taraftan İslam’dan önce mirastan hiç pay alamayan kadın, hem eş, hem evlat, hem anne hem de kardeş olarak mirastan pay sahibi olmuştur. Nikah ve boşanmada da kadın söz sahibi olmuş, kızların rızası olmadan velisi tarafından evlendirmesi men edilmiş, kadına da boşanma hakkı verilmiştir. İslamiyet kadına oy hakkı da vermiştir. O dönemde biat yoluyla seçilen yöneticilere kadınlar da biat etmiştir” dedi. Yrd. Doç. Dr. Mebrure Doğan’ın konuşmasının ardından konferans sona erdi