“Dün dediğimizin bugün de arkasındayız”
CHP Merkez İlçe Başkanı Dr. M. Kemal Demirkırkan, siyasetin temelinde ideoloji ve dava olması gerektiğini belirterek bir dava uğruna karşılık beklemeksizin yıllarca emek harcanmasına gerektiğine olan inancını dile getirdi. Şahsını hedef alan eleştirilere karşılık veren Demirkırkan “Dün dediğimizin bugün de arkasındayız” dedi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe Başkanı Dr. Mehmet Kemal Demirkırkan partide düzenlediği [&hellip]
CHP Merkez İlçe Başkanı Dr. M. Kemal Demirkırkan, siyasetin temelinde ideoloji ve dava olması gerektiğini belirterek bir dava uğruna karşılık beklemeksizin yıllarca emek harcanmasına gerektiğine olan inancını dile getirdi. Şahsını hedef alan eleştirilere karşılık veren Demirkırkan “Dün dediğimizin bugün de arkasındayız” dedi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe Başkanı Dr. Mehmet Kemal Demirkırkan partide düzenlediği basın toplantısı ile kendisine yöneltilen eleştirileri cevapladı.
İLK KİŞİSEL AÇIKLAMA
CHP Merkez İlçe Başkanı Dr. M. Kemal Demirkırkan, ilk kez alışılagelenin dışında bir basın toplantısı düzenleyeceğini ifade etti. Dr. Demirkırkan, CHP Merkez İlçe Başkanlığı görevine geldiği süreç itibariyle ilk kez kişisel bir basın açıklaması yapacağını vurguladı. Bugüne dek sürekli Afyonkarahisar’ın yereli ve ülke gündemine yönelik basın açıklamaları yaptığını dile getiren Dr. Demirkırkan; “Bu basın açıklamamın temelinde bana karşı yapılan saldırılar var. Öncelikle hayatı ve siyaseti nasıl gördüğümü anlatmak istiyorum. Bir kere siyasetin temelinde ideoloji ve dava olmalıdır. Bir dava uğruna karşılık beklemeksizin yıllarca emek harcanmasına gerektiğine inananlardanım. Bu dava inancı ancak sağlam bir ideoloji ile birlikte olabilir. İdeolojik bilinci eksik kalması ya da kişisel çıkarlar uğrunda göstermelik yapılması durumunda şahıslar belli mevki ve makamlar için mücadele edebilirler. Ancak bu durumda hiçbir zaman gerçek bir güç odağı ya da iktidar çıkmaz.” dedi.
“BAZILARININ SONU
HÜSRAN OLACAK”
Dr. M. Kemal Demirkırkan, siyasette göstermelik açıklamalar ve atraksiyonların bazılarını kandırabilir ancak tüm toplumu ve yol arkadaşlarını kandırmanın mümkün olamayacağını söyledi. Uzun soluklu siyaseti özünde temiz ve ahlaklı, etik değerleri bilen ve uygulayan kişilerin yapacağı iş olarak tanımlayan Dr. Demirkırkan; “Bizler din, dil, ırk, mezhep, bölge ve cinsiyet üzerinde politika yapanlara karşı özgürlükleri savunarak çağdaş demokrasinin geliştirilmesini hedefliyoruz. Bunu yaparken de hem partimizi ön planda tutmaya ona leke gelmemesine özen gösteriyoruz. Ancak partimizin içindeki bazıları kişisel çıkarları gereği birilerini yıpratmaya çalışırken partilerine zarar verdiklerini göremeyecek kadar gözleri kör olmuş vaziyette. Kendisine rakip gördüklerini engellemeye çalışmaktan başka bir şey düşünmeyen, politika üretmeyen, karalama ile uğraşan siyaset bencili insanların sonu hep hüsran olmuştur. Bundan sonra da hüsran olacaktır.” diye konuştu.
“SESSİZLİĞİMİ BOZMAK
ZORUNDA KALDIM”
Siyasette belli bir süreyi doldurduğunu söyleyen CHP Merkez İlçe Başkanı Dr. M. Kemal Demirkırkan, bu süreçte şahsına yapılan eleştirileri hep saygı ile karşıladığını kaydetti. Eleştirilerin hep iyi niyetle yapıldığını ön gördüğünden söz eden Dr. Demirkırkan; “Şahsıma yapılan eleştirilerin siyasi polemik konusu olmasın, partimize zarar gelmesin diye bir çok eleştiriye cevap dahi vermedim. Çoğu zamanda dilimi ısırdım. Ancak son günlerde partimizde belli makamlara gelmiş şahıslar tarafından maksatlı olarak yaptırılan haberler nedeniyle bu sessizliğimi bozmak zorunda kaldım. Uzun soluklu ve temiz siyaset beklentisi olan birisi olarak artık şahsıma yapılan asılsız eleştirileri cevapsız bırakmayacağımı belirtmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
“SÖZDE YAYIN
ORGANINDAN SÖZDE HABER”
Dr. M. Kemal Demirkırkan, geçtiğimiz hafta internet üzerinden siyasi dedikoduları haber yapan “sözde bir yayın” organınca CHP İl eski Başkanının kendisine “kapak” yaptığı şeklinde dedikodu kaynaklı bir haber yayınlandığını söyledi. Demirkırkan; “Bu haberin detaylarını paylaşmak istiyorum. Aslında pek çok kişi tarafından bu haber bilinmektedir. Atilla Keskin ilimizi iki kez ziyaret etti. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının davasında idama mahkum edilen ve o dönem içerisinde idama mahkum edilmesine rağmen idam edilmemiş bir şahıstır. Keskin’in ilk ziyareti Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anma idi. Bu toplantıya biz Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına duyduğumuz saygıdan, sevgiden dolayı o tarihi yaşayan birisinden dinlemek adına severek katıldık. Atilla Keskin’le birlikte her gelen misafire yaptığımız gibi nezaketimizi bozmadan misafirperverliğimizi gösterdik.” ifadelerini kullandı.
“KARALAMA KAMPANYASI YÜRÜTÜYORLAR”
CHP Merkez İlçe Başkanı Dr. M. Kemal Demirkırkan, Attila Keskin’in Afyonkarahisar’a gelip gidişinin ardından onunla ilgili röportajların kendilerine ulaştırıldığını belirtti. 30 Mart 2013 tarihinde şehre ilk ziyaretini yapan Keskin’in 1 Eylül 2013 tarihinde Dünya Barış Günü’nde konferans vermek üzere o dönemki İl Başkanı Yalçın Görgöz tarafından davet edildiğini aktaran Demirkırkan; “Bu süreçte biz Atilla Keskin’in o dönemde yaptığı basın açıklamalarına şahit olduk. Bunları görünce Atilla Keskin’in yeniden ilimize davet edilmesinin partimize bir yarar getirmeyeceğini belirttik. Bununla ilgili dilekçelerimizi de verdik. 30 Ağustos 2013 tarihinde Atilla Keskin gelmeden bir gün önce verilmiş bir dilekçedir. Biz Atilla Keskin’in ikinci kez gelmesini istemedik. Çünkü İl eski Başkanımız ve onunla hareket ettiğini düşündüğümüz bir kaç kişi ve Gençlik Kolları eski Başkanımız olmak üzere sürekli bir karalama kampanyasına girmiş durumdalar. Benim adımın da geçtiği kampanyalar düzenliyorlar.” ifadelerine yer verdi.
“TÜRK ASKERİNİ
İŞGALCİ OLARAK GÖRÜYOR”
“Biz Deniz Gezmişler’e ve onların ruhuna saygılıyız.” diyen Dr. M. Kemal Demirkırkan şöyle konuştu: “Her zamanda saygılı olup sevgi ile yad edeceğiz. Ancak Atilla Keskin bizim açımızdan bu saygıyı fazlasıyla hak etmemektedir. Karşı gelişimizin nedenleri var. 28 Mart 2013 tarihinde internette yayınlandı. Bize geliş tarihi ise 30 Mart’tır. Diyarbakır Nevruz kutlamaları ve oradan Kandil’e uzanan bir yolculuğa katılan Keskin anılarını paylaşmıştır. Kısaca bu anılarına yönelik ifadelerini aktaracağım. Keskin, ‘Ayağa kalkmış, sokağa dökülmüş ve artık geriye dönüşü olmayan bir halk mücadelesi gördüm.’ diyor güneydoğuda ve doğu anadoluda. ‘Burası sömürge mi yarı sömürge mi? Birlikte mi olacak ayrı mı olacak? Bir sürü ıvır zıvır şeyler söylendi. Şimdiki düşünceme göre tamamen ıvır zıvır şeyler. Çünkü Türkiye’de somut bir şekilde görebiliyoruz. Burası işgal edilmiş.’ Yani askerimizi, Türk güçlerini işgalci olarak gören bir zihniyetten bahsediyoruz.”
KESKİN’İN İFADELERİNİ HATIRLATTI
Atilla Keskin’in sözünü ettiği anılarında, “Bu halk barış istiyor. Ama aldatılmaktan gına gelmiş. Ama bu işgal güçleri bu bölgede kalır (Türk askeri) işgale devam ederse bu ülkeye barış marış gelmez.” ifadelerini hatırlatan Demirkırkan şunları söyledi: “Atilla Keskin, ‘Sen gideceksin şehrin en iyi yerine askeriye yapacaksın. En iyi yerine Ne Mutlu Türküm diye yazacaksın. Her yere bayrak asacaksın. Her yere Atatürk, Mehmetçik resimleri asacaksın ve halkın nefes alabilecek ortamlarını ortadan kaldıracaksın. Ondan sonra barış gelsin diyeceksin.’ Mehmetçik resimlerini, Türk Bayraklarını, Atatürk posterlerinin, insanları, bölge halkının nefes almasını engelleyen bir yapı olarak ifade eden bir şahıstan bahsediyoruz. ‘İşgal güçleri çekilmedikçe veya etkilerini yavaş yavaş azaltmadıkça BDP’de, Kandil’de, İmralı’da ne konuşursa konuşsun, ne yazılırsa yazılsın bu ülkeye barış marış gelmez. Bizim nasıl kırmızı beyaz bir bayrağımız varsa, Kürt arkadaşlarımızın, dostlarımızın, Kürt halkının bayrağı da kırmızı, sarı, yeşildir. Artık Türkiye’nin ve Türk’ün bunu yavaş yavaş içine sindirmesi lazım.’ gibi v.s. ifadeleri bulunmaktadır.”
“TÜZÜĞÜ OKUMADAN
YÖNETİCİLİĞE KALKIŞMAYIN”
Dr. M. Kemal Demirkırkan, Atilla Keskin’in konu ile ilgili olarak kendilerini halkı için feda eden gerillaların ne kadar insancıl olduğundan bahsettiğini söyledi. Keskin’in ifadelerini ile herkesin neyi anlatmak istediğini çok iyi bildiğini belirten Demirkırkan; “Bize bu yayınları ulaştıran arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Biz bu yayınları gördüğümüz de tepki gösterdik. Bu yazılar üzerine Sayın Atilla Keskin’in ilimize barış konferansı vermek üzere gelişinden önce bir dilekçe vererek durumu anlattım. 1 Eylül Dünya Barış Günü konferans programının iptal edilmesi gerektiğini bildirdim. Bunları anlattığım dilekçemi resmi olarak İl Başkanlığına gönderdim. Sonucunda Sayın İl Başkanımız bunu kale almadı. Konferans yapıldı. Bizim yerelde en çok tıklanan haber sitelerinden biri bunu haber yapmış. İl Başkanımızın ismi ile bir açıklama kalema alınmış. Yalçın Görgöz haber başlığında, ‘Keskin’le aynı görüşte değiliz’ demiş. Görüşlerine katılmadığınız bir kişiyi program için davet edip ağırladınız. Sizin partinize birşey katmadığını düşündüğünüz, görüşlerinizi paylaşmadığınız bir insanı Afyonkarahisar’a niye davet ediyorsunuz? Bence bunların düşünülüp kararların ona göre verilmesi gerekiyor. Ayrılıkçı Kürt milliyetçisi birinin partine ne katmasını bekliyorsun? Bu durum fikir ifade özgürlüğü ile açıklanabilir mi? Biz o gün ne dediysek bugün de arkasındayız. CHP tüzüğünü okumadan, programını zihinlere kazımadan kimse yönetici olmaya kalkmasın.” >> Burcu AYDIN’ın haberi
CHP’de delege seçimleri başladı
CHP Merkez İlçe Başkanı Dr. M. Kemal Demirkırkan, mahalle delege seçim sürecinin başladığını açıkladı. 15 Ağustos’da başlayan delege seçimlerinin 6 Eylül Perşembe günü tamamlanacağını söyledi
Merkez İlçe Başkanı Dr. Mehmet Kemal Demirkırkan, CHP’de delege seçimi sürecinin genel seçim nedeniyle ertelenmek zorunda kaldığını kaydetti. CHP’nin bu nedenle diğer siyasi partilere göre bir yıl arkadan geldiğini söyleyen Demirkırkan şöyle konuştu: “Delege seçim süreci 15 Ağustos tarihinde başladı. 6 Eylül tarihine Türkiye’nin her yerinde her mahalle de mahalle delege seçimleri yapılmaktadır. Ekim ayı itibariyle İlçe Başkanlıkları ve İl delegasyonunun seçimleri başlayacaktır. Ekim ayı sonu Kasım ayı başında ise İl Başkanlığı delege seçimleri ve Aralık ayında da büyük kurultay yapılacak. Bu sözünü ettiklerim normal süreçtir. Ancak ülkemizin gündemi çok hızlı değişmektedir. Bir genel seçim havasının hakim olduğunu da unutmamak gerekir. Olası bir erken genel seçim doğrultusunda bu süreç ertelenebilir.”