Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

“DOSDOĞRU KIL” VE “DOSDOĞRU OL”

“(Ey Muhammed! ) kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı ikâme et / dosdoğru ve hakkıyla kıl, çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alı kor.” (Ankebut:45)
Ankebut suresi 45. Âyetten de anlaşılacağı gibi; Dosdoğru kılınan namaz, bizi kötülükten alıkoyan ve bizi dosdoğru bir Müslüman kılan namazdır. Bu ve daha başka ayetlerde geçen “Namazı ikâme et; dosdoğru kıl” emrini “Namazı dosdoğru, hakkıyla, cemaat halinde kıl ve dosdoğru ol” şeklinde anlamak îcap eder.
Namazı dosdoğru kılanlar ve dosdoğru olanlar Fatiha suresinde sözü edilen “Sıratı müstegım” talebinde bulunan ve sıratı müstegımde yürüyen “ ve Allah’ın “Nimet verdiği” nebîler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerle beraber (Nisa: 69) olanlardır.
Kur’an-ı Kerimde hem namaz, hem Kur’an hem de Allah’ı anmak, tesbih etmek manalarında geçen zikir üç türlüdür:
1- Dil ile zikir: Sübhanellah, Lailahe illallah demek gibi; 2. Beden ile zikir: Namaz kılmak, oruç tutmak gibi, 3. Kalb ile zikir, her an Allah (c.c.) ile bir ve beraber olmak ve biz onu görmesek te O’nun bizi gördüğünü düşünerek dosdoğru bir hayat yaşamaktır.
Celal Yıldırım da zikri şu şekilde açıklamıştır:”Zikir yalnız Allah’ın Celâl ve Cemal sıfatlarını, anmak, tehlîl ve tekbîr, tesbih ve tahmîdde bulunmak değildir. Helâl ve haram sınırlannı bilmek, aldığına ve sattığına dikkat etmek, tezgâh başında, masada, tarla ve bahçede, fabrika ve atelyede Allahı hatırlayarak dosdoğru iş görmek te zikirdir.” (Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslâm Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/256.)
Emrolunduğun Gibi Dosdoğru Ol!
İslâm dinin önemle üzerinde durduğu konulardan biri de doğru ve dürüst olmaktır. Yüce Allah:
“Festekim kemâ umirte ve men têbe meake ve lâ teTğav, innehu bi mâ ta’melûne baSîr(baSîrun). “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür” “(Hud: 112) buyurmaktadır.
Abdullah b. Abbas diyor ki, “Bütün Kur’an sureleri içinde Allah Resûlüne bu ayetten daha ağır ve daha çetin bir ayet inmemiştir. Bu nedenle Peygamberimiz: “Hud suresi ve benzerleri beni ihtiyarlattı.” (Tirmizi, Tefsir-ül Kur’an, 57, V, 402) buyurmuşlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti Hak Dini Kur’ân Dili tefsirinde şöyle izah etmiştir:
“…Bu âyette Resûlullah’a “beni ihtiyarlattı” dedirtecek kadar zor gelen nokta, istikamet emrinin asıl kendisiyle ilgili olan kısmından ziyade, ümmetiyle ilgili olan kısmı olsa gerektir. Zira buyuruluyor ki: Seninle beraber tevbe edenler de. Yani şirkten tevbe edip de imanda seninle beraber bulunan, müslüman olan herkes de tıpkı senin gibi dosdoğru olsun.” (Hak Dîni Kur’ân Dili Hud suresi: 112)
Bir müslümanın doğru olması yetmez; Ben doğruyum diyen ve doğru olan müslümanın aynı zamanda doğrudan ve doğrulardan yana olması ve doğrularla bir ve beraber olması gerekir.
Nitekim bir başka ayette buna dikkat çekilir:
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe 9/119)
“Müslüman, doğru sözlü olan ve yalan söylemeyen insandır.(Ahzab suresi: 70; Hac suresi: 30)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti