• Haberler
  • Genel
  • Doğu Türkistan'da zulüm nedeni İslamiyet ve Türklük

Doğu Türkistan'da zulüm nedeni İslamiyet ve Türklük

Türklük ve İslamiyet'in çıkış noktası olan Doğu Türkistan'da yaşanan zulmün nedenini İslamiyet ve Türklük olarak açıklayan Mustafa Yiğit, Doğu Türkistan'ın soydaşlık ve kardeşlik unsurları dışında önem taşıdığını söyledi. Yiğit, dünyaya hâkim olunacak kapı olan Avrasya'ya Doğu Türkistan sayesinde sahip olunabileceğini belirtti Alternatif Politikalar Merkezi genç uzmanlarından Mustafa Yiğit, Rüştü Kaya ve Batur Dostum Doğu Türkistan [&hellip]

Doğu Türkistan’da zulüm nedeni İslamiyet ve Türklük

Türklük ve İslamiyet’in çıkış noktası olan Doğu Türkistan’da yaşanan zulmün nedenini İslamiyet ve Türklük olarak açıklayan Mustafa Yiğit, Doğu Türkistan’ın soydaşlık ve kardeşlik unsurları dışında önem taşıdığını söyledi. Yiğit, dünyaya hâkim olunacak kapı olan Avrasya’ya Doğu Türkistan sayesinde sahip olunabileceğini belirtti

Alternatif Politikalar Merkezi genç uzmanlarından Mustafa Yiğit, Rüştü Kaya ve Batur Dostum Doğu Türkistan ve Kerkük konularının ele alındığı programda sırayla sunum yaptılar. Programda ilk sunumu Mustafa Yiğit gerçekleştirdi.
DOĞU TÜRKİSTAN KÜLTÜR KÖKÜ
Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler Bölümü mezunu Mustafa Yiğit, “Yalnızlığa İtilmiş Kültür Köklerimiz Doğu Türkistan” başlıklı sunum yaptı. Akademik veriler ve tarih kitaplarının dışında bir sunum yapacağını belirterek konuşmasına başlayan Yiğit; “Soydaşlarımızın, dindaşlarımızın yaşadıkları sıkıntıları birinci ağızdan anlatmak istiyorum. Bunu daha çok kardeşlerimizin acılarını paylaşabilmek adına resmi söylemlerin dışında gerçekleştirmenin çok daha yararlı olacağına inanıyorum. Ben Doğu Türkistan’dan bahsedeceğim. Doğu Türkistan bizim kültür köklerimizdir. Medeniyetimizin ilk noktalarıdır. Çin’in tamamen batısında bulunan bir noktadan bahsediyoruz. Burası dünya tarihinde Türklüğün ilk ortaya çıkış noktasıdır. Ama buraya gelmeden önce paylaşmak istediğim nokta; Ben 3 sene bu bölgenin biraz batısında bulunan bir bölgede ikamet ettim. 1999-2002 Yılları arasında Düşembe’de yaşadım. Benim babam 24 yıl Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan bir öğretmendir. Bakanlığın açmış olduğu sınavlar dâhilinde Ankara Üniversitesi ile ortaklaşa yürütülen Türkçe Öğretim Merkezlerinde öğretmen olarak Düşembe’de göreve başladı.” dedi.
ALLAH’IN SELAMINA İÇTEN KARŞILIK
Düşembe’ye gitmeden önce nasıl bir yer gidecekleri yönünde kafasında bir soru işareti bulunduğunu kaydeden Mustafa Yiğit, Türk soydaşların kendilerinden farklı olmadığı düşüncesi ile oraya gittiklerini belirtti. Bildikleri bir yere gitme rahatlığında havaalanına indiklerini kaydeden Yiğit; “Her şey bize benziyordu. Güzel olan nokta halen bugün bunu gerçekleştirebiliyorsunuz, selamünaleyküm dediğinizde buradan 10 bin kilometre öteye herkesin size karşılık vererek gözlerinizin içine bakarak, ciddi anlamda Allah’ın selamı üzerinize olsun dediklerini görmek mümkündür. Tacikistan’a gittiğimizde ise tamamen manevi yoğunlukta olunuyor. Tacikistan ve Düşümbe’nin tarihimizde ayrı bir önemi var. O topraklarda kurtuluş mücadelesi verilirken başkaca kurtuluş mücadeleleri de var. Asya’daki Türklüğün parçalanmaması oradaki Türklerin esaret altına girmemeleri için verilmiş mücadeleler var.” diye konuştu.
“SADECE TÜRK MÜSLÜMAN OLUR DENİLDİ”
O topraklarda şehit düşen Enver Paşa’nın kabrini ziyaret ettiklerini ve bu toprakların selamını Afyonkarahisar’a getirdiklerini söyleyen Mustafa Yiğit, binlerce Türk’ün bağımsızlık uğruna yere serildiği, Ruslar’ın teknolojik silahlarına karşılık yokluk içinde savaş verildiğini söyledi. Düşembe’de öğretmen babasının ve kendisinin ilgi alanları gereğince tarihe yoğunlaştıklarını, Enver Paşa üzerine yoğunlaştıklarını kaydeden Yiğit; “Tarih ve kültür bağlarımızı nasıl kurarız diye bunun üzerine yoğunlaştık. Babam Enver Paşa’nın mührünü taşıyan bir belge buldu. Turan İslam Ordusu’nun mührünü taşıyan bir belge idi. Bunu hemen Kültür Bakanlığımıza sunduk. Kabul gördü ve bir ödüllendirmeden bir haftalık sürede babamı tutukladılar. Onu Turan ajanı, Türk ajanı, İslam ajanı ithamlarıyla tutukladılar. Babamla birlikte tutuklanan bir Tatar Türkü serbest bırakıldı. Yine yanında farklı milletlerden insanlarda vardı. Onlarsa serbest kaldılar. Bizzat hâkime neden babamın tutuklandığını sorduğumuzda; ‘Türksünüz ajanlık yapıyorsunuz.’ denildi. Tatar’da Türk dediğimizde onun Türk değil Tatar olduğunu, Türk’ün sadece Müslüman olur dediler.” şeklinde konuştu.
TÜRKLÜK VE İSLAMİYET AYRILMAZ UNSURLAR
Doğu Türkistan’ın Türklüğün doğuş noktası olduğuna temas eden Mustafa Yiğit, ayın zamanda bu toprakların Türk Milleti’nin İslamiyetle şereflendiği nokta olduğuna da işaret etti. Türk tarihinde Göktürkler’den bu tarafa Metehan ve Teoman’ın hepsinin göğüs kabarttığını söyleyen Yiğit; “Bunların hepsi de Doğu Türkistan çıkmadır. İlk devletlerimizi orada kurduk. Sonrasında Karahanlılar. İsim biraz bize yaklaştığında Anadolu’da kuruldu zannediyoruz. Doğu Türkistan’da kuruldu. Biz orada Araplar ve Çinlilere karşı savaştık. Talas Savaşı sonunda İslamiyeti kabul ettik. O gün bugündür Türklük ve İslamiyet ayrılmaz unsurlardır. İşte Doğu Türkistan’a zulüm bu yüzdendir. Sadece Türk olduklarından değil hem Türk hem de Müslüman oldukları için acı çekiyorlar. 1757 yılından beri Doğu Türkistan esaret altında. O tarihten itibaren Doğu Türkistan topraklarında namaz kılmak, oruç tutmak yasak. Günümüz politik olaylarına bağlarsak, 1757 yılında ilk olarak yıllardır kullanılan Arap alfabeleri değiştirildi. On yıl içinde Uygur Türklerinin alıştıkları alfabe tekrar değiştirildi. Toplam 12 kez alfabeleri değiştirildi. Camiye girişler yasak. Bunlar tamamen Çinlileştirme politikasından kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı. (Kocatepe)

Doğu Türkistan ve Kerkük meseleleri ilgi görmedi

Ortadoğu coğrafyasındaki gelişmelerin masaya yatırılıp Türk soydaşların, Müslümanların çektiği çilelerinin anlatıldığı programa beklenen ilgi gösterilmedi. Katılımcılar program zamanlamasının ilgiyi azalttığı görüşünde birleşti

Afyonkarahisar Gençlik Platformu tarafından Doğu Türkistan ve Kerkük konularının işlendiği Alternatif Politikalar Merkezi genç uzmanlarının konuştukları program 26 Temmuz Cuma akşamı Yasemin Düğün Salonu’nda gerçekleştirildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Kuran-ı Kerim tilaveti ve duası gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmasını Afyonkarahisar Gençlik Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öz yaptı. Öz, unutulduğunu belirttiği Kerkük, Doğu Türkistan, Güney Türkistan meselelerine elden geldiğince anlatmak, bu meselelere dikkat çekmeyi amaçladıklarını söyledi. Mehmet Öz, bu coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren Türk soydaşlar ve Müslüman dindaşların çektikleri sıkıntılarla, uğradıkları haksızlıkları dile getirip, kamuoyu dikkatini çekmek istediklerini belirtti. Amaçlarının bu meseleler üzerine kamuoyunun duyarlılık oluşturması olduğunu aktaran Mehmet Öz, bu coğrafyada çile çeken insanların sorunlarıyla ne kadar uğraşılıp, paylaşılırsa onların üzerlerindeki yükün o kadar hafifleyeceğinin altını çizdi. Öz, Afyonkarahisar Gençlik Platformu adına daha büyük gecelerde, daha büyük birliklerde ve organizasyonlarda buluşabilmeyi temenni etti. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme