'Doğu Akdeniz'deki varlığımız beka meselemizdir'

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Afyonkarahisar'ın Kıbrıs için farklı bir destinasyon olarak görülebileceğini söyledi. Tatar, 'Afyon'un mermeri çok önemli, tarımsal ürünleri çok önemli, termal ısınma ile seraları çok önemli. Bütün bu potansiyeli kendi aramızdaki ticarete yansıtabilirsek, bunların değerlendirilmesinden mutluluk duyarım. Aynı milletin evlatları olarak varlığımızın devamı, bütün Türk Devletlerinin en güneydeki temsilcisi olan KKTC'nin bekası ve geleceği bütün millet için önemlidir. Çünkü biz Kıbrıs'ta büyük milletin kopmaz bir parçasıyız' dedi

Haber Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser ve oda üyesi işinsanlarını ziyaret etti.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE KKTC ETLE TIRNAK GİBİDİR”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın oda ziyaretinde konuşan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, Oda da bir KKTC Cumhurbaşkanın resmi programını düzenlemekten şeref duyduklarını söyledi. Afyonkarahisar’ın KKTC Cumhurbaşkanı tarafından ilk kez resmi olarak ziyaret edildiğini belirten Serteser, “Daha önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Merhum Rauf Denktaş, Cumhurbaşkanlığı’nı bıraktıktan sonra ilimize gelmiş ve Büyük Taarruz emrinin verildiği Kocatepe’ye çıkmıştı. KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın programında da Kocatepe ve şehitlikler ziyareti bulunuyor. Odamız’a, ilimize ve ülke tarihimiz için bir dönüm noktası olan Kocatepe’ye gösterdiğiniz ilgi dolayısıyla teşekkürlerimi sunuyorum Sayın Cumhurbaşkanım. Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, etle tırnak gibi birbirinden ayrılmaz iki unsurdur. Yaklaşık 5 yüzyıldır birlikte yaşamış olan aynı milletin evlatları, Anadolu dara düşüp işgal günlerini gördüğünde de güçlerini birleştirmiştir. Milli Mücadele’nin hemen başında Kuzey Kıbrıs’ta kurulan cemiyetler, Kurtuluş Savaşımız’a maddi destek göndermiş ve takdire layık görülmüştür. Ayrıca, Tabip Yüzbaşı Remzi Bey, Mülâzım Tahir Bey,  Osman Necmi Bey, Mutasarrıf Fatih Bey, Rıfat Bey, Raşit Bey ve Ali Vefa Bey ile burada saymaya dakikaların yetmeyeceği büyük kahramanları bu vesile ile saygı ve rahmetle anıyorum.” dedi.

“KIBRIS’IN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİDİR”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Türkiye Cumhuriyeti’nin Akdeniz’deki egemenlik haklarını dünyaya ilan eden Mavi Vatanın gözbebeği olduğunun altını çizen Serteser, “KKTC’nin güvenliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğidir. Ekonomik olarak kalkınmak ve daha müreffeh günlere ulaşmak her iki devletin de hedefidir. Bu bağlamda Türkiye ve Afyonkarahisar’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapılan ihracat hakkında bilgi vermek isterim. Malum olduğu üzere Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 2022 yılında 1 milyar 324 bin 612 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti pazarında süt, peynir, işlenmiş et ürünleri, bakliyat, makarna, şeker, çay, deterjan, kuruyemiş, bisküvi, çikolata, tekstil, konfeksiyon, mobilya, ilaç, inşaat malzemesi gibi birçok Türkiye menşeli ürün tercih ediliyor. İlimizden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapılan ihracat ise 1 milyon 879 bin dolar. Kaderi ve ufku bir olan iki devletimiz arasındaki ekonomi ilişkisinin daha da gelişmesi için Afyonkarahisar iş dünyası olarak üzerimize hangi görev düşüyorsa yapmaya hazırız. KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’a ziyaretiyle bizlere büyük bir onur yaşattığı için çok teşekkür ediyorum. Yüzüncü yılını gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimizin kurucusu Raif Rauf Denktaş’ı, topraklarımızı vatan yapan tüm ecdadımızı bu vesile ile rahmet ve saygı ile anıyorum. Sözlerimi, Merhum Denktaş’ın dizeleri ile bitiriyorum. ‘Ey Türkoğlu! Bu beldede senin için her şey var. Bu toprağın her adımı senden bir parça saklar.” diye konuştu.

“TEMASLARIMIZ GÖNÜL BAĞIMIZIN PEKİŞMESİNDE ÖNEMLİ VE ANLAMLI”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ATSO ziyaretinde iş insanlarına ve katılımcılara hitap etti. Resmi bir ziyaret nedeniyle Afyonkarahisar’da ve TSO’da oda üyesi iş insanları ve protokol üyelerine hitap etmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti. Yavru vatan KKTC’den selam, hürmet ve sevgi getirdiğini dile getiren Tatar, “Bu ziyaretler ve temaslar aramızdaki tarihi ve kültürü bağları, aramızdaki münasebetleri, aramızdaki gönül birliğini, aramızdaki o kutsal bağların pekişmesi açısından çok anlamlı ve değerlidir. Dolayısıyla tüm katılımcılara zaman ayırıp, bu yoğunluk içerisinde beni dinlemeye geldikleri için ayrıca teşekkür ediyorum. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü kuruluş yıldönümünün arifesindeyiz. İnşallah emin adımlarla Türkiyemizin yeni yüzyılı hepimize hayırlara vesile olacak. Bütüm temennim ve dileğim budur. Kıbrıs Türk halkı da hep milletimizin kopmaz bir parçası olarak Doğu Akdeniz’de bir türk devleti olarak verdiğimiz mücadeleler, direnişimiz, bir bakıma Türk tarihinde bizlerinde bir destan yazmasıyla vardır. Orada Rumlar’a, İngilizler’e ve diğer emperyalist güçlere karşı verdiğimiz o kutsal mücadele ile şu anda bir devlet sahibiyim ve bu devletin adı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Orada ki halkımızın bağımsızlığını ifade eden ve bunu yaşatmak için çeşitli farklı boyutlar ile ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti’yle, her türlü ekonomik, ticari, kültürel ve siyasi ilişkilerimizi daha da sağlam temeller üzerinde inşa etmek için uğraşıyoruz. Şu anda benim Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’ye olan çok önem verdiğimiz ilişkileri ilmek ilmek, Türkiye’nin her yerinde farklı sivil toplum yapıları ile farklı gruplarla hem ticaret hem sanayi aynı zamanda belediyeler, kurumlar ve kuruluşlarla her türlü giderek artan ilişkilerimizle önemli bağlarımız dahada pekişmektedir.” şeklinde konuştu.

“AFYON KIBRIS İÇİN FARKLI BİR DESTİNASYON OLARAK GÖRÜLEBİLİR”

Doğu Akdeniz’in gelecek yüzünü KKTC’nin, Türkiye Cumhuriyeti’yle ekonomik entegrasyon anlamında daha da verimli bir sürece gireceğine olan inancını dile getiren Tatar, “Çünkü biz hala daha izolasyonlar ve ambargo altındayız. Çünkü halkımı diz çökerterek, Güney’deki Rum Cumhuriyeti’ne yama yapmak için bir takım oyunlarla karşı karşıyayız. Özellikle bundan 20 yıl önce bilindiği üzere BM’nin hazırladığı çok kapsamlı bir Annan Planı’ndan sonra bizlerin büyük bir fedakârlık yaparak buna evet dememize rağmen karşı taraf hayır demiş. Hayır demelerine rağmen tek taraflı işlemler AB’ye alınmışlardı. Bizlere verilen hiçbir vaat tutulmamıştır. Hala daha izalasyonlar altında bir takım sıkıntılar yaşarken elbette bizimde Türkiye Cumhuriyeti ile daha sıkı bir takım münasebetler geliştirme suretiyle gerek ihracatımızı gerek diğer bir takım hizmetlerimizi Türkiye üzerinden ve Türkiye ile birlikte bütün bunları geliştirme çabası içerisindeyiz. Türkiye ana vatan, büyük bir devlettir. Bunu hacimlere baktığımzda görüyoruz. Son yıllarda özellikle Covid-19 Pandemi sıkıntısına rağmen, krizlere rağmen ve hep birlikte yaşadığımız 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlere en uygulamacılar depremi sonrasında gerçekten büyük adımlar atılmakta ve Türkiye’mizin ihracatı süratle artmaktadır. Bunu hep söylüyoruz. TSO Başkanımızla konuştuk bana Afyon’unihracatının sürekli olarak arttığını söyledi. Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs hükümeti ile ilişkilerini geliştirilmesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle gerek turizm, gerek eğitim, gerek tarım çeşitli farklı alanlarda mutlak surette örnek bir işbirliği yapılabileceği kanaatindeyim. Burada da turizm var ama termal suları ve diğer doğal kaynaklarla bizim insanlarımızla sıkça Türkiye’ye gelip gitmektedir. Çeşitli farklı bölgelerde tatillerini yaparak turizmle kendi aileleriyle burada ki yakınlığı yaşayabilmektedir. Dolayısıyla Afyon, coğrafyanın yakınlığı ve iletişim kanallarının, ulaşım kanallarının daha yoğunlaşması ile mutlak surette bir destinasyon olarak Kıbrıs’tan da görülebilir. Karşılığında buralardan da çeşitli farklı yollarla,KKTC’ye ulaşmak, Maraş tarafında inşallah bizimde turizmimizin daha da gelişmesi, daha fazla imkânlarla gerek büyük oteller gerek eko turizm anlamında Kıbrısımızı kültürü ile tarihi eserleriyle gerçekten onu Türk insanının görmesi gereken bir yer olarak değerlendiriyorum.” ifadelerini kullandı.

“ÖZELLİKLE ÖNCELİKLE TURİZM DİYORUM, KATKILARINIZI BEKLİYORUZ”

Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin köklü ve zengin bir tarihe sahip olduğunun altını çizen Tatar, şunları kaydetti: “KKTC olarak tarihimiz çok zengindir. 1571 yılında Osmanlı donanmasının bin yıl savaşlarından sonra ve 80.000 şehit vererek fethettiğimiz Kıbrısımızın, geçmişimize ve tarihimize baktığımızda Nemrutlarla ve başka boylarıyla yine Türk akınlarıyla tarihimizin zenginliğini görüyoruz. Pek çok eserlerimiz vardır, çok ziyaret edilecek farklı bölgelerimiz vardır. Lefkemiz’den, Yeşilırmağımız’dan, Girnemiz’den, Gazimağusa, Esetepe, Kalpas, şimdilerde Güney Kıbrıs’ta kalmış adamızın oralara taşınmasıyla yeni iskele İzmir’e, Gazimağusa ve daha nerelere? Kıbrıs küçük bir ada olarak düşünebilir. Ama gerçekten hepinizin görmeniz gereken çok farklı yerlerimiz vardır. Dolayısıylaözellikle turizm diyorum. Bilindiği üzere 1974 yılından sonra çok farklı üniversitelerimiz kurulmuştur.Üniversitelerde şu anda bu izolasyona rağmen 144 farklı ülkeden öğrenciler bizlerin bu üniversitelerimizde eğitim görüyorlar. En fazla öğrenci tabi Türkiye Cumhuriyetinden’dir. Fakat üçüncü ülkelerin de var. Dolayısıyla orada da farklı fakültelerde sizlerin evlatlarının eğitim görmesi gayet mümkün. Zaten Türkiye’nin her yerinden geliyorlar.Bizlerin evlatları da inşallah sizlerin üniversitelerinde farklı fakültelerde eğitimlerini sürülebilirler. Dolayısıyla aynı duyguları paylaşan, aynı kaderi paylaşan, aynı milli ve manevi değerleri hep yaşayan ve buna önem veren bizler gibi topluma ve bölge haklarına yön verebilecek, liderlik yapabilecek sizler gibi mümtaz kişilerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile olan ilişkilerinin gelişmesinde mutlak surette katkılarınızı inşallah görmenin mutluluğunu yaşayacağız.”

“DOĞU AKDENİZ’DE TÜRK DEVLETİNİN VARLIĞI BEKA MESELESİDİR”

Tarihi bir kent olan Afyonkarahisar’da Büyük Zaferin kazanıldığı Kocatepe’yi görmek istediğini dile getiren Tatar, şunları söyledi: “Afyonkarahisar’da, bu tarihi bölgede, bu tarihi şehirde Kocatepe’yi görmek, orada Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Taarruz emrini 26 Ağustos’ta vermesi, bilahare 30 Ağustos’ta Başkomutan Meydan Muharebesi’ni kazanması, 30 Ağustos Zafer Bayramı, İzmir’in kurtuluşu, yüzyıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun buralardan kıvılcımının yakılması ile burasının tarihi önemi, sizlerin en büyük zenginliğinizdir diye değerlendiriyorum. Afyonkarahisar’da ve Kocatepe’de şu mesajı veriyoruz: Türklük için, milletimiz için, bu milletin kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkı için, bu bölgenin tarihi değeri ve milletimizin bekası için, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonraki süreçte Kıbrıs Türk Halkı ile birlikte bu mücadeleleri vermiştir. Kıbrıs’ta hep Anadolu’ya bakarak mücadelemizi sürdürebildik. Osmanlı Devleti yönetiminin sona ermesi ve İngiliz sömürge yönetiminin başlaması ile aramızda o çağda çok büyük kopukluklar oluştu. İletişim yok, uçak yok, vapur yok. Milletin sevgisi ile direndik. Kopmaz bir parçası olarak Anadolu’ya baktık. Büyük Önder’in tarih sahnesine çıkması bize büyük ilham verdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile ‘Bir gün görecek’ diye hep Toroslara baktık. 20 Temmuz 1974, Kıbrıs’ta yeni bir dönüm noktası. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin temellerinin atılması ile Doğu Akdeniz’de bir Türk devletinin inşallah sonsuza kadar varlığının beka meselesi olduğunu ifade ediyorum. Anavatanımız, yavru vatanımız ve Mavi Vatanımız; Doğu Akdeniz’deki zenginliklerin paylaşımında milli iradenin önemini sizlerle paylaşıyorum.”

“BİR MİLLET ÜÇ DEVLET İLKESİNİN YAYGINLAŞMASINI TEMENNİ EDİYORUM”

“Şu anda yürütmekte olduğumuz yeni siyasetimiz federal bir ortaklık değil, iki devlet formülü ile bir anlaşmanın olabileceğidir.” diyen Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuzey Kıbrıs Türk Devleti, kuzeyde egemen bir devlet olarak bir anlaşmanın parçası olabilirse o zaman Türkiye ile bağlarını kimsenin kopartması mümkün değildir. Türkiye ile olan anlaşmalarımız ve işbirliğimiz giderek artar ve devam eder. Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bir kale olarak muhafaza etmek ve geliştirmek milletimiz için fevkalade önemlidir. Geçenlerde bunu Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile de Bakü ziyaretimde paylaştım. Bir millet üç devlet ilkesinin yaygınlaşmasını temenni ettim. Mücadelemiz büyük milletimizin bu coğrafyadaki varlığının, özgürlüğümüzle, bağımsızlığımızla, hürriyetimizle ve onurlu yaşamamızla inşallah gelecek nesillere emanet edildiğinde, onların şanlı tarihimize yakışacak şekilde sürdürmesi ile mümkün olacaktır. Afyon’un mermeri çok önemli, tarımsal ürünleri çok önemli, termal ısınma ile seraları çok önemli. Bütün bu potansiyeli kendi aramızdaki ticarete yansıtabilirsek, bunların değerlendirilmesinden duyacağım mutluluğu ifade etmek isterim. Aynı milletin evlatları olarak varlığımızın devamı, bütün Türk Devletlerinin en güneydeki temsilcisi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bekası ve geleceği bütün millet için önemlidir. Çünkü biz Kıbrıs’ta büyük milletin kopmaz bir parçasıyız.”

Ziyaret ATSO Başkanı Hüsnü Serteser’in günün anısına verdiği hediyeler ve toplu fotoğraf çekimiyle tamamlandı.

Bakmadan Geçme