'Doğal zenginliklerimize sahip çıkalım' – Kocatepe Gazetesi

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Afyonkarahisar 5. Bölge Müdürü Mehmet Kuşçu, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle İnyo Cafe’de basın toplantısı düzenledi. Kuşçu, doğal zenginliklere sahip çıkılması gerektiğini bildirdi

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Afyonkarahisar 5. Bölge Müdürü Mehmet Kuşçu, İnyo Cafe’de yaptığı basın toplantısında doğal zenginliklerin korunmasının önemine dikkat çekti. Kuşçu, “Tespit edilen 457 kuş türünün bulunduğu ülkemizdeki sulak alanlar, özellikle göçmen türler için yaşamsal öneme sahiptir. Kuşların göçleri sırasındaki bu uzun yolculuklarını güven içerisinde yapabilmeleri için, Türkiye’deki ve ilimizdeki sulak alanların varlığı, 4 önemli kuş göç yollarından en önemli ikisinin Türkiye üzerinden geçmesi nedeniyle herhangi bir ülkedekinden daha fazla önem taşımaktadır. Dünya Sulak Alanlar Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Fotoğraf Sergimiz ile; sulak alanlarımızın tanınması, bu alanlarda koruma bilincinin artırılması, eko turizmin geliştirilerek ülke ekonomisine fayda sağlanması hedeflenmektedir” dedi.
Kuş Gözlem Evi ziyaret edilmeli
Afyonkarahisar’ın birçok doğal zenginliğinin olduğunu hatırlatan Kuşçu, “Ülkemizin önemli sulak alanlarından Acıgöl’deki Flamingo ve diğer kuşları izlemek için yapılmış olan, Başmakçı İlçesi Akpınar Köyü’ndeki Kuş Gözlem Evi’ni tüm doğa severler görmelidir” diye konuştu.
Küresel ısınma
tehdidi var
Doğal zenginliklerden tüm canlıların yararlandığına işaret eden Kuşçu, “İnsanoğlunun yararına birçok işlevi bulunan sulak alanlar, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle kuraklık ve küresel ısınma tehdidi altındadır. İçinde bulunduğumuz yüzyıl; birçok teknolojik imkânları insanların hizmetine sunarken, bir yandan da insanlığın ortak malı olan çevreden geri getirilmesi zor, imkânsız olan varlıkları da alıp götürmektedir. Bunun yanı sıra bilinçsiz insan müdahaleleri ile bu alanlardaki bozulma süreci hız kazanmaktadır. Topraklarımızı, ormanlarımızı, meralarımızı tahrip ederek, biyolojik çeşitliliğimizi yok ederek, suyumuzu kirleterek, bunları yanlış kullanarak ekosistemin tehlikeye atıldığını bilmek zorundayız” ifadelerini kullandı. (Kocatepe)