Diyabet hastaları bunlara dikkat edin
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Figen Özmen Yardımcı, diyabeti, çeşitlerini ve bir diyabetli hastanın yaşam biçiminin nasıl olması gerektiğini detaylarıyla anlattı
Özel Fuar Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Figen Özmen Yardımcı, diyabet hakkında bilgiler verdi.
“DİYABET İLE KANDAKİ ŞEKER DÜZEYİNİN YÜKSELMESİDİR”
Dâhiliye Uzmanı Dr. Figen Özmen Yardımcı, diyabet, pankreasın kan şekerini düzenleyen bir hormon olan insülini yeterince üretememesi ya da üretilen insülini kullanamaması ile kandaki şeker düzeyinin yükselmesi şeklinde özetlenebileceğini belirtti. Yardımcı, “Diyabetin tanımını biraz detaylandırırsak; Dışarıdan aldığımız besinleri bağırsaklarda parçalarız. Böylece besinler, hücrelerin ihtiyaç duyduğu glikoza dönüşürler. Glikoz, kana geçerek hücrelere iletilir. Kan şekerini düzenleyen insülin hormonu yardımıyla da hücrelerin içine geçer. İnsülin hormonu yetersizse ya da görevini yapamıyorsa hücrelere ihtiyaç duyduğu glikoz iletilemez. Bu durumda kanda glikoz miktarı artar. Kandaki glikoz miktarı, kişinin diyabetli olup olmadığına dair bilgi verir. Söz konusu miktarı öğrenmek için kan şekeri ölçümü yapılır. Diyabet tanısı için açlık kan şekeri ölçümü, tokluk kan şekeri ölçümü, HbA1c ölçümü, oral glikoz tolerans testi ve idrarda şeker ölçümü yapılabilir. Bu konuda diyabet öncesi dönem, Tip1 diyabet, Tip2 diyabet, gebelik diyabeti, çocukluk çağı diyabeti şeklinde farklı sınıflandırmalar yapılır.” ifadelerine yer verdi.
“DİYABET ÇEŞİTLERİ OLAN BİR HASTALIKTIR”
Diyabet çeşitlerini anlatan Dâhiliye Uzmanı Dr. Figen Özmen Yardımcı, “Diyabet başlangıcı ya da diyabet öncesi dönem olarak da adlandırılır. Pre diyabet, ileride diyabet gelişme riskinin yüksek olduğunun göstergesidir ve bu dönemde yaşam tarzındaki değişikliklerle gelişmesi yüzde 45- yüzde 48 oranında önlenebilir. Pre diyabet tanısı için AKŞ’nin (açlık kan şekeri) 100-125 mg/dl arasında olması, OGTT’nin (oral glikoz tolerans testi) 140-199 mg/dl arasında olması, HbA1c’nin yüzde 5,7- yüzde 6,4 arasında olması gerekir. Tip 1 Diyabet, Juvenil diyabet olarak bilinen durumda, insülin hormonlarının eksikliği söz konusudur. Bu nedenle dışarıdan insülin alımı ile tedavi yapılabilir. Tip 2 Diyabet, pankreasın yeterli miktarda insülin salgılayamaması veya salgılanan insülinin yeterli derecede kullanılmaması nedeniyle kan şekerinin yükselmesi durumudur. Bu tür diyabetliler için ilaç kullanımı veya insülin tedavisi söz konusudur. Ayrıca aralıklı olarak şeker ölçümü yapmaları istenir. Doğru beslenme ve egzersiz ile kandaki şeker seviyesi düşürülebilir. Gebelik Diyabeti, gestasyonel diyabet olarak da bilinir. Hamilelikte ortaya çıkar. Tip 2 diyabet için risk grubudur. Diyet uygulanır ve gerektiğinde insülin uygulanır.” ifadelerini kullandı.
“DİYABETLİ İÇİN DÜZENLİ DİSİPLİNLİ YAŞAM ZORUNLUDUR”
Dr. Yardımcı, sözlerini şöyle tamamladı: “Diyabetin neden olduğu sağlık sorunları vardır. Diyabet, kontrol altına alınmazsa farklı sağlık sorunlarına neden olabilir. Kalp, kan damarları, sinir sistemi, böbrekler, gözler hasar görebilir. Kalp rahatsızlıkları ve inme riski artar. Ayaklarda sinir hasarı, görme bozukluğu görülebilir. Diyabetin tedavisi şeker hastalığının tedavisi olarak bilinen süreçte, kan şekeri seviyesini normale yaklaştırmak amaçlanır. Bu amaçla diyet, egzersiz ve takip istenir. Ayrıca hap kullanımı, insülin iğnesi kullanımı gibi tedavi yöntemleri de söz konusudur. Burada kişinin egzersiz, beslenme ve şeker ölçümü gibi konularda da bilinçli olması önemlidir. Diyabet tedavisinde diyabetliye düşen ödevler vardır. Diyabetli, ideal vücut ağırlığına ulaşmak üzere beslenme ve egzersiz konusunda disiplinli bir yaşam tarzı benimsemelidir. Düzenli olarak şeker ölçümü yapmalıdır. Kan şekeri ölçümleri için diyabet günlüğü tutmalıdır. Kan şekeri düzeyi, kan basıncı düzeyi, kolesterol düzeyi sürekli takip edilmelidir. Diyabetli kişiler, böbrek taraması, göz kontrolü gibi rutin kontrolleri aksatmamalıdır.”