'Dinar ve çevresi yeni depremlere gebe'

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Afyonkarahisar Temsilcisi Dr. Yusuf Ulutürk, 1 Ekim 1995 yılında meydana gelen ve 94 kişinin hayatını kaybettiği depremin 23'ncü yıldönümünde deprem gerçeğini Dinar bölgesi için değerlendirdi.DİNAR DEPREMİ 25 EYLÜL'DE BAŞLAMIŞTI!Dr. Yusuf Ulutürk, 23 yıl önce 1 Ekim 1995 tarihinde Dinar ilçesinde meydana gelen depremin ilk olarak 25 Eylül 1995 tarihinde başladığını hatırlattı. [&hellip]

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Afyonkarahisar Temsilcisi Dr. Yusuf Ulutürk, 1 Ekim 1995 yılında meydana gelen ve 94 kişinin hayatını kaybettiği depremin 23’ncü yıldönümünde deprem gerçeğini Dinar bölgesi için değerlendirdi.
DİNAR DEPREMİ 25 EYLÜL’DE BAŞLAMIŞTI!
Dr. Yusuf Ulutürk, 23 yıl önce 1 Ekim 1995 tarihinde Dinar ilçesinde meydana gelen depremin ilk olarak 25 Eylül 1995 tarihinde başladığını hatırlattı. Ulutürk, “Önce 3,3 sonra 4,3 gibi şiddetlerde Dinar ilçesindeki depremler devam etti.  Küçük sarsıntılarla başlayan depreme yönelik hatırlanacak olursa o dönem bilim adamı bazı arkadaşlar ‘Küçük küçük depremlerle enerji atıldı. Bundan sonra büyük deprem olmaz’ ifadeleri ışığında dönemin Valisi Yahya Gür tarafından bir açıklama yapılmıştı. Sayın Vali de kişisel bilgisiyle değil ilgili arkadaşların telkinleri sonucu ‘Bundan sonra büyük deprem olmaz. Vatandaşlarımızın evlerine dönmeleri doğrudur’ minvalindeki açıklama sonucu maalesef 1 Ekim 1995 tarihinde yaklaşık 6,3 şiddetindeki depremle birlikte 94 vatandaşımız hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin” dedi.
FAYLAR BİRBİRİNİ ETKİLEYEBİLİR, DİNAR DİKKAT ETMELİ
23 yıl önce Dinar’da gerçekleşen deprem sonrası yaklaşık 50 bine yakın ilçe nüfusunun 25 binlere kadar düşüp daha sonra durumun toparlandığını aktaran Ulutürk, “Yıkıcı deprem sonrası Dinar’da görüldüğü kadarıyla devletimiz söz verilen konutları hemen yapıp teslim etti. Ama yine inşaat ihtiyacı devam ediyor. Son yaşanan Burdur depreminden sonra bizim için önemli olanın Fethiye-Burdur ve Isparta fayı ve buna paralel olarak Dinar’dan Çivril’e uzanan bir eğim atımlı normal fayımız vardı. Bunlar birbirini etkileyebilir. Bundan dolayı Dinar’ın da buna dikkat etmesi gerekiyor. Fay üzerinde enerji birikimi olduktan sonra yeni hareketlerle bu enerji açığa çıkabilir. Jeoloji Mühendisleri Oda Temsilcisi olarak Dinar’daki yerel yönetimden özellikle Sayın Belediye Başkanının hassasiyetini takip ediyoruz. Özellikle zemin etütlerinde odamızla işbirliği içerisinde çalışıyorlar. Bu anlamda çevre ilçelerden Dinar’ın yanı sıra Emirdağ da bu duruma çok dikkat ediyor. Zemin değerlerine göre bina yaptırıyorlar. Hassasiyetleri nedeniyle bu vesileyle kendilerine teşekkür ediyorum ” diye konuştu.
1 EKİM DEPREMİNDE
ÜÇÜ BİRARADA YAŞANDI
Dinar’da alüvyon üzeri yerine daha çok yamaçlarda kireç taşlarına doğru imarın kaydırılmasıyla sıkıntının biraz daha azalacağına dikkat çeken Ulutürk, “Dinar bir çöküntü ovasıdır. Çöküntü ovası içerisinde bina yapmak kolay ama bu tür yapılar çok hızlı şekilde etkilenebiliyor. Bu coğrafyanın bir özelliği de etrafının sağlı-sollu faylarla çevrilmesidir. 1 Ekim 1995 tarihinde ki depremde de zannedilmiştiki sadece tek yönlü bir deprem. Ama Dinar depremi, alttan büyük bir vurma hareketi yanında kenardan da makaslama dediğimiz kıvrılma, devrilme ve yıkılma hareketinin üçünün aynı anda olduğu bir depremdi. İlçenin etrafı aktif faylarla çevrilidir. Buradaki yapı stoklarının kalitesi veya sanat yapılarının çok çok iyi dizayn edilip ona göre önlemlerin alınması gerekiyor. 1 Ekim depremi üzerinden bugüne kadar 23 yıl geçti. Bu tür olayların periyotlarına bakıldığında her 30 ile 40 yılda bir 50 yılda bir enerji boşalımı meydana gelebiliyor. Yine önümüzdeki 10 yıl içerisinde burada yine hareketlilik olacaktır. Buna göre yapı kalitelerini, zemin etüt değerlerine göre bilim ışığında yapımına dikkat edilmelidir” şeklinde konuştu. >>  Burcu AYDIN’ın Özel Haberi

Bakmadan Geçme