Din adamları Safahat’tan şiir okudu

İl Müftülüğü’nce 2011 Mehmet Akif Ersoy Yılı dolayısıyla İl Müftülüğü’nce “Din Görevlileri arasında Safahattan Şiir Okuma Yarışması”düzenlendi. Altı din adamının katıldığı şiir okuma yarışmasına yoğun ilgi gösterildi

Ersoy ilhamını Kur’andan alır
İstiklal Marşının kabulünün 90. yılı, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 96. yılı ve 2011 Mehmet Akif Ersoy Yılı dolayısıyla İl Müftülüğü’nce “Din Görevlileri arasında Safahattan Şiir Okuma yarışması” düzenlendi. 26 Mart Cumartesi akşam saat 20.30’da Müftülük Konferans Salonu’nda başlayan programın ilk bölümünde İmam Hatip Fatih Aytekin tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını Müftü Vekili Ali Abay yaptı. Abay, programın şiir dinletisi şeklinde planlandığını ancak milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un sözkonusu olması nedeniyle şairin şahsıyla ilgili bir konuşma yapacağını belirti. Ersoy’un Osmanlı İmparatorlu’nun dağılma dönemi yaşadığı, vatanın her karış köşesinin işgal edilmek istendiği ızdırap dolu bir devrin şairi olduğunu vurgulayan Müftü Vekili Ali Abay; “Mehmet Akif Ersoy ilhamını Kur’andan alan mümin bir aydın, üniversite hocası, Türk’ün İstiklal Savaşına katılmış bir gazi ve TBMM’nin ilk vekillerindendir. Kendisi, ülke içi ve dışında görev yapmış doğu ve batı dillerini bilen dünyada ki gelişmeleri yakından takip eden ve bir münevver sorumluluğu içerisinde hareket eden önemli bir şahsiyettir. ” dedi.
İdeal sahibi bir münevver
Toplumun milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinde kendisini bulduğunu aktaran Müftü Vekili Ali Abay, Mehmet Akif’in milletin diline, hislerine, yüreğine tercüman olduğuna işaret etti. Ersoy’un halkın derdini kendisine dert edinmiş bir sanatçı, toplumun ızdırabını yüklenen ideal sahibi bir münevver olduğunu söyleyen Ali Abay; “Savaşın bitmesi Akif’in milletin dertleriyle dertlenmesine mani değildir. Halkın günlük hayatını dizelerine aktarır. Cami, sokak, mahalle, ev, mektep, medrese, mezarlık, kahvehane, hastahane, hastalar, seyyar satıcılar, fukara ve yoksullar, meyhane ve içkinin derinleştirdiği şeceyat örnekleri ve bütün bunlarla mücadele Akif’in şiirlerine yansır. Akif böylesi bir resim karşısında muzdariptir. Çile içerisindedir, toplumun çözülmesini, bozulmasını, yıkılışını görür. Edebi gücünden de istifade ile en yüksek perdeden toplumun bu gidişatına tavır koyar. Bu yüzden de zaman zaman ülke sorunlarıyla alakalı olarak aydınlara, halka, yönetimlere, yönetilenlere, bürokratlara, hocalara, yaşlıya, gence, edibe, alime, askere, sarhoşa, cami cemaatine bazen sert ve acımasız bazen ise şevkatle seslenir.” diye konuştu.
Akif’in şiirlerine hayat yansır
Mehmet Akif Ersoy’un “Seyfi Baba” şiirinden örnek veren İl Mütfü Vekili Ali Abay, bu şiirde Akif’in sefalet içerisinde ki bir fukara evine dikkat çektiğini hatırlattı. Ersoy’un, “Küfe” adlı şiirinde babasının vefat etmesi dolayısıyla okuyamayıp 12 yaşında baba mesleği hamalliği yapmak zorunda kalan Hasan’ın hikayesinin anlatıldığını belirten Abay; “Hasır da hasta ve fukara bir kadın anlatılır. Kadının kefen parası bile yoktur. Kadın mezara kefenle değil de bir hasıra saırlarak defin olunur. ‘Meyhane’ şiirinde ise bir ailenin şeceyatı yansıtılır. Alkolik ve kumarbaz aile reisi meyhanede vakit geçirirken hanımı çalışarak evi geçindirmektedir. Ancak hastalığı’ndan dolayı gücü tükenmiştir. Meyhaneye giderek kocasına durumu anlatır. Ancak adam orada karısını boşar. Kadın da meyhanede düşerek bayılır. ‘Mezarlık’ adlı şiirinde ise babasının mezarı başında oğul ve annenin Kur’an okurken ki müspet tavırları, vefaları ve değer bilirlikleri anlatılır. ‘Bayram’ adlı şiirinde ise parası olmayan yetim bir kız çocuğunun salıncağa binmesi şiirin konusudur. ‘Selma’ da ise vefat eden bir kız çocuğunun ailesinin acılar karşısında teselli edişi tasvir edilir. ‘İstibdat’ adlı şiirde yönetim eleştirilir. ‘Hürriyet’ şiirinde de istibdattan kurtulmanın bayram haberi verilir. ‘Kocakarı ve Ömer’ adlı muhteşem şiirde yine yönetimin eleştirisi vardır. Dikkat çekilmesi üzerine bilaç yaşayan tencerede aş değil taş kaynayan fukara aileye maaş bağlanması anlatılır.” şeklinde konuştu.
Akif iyi ki varsın
Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinde devleti yönetenlere görevlerini hatırlattığına değinen İl Müftü Vekili Ali Abay, ‘Divas’ isimli şiirin de bir yönetim eleştirisi olduğunu belirtti. 13 Yaşında ki Divas’ın aç insanların durumunu anlatması konu edilen şiirle amacın gerçekleştiğini kaydeden Abay sözlerine şöyle devam etti: “Şair ‘Köse İmam’ dizelerinde mağdur bir kadının şikayeti hikaye edilir. ‘Hasta’ da ise müdürle doktorun insafsızlığına terk edilen hasta bir çocuğun dramı anlatılır. ‘Mahalle Kahvesinde’ dönemin bütün olumsuzlukları bir araya getirilmiştir. ‘Kör Neyzen’de gözleri görmeyen ve haya-tını ney üfleyerek kazanan bir garibin öyküsü vardır. ‘Yemişçi İhtiyar’ da ise kimsesizlik vurgulanır. ‘Fatih Cami’inde baba ve çocuklarının camide ki durumları resmedilir. ‘Seyfi Baba’ da ihtiyarları görmezden gelip yok sayan yönetimler eleştirilir. Böylesi bir programda görev alma cesaretini gösteren başta din görevlile-rimiz yarışmacı görevlilerimizi kutluyorum. Bu programa emeği geçen tüm arkadaşlarımı kutluyorum. 2011 Mehmet Akif Ersoy Yılında umarız ona olan vefa ve minnet borcumuzdan hiç olmasza bir kısmını ödemiş oluruz diye düşünüyorum. Gerçekten özellikle 1900’lü yılların ilk çeyreği ancak bu kadar güzel anlatılır. İyi ki Akif varsın ruhun şad olsun.” Yarışma jürisi; İl Müftü Vekili Ali Abay, Bolvadin Müftüsü Hüseyin Erdoğan, Sandıklı Müftüsü İsmail Keskin, Çobanlar Müftüsü Hakan Türe, İl Vaizi Beytullah Aktaş’tan oluştu. Yarışmacılar İmam Hatipler; Tevrat Tiribolulu, Mehmet Arslan, Ahmet Sevimli, İlyas Kaya ve İl Müftülüğü personeli Kamil Demirdelen, Yıldız Mumyakmaz oldu. Yarışma sonucu İlyas Kaya birinci, Yıldız Mumyakmaz ikinci, Kamil Demirdelen üçüncü oldu. Din görevlileri ve ailelerinin yanı sıra programa; Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İbrahim Çakal katıldılar. (Kocatepe)