“Dershaneler kapatılırsa bedeli siyasi olur”
Kütahya Milletvekili İdris Bal, iktidara karşı dershaneler çıkışı ile güdeme geldi. Bal dershanelerin kapatılmasının siyasi bedeli olacağını söylerken hukuk devletinde 'ben yaptım oldu' denilemeyeceğini, konunun Anayasa Mahkemesi’nden dönme ihtimalinin çok yüksek olduğunu açıkladı AK Parti'den istifa eden Kütahya Milletvekili İdris Bal, 30 Kasım Cumartesi sabahı Kütahya karayolunun 60’ncı kilometresinde yaklaşık 2 bin araçtan oluşan bir [&hellip]
Kütahya Milletvekili İdris Bal, iktidara karşı dershaneler çıkışı ile güdeme geldi. Bal dershanelerin kapatılmasının siyasi bedeli olacağını söylerken; hukuk devletinde ‘ben yaptım oldu’ denilemeyeceğini, konunun Anayasa Mahkemesi’nden dönme ihtimalinin çok yüksek olduğunu açıkladı
AK Parti’den istifa eden Kütahya Milletvekili İdris Bal, 30 Kasım Cumartesi sabahı Kütahya karayolunun 60’ncı kilometresinde yaklaşık 2 bin araçtan oluşan bir konvoyla karşılandı. Konvoyda Kütahyalılar kadar Afyonkarahisarlıların da olduğu gözlendi.
DOĞRU SÖYLEMENİN BEDELİ VAR
Dershanelerin kapatılmasına yönelik karşıt çıkışı ile tüm dikkatleri üzerine toplayan ve partisiden isitfa eden Kütahya Milletvekili İdris Bal, AK Partili milletvekilleri ve kabine üyelerine seslendi. Bal; “İçerideki düşünce, düşünce değildir. Açıklanmayan bir düşünce düşünce değildir. Düşünceyi mertçe, dik durarak açıklamak gerekir. Korkmamak lazım. Doğruyu söylemenin her zaman bir bedeli var. Eğer siz bu bedelleri ödemeye razı olursanız, unutmayın belki belirli bir dönem üzülürsünüz ama daha sonra milleti arkanızda görürsünüz. O anlamda ben hepimizin bir anlamda demokrasi testi içinde olduğumuzu düşünüyorum. ‘Ya şimdi, ya hiç diyorum.’ Demokratsak demokratlığımızı göstereceğiz.” dedi.
GELECEK
ÜLKENİN GELECEĞİ
Karşılama sırasında demeç veren Kütahya Milletvekili İdris Bal, şu anda demokrasi testinden geçildiği kanaatini aktardı. “Halkın yanındaysak ya şimdi ya hiç, hakkın yanındaysak ya şimdi ya hiç.” diyen Bal; “Hakkın yanında, demokrasinin yanında olduğumuzu, halkın hissiyatlarına kör olmadığımızı göstermemiz gerekir. Milletvekili arkadaşlarıma medyaya, hükümete, bakanlarımıza herkese bir çağrıda bulunuyorum; Bu ülkenin vizyonunu karartabilecek, nesillerin önünü kesebilecek, Türkiye’nin kaderiyle oynayabilecek bir düzenleme olacaktır. Herkesin meseleye ‘ben’, ‘sen’ hesabıyla bakmaması, ülkenin geleceği hesabıyla, kaderi hesabıyla bakması gerektiğini düşünüyorum. Çok önemli bir imtihandan geçiyoruz. Bence herkes bu imtihanda tarafını ortaya koymalıdır. Korkmadan halkın demokrasinin halkın ve hakkın tarafında herkes yer almalıdır.” diye konuştu.
OLAY ÇOK YÖNLÜ
Dershanelerin kapatılması konusu gündeme geldiğinden bu tarafa konuşan, tepkiyi veren ilk kişinin şahsı olduğunu söyleyen Milletvekili İdris Bal, demokrasinin sadece sandık anlamına gelmediğini kaydetti. Demokrasinin tek başına siyasette çoğulculuğu da kapsamadığını savunan Bal; “Liberal demokrasi aynı zamanda ekonomi de çoğulculuk demektir. Teşebbüs hürriyeti demektir. Piyasanın arz ve talebe göre çalışması demektir. Müdahaleyle emir ve komutayla ancak komünist ve sosyalist sistemlerde siz iş görebilirsiniz. Bu sosyalist mantık Doğu blokuyla birlikte Sovyetler Birliği’yle birlikte tarihe gömülmüştür ve iflas etmiştir. Bunun toplumsal yönü de var. Siz bir ihtiyaç varken, eğer dershaneyi yasaklarsanız, zengin olan çocuğuna gerekli eğitimi aldırır ya gariban ne yapacak, toplumsal patlama olabilir mi, adaletsizlik olabilir mi? Fırsat eşitsizliğindeki makas daha fazla artar mı? Kesinlikle artar. Ya terör meselesi. Terörle mücadele ediyorsunuz ama en büyük panzehir demokrasi mücadelesidir. En büyük panzehir etnik milliyetçiliğe karşı medeniyet vizyonudur. Bunu kim yapıyor? Gönüllü kuruluşlar yapıyor. Medya yapıyor, dershaneler yapıyor. Okuma salonları yapıyor. Öyleyse siz bunları kapatarak terörle mücadele stratejinizin topuğuna kurşun sıkmış olmuyor musunuz?” şeklinde konuştu.
“DİK DURDUK DELİKANLI OLDUK”
Dershanelerin kapatılması halinde siyasetende bedel ödeneceğinin altını çizen Bal şöyle konuştu: “Diğer taraftan bunun siyasi bedeli de olacaktır. Siz kucağınızı açmışsınız herkesten destek istiyorsunuz, kucakladık diyorsunuz ama belli kesimleri liberali, sosyal demokratı, muhafazakar kesimleri dışlıyorsunuz. Yarın bu insanlardan dönüp de hangi yüzle oy isteyeceksiniz. İki bin araçlık konvoyla karşılanmak karşısında duygulanmamak elde değil. Güzel bir durum, kendinize güvenmiyorsunuz, yalnızsınız gibi ithamlar karşında vatandaş ‘kendinize güveniniz siz dik durduğunuz sürece yanımızda olduğunuz sürece, bizim sesimiz soluğumuz olduğunuz sürece, biz sizi yalnız bırakmayacağız’ kendinize güvenin mesajı veriyor. ‘Dik durun’ mesajı’ veriyor. Anadolu insanı diğergamdır, civanmerttir, delikanlıdır ve delikanlı olunmasını ister ki gönderdiği vekillerin hak ve hakikatın yanında yer almasını ister. Demokrasinin yanında yer almasını ister. Halkın sesi, soluğu, olmasını ister. Bizde elimizden geldiği kadar böyle olmaya çalıştık. Dik durmaya çalıştık, delikanlı olmaya çalıştık.”
MİLLET YALNIZ BIRAKMADI
Kütahya Milletvekili İdris Bal, mensup olunan partinin önemi taşımadığını önemli olanın halkın sesi olmak olduğunu söyledi.
Haklının yanında olmak düşüncesiyle hareket ettiğini aktaran Bal şunları söyledi: “Karşılığında partimizden bir cezalandırma görüyoruz, bir dışlama görüyoruz. Ama halk diyor ki ‘Hiç önemli değil, parti sizi cezalandırsın, dışlasın, bizi sizi bağrımıza basıyoruz.’ diyor. Bunu da binlerle ifade edebileceğimiz konvoyla yapıyor. Kısacası vatandaşımıza güvenmek lazımdır. Vatandaşın sesi soluğu olmak lazımdır. Bunu yaparsanız bu kadirşinas millet sizi yalnız bırakmayacaktır. Görüyorum ki yalnız bırakmıyor.”
BEN YAPTIM OLDU DENİLEMEZ
Yönetim açısından Türkiye’de otoriterleşen bir yönetim olduğu iddiasına değinen Bal sözlerine şöyle devam etti: “Bu örnek bir mesnet teşkil etmeyecek mi? Bir örnek oluşturmayacak mı? Neresinden bakarsanız bakın, hukuki açıdan da stratejik açıdan da bakarsanız bakın, bu doğru bir yaklaşım doğru bir iş değildir. Hukuki açıdan zaten 48. madde gibi maddeler var. Bu, teşebbüs hürriyetini koruyan destekleyen maddelerdir. Bir hukuk devletinde ‘ben yaptım oldu’ diyemezsiniz. Yaptığınız anayasaya aykırıysa Anayasa Mahkemesi’nden geri döner. Bunun dönme ihtimalinin çok fazla olduğunu söyleyebilirsiniz.” (Kocatepe Haber Merkezi)