Deprem Türkiye gerçeği – Kocatepe Gazetesi

İMO İl Temsilcisi Sinan Millik, 15 yıl önce 17 Ağustos tarihinde meydana gelen büyük Marmara depreminin yıl dönümünde deprem ülkesinde yaşandığı ve deprem tehlikesini unutturmamayı düstur edindiklerini açıkladı Afyonkarahisar İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Temsilcisi Sinan Millik 17 Ağustos depremi yıl dönümünde güvenli ve sağlıklı yapılaşma için mühendislerin sessiz kalmayacaklarını belirtti.DERS ALINMADIĞI GÖRÜLÜYOR 17 Ağustos 1999 [&hellip]

Deprem Türkiye gerçeği

İMO İl Temsilcisi Sinan Millik, 15 yıl önce 17 Ağustos tarihinde meydana gelen büyük Marmara depreminin yıl dönümünde deprem ülkesinde yaşandığı ve deprem tehlikesini unutturmamayı düstur edindiklerini açıkladı

Afyonkarahisar İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Temsilcisi Sinan Millik 17 Ağustos depremi yıl dönümünde güvenli ve sağlıklı yapılaşma için mühendislerin sessiz kalmayacaklarını belirtti.
DERS ALINMADIĞI GÖRÜLÜYOR
17 Ağustos 1999 depreminin 15. yıl dönümünde deprem gerçeğini ve deprem tehlikesini unutturmama ısrarını sürdürdüklerini belirten İMO Temsilcisi Sinan Millik, 1999 Marmara, 2011 Van depremi ve irîli, ufaklı yer hareketlerinin depremi toplumsal travma haline getirdiğini kaydetti. Millik; “Toplumsal travmayı atlatmak ancak güvenli ve sağlıklı yapı üretimini sağlamakla başarılacaktır. Deprem ülkemizin bir gerçeğidir. Bu gerçek aynı zamanda kaçak ve sağlıksız yapılaşmaya ve mühendislik hizmeti almadan gerçekleştirilen yapı üretimi sorununa işaret etmektedir. Van Depremi, Marmara Depreminden yeterince ders alınmadığını açığa çıkarttı. Korkarız ki Van depreminden alınmayan dersler de bir başka depremde karşımıza çıkacak.” dedi.
MÜHENDİSLİK SON DERECE ÖNEMLİ
Son yüzyılda Anadolu coğrafyasında meydana gelen depremlerde sayısı yüz bini aşkın insanın hayatını kaybettiğine dikkat çeken İMO Temsilcisi Sinan Millik, inşaat mühendisliğinin, her zeminde, her şart altında güvenli ve sağlıklı yapı üretebilen bir bilim dalı olduğunu vurguladı. Millik; “İşlevsel ve eksiksiz yapı denetimi güvenli ve yaşanabilir yapı üretimini gerçekleştirmenin biricik yoludur. Deprem tehlikesi yapı üretiminde köklü değişiklikler yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Oysa siyasi iktidarın bu yöndeki değişiklikleri Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini göz ardı etmekte, aksine mühendislik mesleğinin önemini azaltmaktadır. Yapı üretim süreci yapılan son değişikliklerle Meslek Odalarının devre dışı bırakılmasıyla birlikte denetimsizliğe mahkûm edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
GÜVENLİ YAPI HAKTIR
Meslek Odalarını devre dışı bırakmanın güvenli yapı üretimini engelleyecek sonuçlar doğurduğunu kaydeden Millik şu ifadeler yer verdi: “İnşaat Mühendisleri Odası, güvenli ve sağlıklı yapılaşma konusundaki kararlığını sürdürecektir. İnşaat Mühendisleri Odası depremi unutmama, unutturmama ısrarını sürdürmektedir. İMO, güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar da depremi unutmamaya, unutturmamaya, siyasi iktidarın görev ve sorumluluğunu hatırlatmaya kararlıdır. Bu salt, yapı üretim sürecinin asli unsuru olan meslek mensuplarının örgütü olmaktan kaynaklanmaktadır; toplumsal, kamusal sorumluluğun bir gereğidir. Oda olarak insanın refahını ve mutluluğunu temel almakta, güvenli ve sağlıklı yapılarda yaşamayı taviz verilemez temel bir hak olarak görmekteyiz.”
DENETİM PİYASACI
ANLAYIŞLA DÜZENLENEMEZ
Yapı denetiminin güvenli ve sağlıklı yapı üretimiyle sınırlı bir kavram olmadığını belirten Millik sözlerini şöyle sürdürdü: “Süreç aynı zamanda yer seçimi, zemin etüdü, projelendirme, yapım koşulları, çevre güvenliği, estetik, sağlık koşullan, ekonomi ve garanti sürelerini içermektedir. Yapı denetimi gibi yapı üretim sürecinin olmazsa olmazı kabul edilen temel bir konu ne yazık ki piyasacı ve rekabetçi bir anlayışla düzenlenmek istenmektedir. Bu zemine oturtulmuş sistemin, denetimi istenen düzeyde yerine getirmesi mümkün değildir. Meslek Odalarının etkisizleştirilmesi ve devre dışı bırakılması, deprem tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuz gerçeğinin anlaşılmadığının, işin ciddiyetinin kavranmadığının bir başka göstergesidir.” (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme