Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Eyüp İMİR

DENİZCİLİK BAYRAMI

1Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu… Osmanlı Devleti’nin yabancı ülke gemilerine tanıdığı kapitülasyonları kaldırmış ve karasularımızda deniz ticareti yapma ayrıcalığı Türk vatandaşlarına verilmiştir. Yani uzun yıllar kendi karasularımızda kendi gemilerimizi yüzdürmekte zorlanmışız. Yerkürenin büyük bir bölümü okyanus ve denizlerle kaplıdır. Dünyamız su ile hayat bulmaktadır. Denizler insanlar için bir yaşam alanıdır. İnsanoğlu ilk çağlardan beri denizlerden beslenme ve ulaşım alanında yararlanmıştır. 21. yüzyılda bunlardan başka deniz dibindeki enerji kaynaklarından da yararlanmaya çalışmaktadır. Bu enerji kaynaklarının paylaşımı uluslararası sorunlar oluşturmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında özellikle İstanbul’un fethinden sonra Türk denizciliği altın çağını yaşamıştır. Akdeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.
Bu durum yaklaşık iki yüzyıl sürmüştür. İmparatorluğun son zamanlarına doğru zayıflamaya başlamıştır. Özellikle buhar gücünün gemilerde kullanılmasıyla her alanda teknolojiye kapalı olan imparatorluk bu alanda da geri kalmaya mahkum olmuştur. Donanma zayıflamış denizlerdeki egemenliğimiz adeta yok olmuştur. Osmanlı’nın askeri gücünün ana omurgası kara kuvvetleridir. Çok geç olsa da “Mavi Vatan” kavramıyla denizin ve deniz kuvvetlerinin önemini kavramış bulunuyoruz. Devletin ekonomisi 1880’li yıllarda iflas etmiş ekonomi yönetimi yabancı devletlere verilmiştir. Osmanlı Devleti’nin zayıf donanması uzun yıllar Haliç’ten dışarı çıkamamış gemiler paslanmıştır. Bunun acısı Balkan Savaşları’nda çok acı bir şekilde görülmüştür. Ege denizine çıkamayan donanma Kuzey Ege adalarını Yunanlılara kaptırmıştır.
Donanmamız güçlü olsaydı Balkan limanlarına sevkiyat yapılarak 500 yıllık vatan topraklarını kaybetmezdik. Aynı şekilde Kızıl Deniz yoluyla kutsal topraklarımız elden çıkmazdı. “Hayatta en hakiki yol gösterici ilimdir, fendir“ ilkesini terk ettiğiniz zaman gelişmiş ülkelerin ekonomik kölesi olursunuz.
Üç tarafı denizlerle çevrili yurdumuzda ulaşım ve deniz ürünleri konusunda yeteri kadar yararlanamıyoruz. Deniz ulaşımı bilerek tercih edilmemiş, denizlerimiz kirlilik ve aşırı avlanma yüzünden bitme noktasına gelmiştir.
Bundan başka denizlerimizi bitirdiğimiz gibi kıyılarımızı da çarpık yapılaşmalarla güzelliklerini yok ederek turizme darbe vurulmuştur. Denizlerimiz ve doğamızı çocuklarımıza nasıl bırakacağız?
Sonuç olarak doğa intikamını aşırı yağış, kuraklık vb. olaylarla almaktadır.
Aklımızı başımıza toplamaz isek doğayla barışık yaşamazsak gelecek sıkıntılıdır.
Bugün Kabotaj kanununa sahip çıkıyoruz ancak denizci bir millet olabilmemiz için çok adımlara ihtiyacımız vardır.
Kabotaj Bayramı Kutlu Olsun.
——————————————————————-
Bir ülke ki çarşısında dönen sermaye
Sanatına yol gösteren ilimle fen Türk’ün
Sanatları birbirine eder himaye eden
Tersaneler, fabrikalar, vapur, tren Türk’ün
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın.
Ziya Gökalp-Vatan

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER