DEMİRSPORLU U-14 NİYAZİ ÖZDEMİR – Kocatepe Gazetesi

26 Mart 2014 Çarşamba 02:00:00
  22 Mart 2014 Cumartesi… 1 nolu çim sahada Demirspor-Arena Gençlik U-14 futbol takımları oynuyor. Puan cetvelinde Demirspor, Arena’nın üç puan önünde.. Üç farkla galip gelirse gurup birincisi olacak Arena. Ve Demirspor maçın ilk yarısının son dakikasına korner atışından gelen bir topla 1-0 yenik giriyor. Demirspor kalesi önünde bir karambol ve top dışarda, hakem “aut” diyor. Demirsporlu Niyazi Özdemir “Top benden çıktı korner hocam” diyor. Hakem Yılmaz Yıldırım veriyor korneri… Kalenin içine doğru bir korner atışı ve Demirsporlu bir futbolcunun ters kafa vuruşu 2-0 bitiyor ilk devre.
Maç 3-3 bitiyor… Kurallara uygun davranıyor Niyazi, kurallar olmazsa maç olmayacağını biliyor çünkü. Hakeme saygı duyuyor, hakeme yardımcı oluyor, hakemin ve hakemliğin önemi kendisine empoze edilmiş çünkü. Rakibe saygı duyuyor Niyazi, rakip kendisinin neler yapabileceğini, neler yapamayacağını gösterir, sezdirir, rakip onun gelişmesine yardım eden bir insandır dosttur. Ve kendine de takımına da güveniyor Niyazi ve bu sportmen, bu erdemli davranışı çok olağan hareketler içinde gösteriyor.
“Spor koşan ahlaktır” derler, spor ve ahlak bir paranın iki yüzü gibi birbirlerini tamamalarlar, göz ve görmek gibi ilişkileri vardır spor ve ahlakın…
Geçtiğimiz günlerde yine bu sütunlarda GS’lı Semih’in hakeme “Top benden çıktı” demesini ve korner atışından gelecek rizikoyu göze almasını yazmıştık. Semih bu davranışı nedeniyle maçın önüne geçmiş TFF tarafından da ödüllendirilmişti.
Yine bu sütunlarda, sakatlanan rakip futbolcunun tedavi görmesi için topun taca atılışının tâ 1950’li yıllarda Brezilyalı ünlü futbolcu Garrincha’nın başlattığını, bizde de FB’li Rapayiç’in bu işi ilk uygulayan futbolcu olduğunu vurgulamış, Afjet Afyonspor-Demirspor maçı sırasında da Afjet Afyonsporlu Nihat’ın bunlara benzer bir sportmen ve erdemli davranışını yazmıştık.
Afyonkarahisar futbol liglerinde özellikle genç takımlar arasında oynanan maçlarda centilmence ve sportmence davranışlar sık sık görülüyor. Örneğin, maçlar başlamadan önceki seremonilerden sonra takımların rakip takım yedek kulübelerine doğru koşarak rakip takım futbolcularına ve antrenörüne başarı dilemeleri yaygınlaştı artık. Dört beş yıl önce Eskişehir’de katıldığımız gurup maçları sırasında gördüğüm bu güzel davranışı liglerimize taşıyan ilk takımın Demirspor olduğunu da belirtmek istiyorum… Çoğu kimsenin pek dikkat etmediği bu tür davranışların bütün takımlarca benimsenmesi amatör futbolumuzun “barış-kardeşlik-dostluk” anlayışını güçlendireceği muhakkaktır.
Spor bir insan olayıdır, insanla ilgilidir. Katılımdır, paylaşmadır, insanın insanla birlikteliğidir.
“Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” diyen ulu önderimiz Atatürk’ün yıllar önce gösterdiği hedef bu değil miydi zaten?