Demirkırkan sordu: Depreme ne kadar hazırız?

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Demirkırkan, 'Önceki gün ülkemizin doğu komşularında büyük bir deprem yaşandı. Can kaybı var, yaralılar var. Ülkemiz de komşularına sıcak elini, desteğini iletti.  Komşularımıza başsağlığı diliyorum. Bu deprem gösterdi ki deprem bu coğrafyanın gerçeği. Kaç seferdir soruyorum. Olası bir Afyon depremiyle ilgili hazırlıklarımız [&hellip]

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Demirkırkan, “Önceki gün ülkemizin doğu komşularında büyük bir deprem yaşandı. Can kaybı var, yaralılar var. Ülkemiz de komşularına sıcak elini, desteğini iletti.  Komşularımıza başsağlığı diliyorum. Bu deprem gösterdi ki deprem bu coğrafyanın gerçeği. Kaç seferdir soruyorum. Olası bir Afyon depremiyle ilgili hazırlıklarımız neler? Vatandaşlarımızın toplana alanları nereleri? Bunu söylemek çok mu zor ey Belediye, ey AFAD. Yoksa dahi hemen çalışmaya başlanması gerekmiyor mu? Yaşanacak bir doğal afete hazırlıksız yakalanırsak bunun sorumluları kim olacak” diye sordu.
ÜRETİMDE CİDDİ AZALMA VAR
Türkiye’deki ekonominin zor günlerden geçtiğini hatırlatan Demirkırkan, “Kırmızı et üreticileri, besicilerde durum farklı mı? Romanya’dan ithal edilen sığırı, Bulgaristan ve Gürcistan’dan ithal edilen samanla beslerseniz elbet yerli besicilik ölür. Yerli üreticiyi bitirenler şimdi de mahallenin kasabını bitirmeye çalışıyor. TÜİK’in açıklamasına göre et üretiminde yüzde 23 azalma var. Yedi yıldır siz et ithalatı yapıyorsunuz, 5 milyar doları yurtdışına ödüyorsunuz. Sonra et üretimi azaldı. Demek ki, yaklaşık 7 yıldan beri süren ve karşılığında 5 milyar doları aşan, et ithalatı bir çözüm olmamış. Bu ithalat, üretimi olumsuz yönde etkilemiş. Bu ülkenin meralar da var, besicisi de, çiftçisi de var, kasabı da var. 5 milyar doları neden dışarıya ödüyorsun, dışarının besicisini kazandırıyorsun, senin kasabın, senin besicin kazansa iyi değil mi? AKP’nin uyguladığı niteliksiz tarım politikaları sayesinde 2 Trakya büyüklüğünde alan ekilmeyip, boş kalırsa, Doğu ve Güneydoğu’daki bedava yem kaynağı meralar boş kalırsa yani kısacası Türkiye toprakları ve meralarını kullanmazsa, yem kaynağı olan arpayı ithal ederse, yem kaynağı olan mısırı ithal ederse Türkiye tarımı yönetilemez. Tüketici vatandaşlarımız da, 70 bin kasap esnafımız da çiftçimiz, üreticimiz de artık “Nasıl olsa oyunu sandıkta bizim partiye atacak” diyenlere, vatandaşın sırtına binen, hesapsız kitapsız iş yapanlara, vatandaşa sopa gösterenlere dersini verecek. Bütün bunların hesabını sandıkta soracak” ifadelerini kullandı.
YÖNETİLEMEYEN BİR ÜLKE
Demirkırkan, şöyle devam etti:
“Bu ülke yönetilmiyor. Sayıları 5.5 milyonu bulan araç sahipleri cam filmi serbest bırakıldı diye 650 TL ödeyerek cam filmi taktırdı. Sonra vazgeçtiler 450 TL ceza, 150 TL söktürme parası. Vatandaş karşı çıkınca cezayı da kaldırdılar. Bu ülke artık yönetilmiyor. Kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan kırılgan ekonomiler sınıflamasında Türkiye uzunca bir süredir en kırılgan ekonomiler içinde Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Endonezya ile birlikte yer alıyordu. Türkiye, yenilenen listede de yine kırılganlar arasında “en kırılgan” olarak ilk sırada! Diğer ülkeler değişirken Türkiye maalesef terini korudu. Listeye Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar ilave oldu. Kırılgan ülkeler  “küresel finansal şartlar er ya da geç sıkılaştığında, en fazla risk altında olabilecek ülkeler” olarak tanımlanıyor. Merkez Bankası verilerine göre cari açık Eylül ayında 4 milyar 527 milyon, yıllık olarak da 39 milyar 267 milyon dolara yükseldi. Cari açık kabaca Türkiye’nin gelirinden daha çok harcaması ve bu açığı finanse etmek için başka uluslardan borçlanmasıdır.”

Bakmadan Geçme