'DEM Kurguladı, CHP İle SP Destek Verdi'

DEM Partili Hakkari Belediye Başkanının PKK/KCK yapılanmasında üst düzey görev aldığı gerekçesi ile devam eden davasında görevden uzaklaştırılarak tutuklanması kararını bahane eden DEM Partililer TBMM’de sözde eylemle provokasyon yaptı. O sırada Genel Kurul salonunda olan ve DEM Partililere tepki gösteren AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan, “Terörle ceza alması muhtemel kişileri aday gösterip algı oluşturuyorlar. CHP ve SP’liler DEM Parti’ye destek vererek orta oyununu okuyamadı” dedi.

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Dr. Hasan Arslan, TBMM Genel Kurul Salonu’nda, Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasını gerekçe göstererek provokasyona girişen DEM Parti ve CHP milletvekillerine tepki gösterdi.

Arslan açıklamasında “Bugün Mecliste bir orta oyun oynandı. Orta oyunun aktörleri DEM Parti, bir avuç milletvekili. Hakkari Belediye başkanının terör suçundan tutuklanması ve kayyum atanmasını protesto etmek amaçlı olduğu anlaşılan kürsüyü işgalleri ile başladı. Buradaki oyunun aslında temelinde hakkında terör suçuyla yargılaması devam eden ve ceza alması kuvvetle muhtemel olan bir belediye başkanını özellikle seçilmesini sağlayacak şekilde seçimlere sokup belediye başkanı olduktan sonra da hakkındaki kararın kesinleştikten sonra tutuklanması sonrasında onu bildikleri halde, Türkiye Cumhuriyetinin sözde anti demokratik yaklaşımı algısını oluşturmak amacıyla bu oyunu oynadılar. Aslında bu oyun eskiden de aynı fikirdeki milletvekilleri tarafından oynanmıştı. Hatırlarsanız Hatip Dicle vakasında aynı gruba ait milletvekilleri aynı şeyi yapmışlardı. Bunu özellikle yapıyorlar. Yani yine yakın zamanda milletvekili olarak seçilen Can Atalay konusunda da aynı şey geçerli. Hakkında bazı suçlamaları olan, terörle ilgili ceza alması muhtemel olan bir kişinin özellikle seçilmesini sağlamaya çalışarak Türkiye Cumhuriyeti hakkında olumsuz algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu bir orta oyunudur. Tamamen bütün vatandaşlarımız bunu görmesi gerekiyor. Buna göre de yani durumu değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.

“ORTA OYUNUNU OKUYAMADILAR”

Arslan, “Ancak benim gördüğüm üzüldüğüm bir nokta da CHP’li ve Saadet Partili milletvekillerinin de DEM Partililere destek olmasıydı. Bu oyunu orta oyununu okuyamadılar benim anladığım kadarıyla. İnşallah okuyamamışlardır, inşallah onların da aynı şekilde kastı yoktur diye düşünüyorum. CHP’li Meclis Başkanvekili ara ara bu milletvekillerini, bu kişileri uyararak yerlerine geçmelerini istedi. Genel kurula ara verdi birkaç defa ama en sonunda yani bize göre idari amirlerince zorla çıkarılmasını sağlamak var iken meclisi kapattı. Oturumu kapatma, genel kurulu, gündemi kapatma kararı aldı” diye konuştu.

“MECLİS HAİN DARBE GİRİŞİMİNDE BİLE KAPANMADI”

“Yarın tekrar inşallah meclis çalışmalarına kaldığı yerden devam edecek” diyen Arslan sözlerine şöyle devam etti:

“Fakat kapatma kararından sonra biz AK Partili milletvekillerinin de bu DEM Partili milletvekillerine karşı protesto söylemlerimiz devam etti. Biraz dozu arttı. Çünkü meclis başkanından beklediğimiz idare amirlerince bu bir avuç milletvekilini zorla kürsüden uzaklaştırmak olmalıydı ve meclisin çalışmasını sağlamak olmalıydı. Çünkü bu meclis darbede bile kapanmadı. Bomba atılmasına rağmen bu meclis kapanmadı bu meclisin kapanmasını bir avuç DEM Partili milletvekilliğinin aksiyonu sonrasında müsaade etmemiz doğru değil. Tabii bu gerginlik ne Melis kapandıktan sonra AK Partili ve DEM Partili milletvekilleri arasında bir gerginlik oldu. İtişme kakışma oldu. Sonra bir şekilde yani biz ayrıldık, onlar da ayrıldı. Genel Kurul açıldığı zaman aynı protestolarına devam edip etmeyeceklerini dört gözle bekliyoruz. Ama bunların orta yanında ulaşmak istedikleri hedef zaten aslında bu gerginliği yaratmak ve algı oluşturmak, anti demokratik algısı oluşturmak. Aslında bu bir kurgu. Bu kurgunun herkes tarafından fark edilmesi gerekiyor. Desteğe giden CHP milletvekilleri tarafından da bu algının fark edilmesi gerekiyor. CHP Genel Başkanı tarafından da bu algının fark edilmesi gerekiyor. Bu ülke hepimizin. Bu millet hepimizin milleti. O yüzden biz bu mecliste buna müsaade etmeyeceğiz. Bunun bilinmesini istiyorum.”