'Deizm bize dokunamaz' demeyelim – Kocatepe Gazetesi

Ensar Vakfı’nın düzenlediği Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin 21’nci konuşmacısı Hayrat Vakfı’ndan Mesut Hizarcı oldu. Hizarcı, “Bir İnkâr Akımı: Deizm” başlığında konuştu. Sohbet programı Halil Kaynak’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
İLK KEZ 16’NCI YÜZYILDA GÖRÜLDÜ
Hayrat Vakfı’ndan Mesut Hizarcı, “Bir İnkâr Akımı: Deizm” konusu hakkında bilgiler verdi. Deizm kavramının özellikle son dönemde biraz daha fazla duyulduğuna dikkat çeken Hizarcı, “Deizm akımı hakkında bir ağabeyimizle sohbet ederken kendisi ‘Bu akım ne zaman çıkmış?’ diye sordu. Bu akımın 16’ncı yüzyılda çıktığını söyleyince kendisi ‘Allah, Allah ben üç senedir duyuyorum’ dedi. Bundan yaklaşık 8 sene önce Sudan’ın başkenti Hartum’a gitmiştim. Yaklaşık 2,5 ay kadar kaldım. Çalışma masamı her gün silmeme rağmen sürekli her gün tozlanıyordu. Oraya çöl iklim hâkim olduğundan çöl kumu elekten elenmiş gibi ne kadar tedbir alsanız da kapı, pencere ve aralıklardan giriyordu. Yani orada toz hayatın bir parçası. Bu nedenle biz de o hayata uyum sağladık. Orada sivrisinek te çok fazlaydı. Tüm vücutta sokulmadık yer bırakmadılar. Cibinlik temin ederek sivrisinek sokmasından nispeten kurtulduk” dedi.
DÜNYA 20 YILDA CİDDİ ŞEKİLDE DEĞİŞTİ  
“Öğrendim ki orada sıtma hastalığı bulaşma riski fazla. Orada bir şey olmadı” diyen Hizarcı, “Eğer sıtma virüsü alındıysa vücut zafiyete düştüğünde sıtma hastalığı ortaya çıktığından memlekete dönünce Erzurum’da devlet hastanesine giderek sıtmaya karşı tahlil yapmak istediğimi söyledim. Bana hangi asırda yaşadığımı sordular. Bu devirde sıtma kalmadığını söylediler. Hartum’dan geldiğimi söyleyince sıtmanın geri kalmış ülkelerin hastalığı olduğu söylenildi. Bu örneği verdim çünkü insanların zafiyete düştükleri bazı dönemlerde bazı hastalıklar ortaya çıktığı gibi toplumun da bazı zafiyet dönemleri var ki o zafiyet dönemlerinde bazı hastalıklar ortaya çıkıyor. Şöyle 20 sene geçmişe baktığımız zaman dünyada ciddi bir değişme ortaya çıktı. Dünyada siyasette, bilim ve teknolojide başı döndürecek bir gelişme yaşandı” diye konuştu.
KİŞİLER SANAL MUTLULUKLARA YÖNELDİ
İnsan hayatının teknolojiye yetişemeyen ancak sonuca kestirmeden ulaşan teknolojik aletlerin fikir ve ruh dünyasını da etkilemeye başladığını aktaran Hizarcı, “Kestirmeden lezzet alma bizim mutlu olma değerlerimizi de değiştirmeye başladı. Kişiler yavaş yavaş asosyalleşmeye kendimizi tatmin edecek, mutlu edecek farklı vasıtalar bulmaya gerçek arkadaşlıklar gerçek dostluklardan sanal hayali birlikteliklere doğru sevk etti. “Gerçek hayatta kendisini ispat edemeyen kişiler sanal âlemde kendini tatmin eder bir vaziyete girdiler. Zannettiler ki mutluluk burada da var. Ama bu toplumda bazı ayrışmaları ve sıkıntıları ortaya çıkardı. Bu konuda bazı tartışmalar yapılarak, ‘Eyvah deizm gençliğimizin imanını götürüyor’ Hatta buna imam hatipleri de dâhil ettiler. Hatta bazıları fırsat bu fırsat diyerek siyasi mecraları da dâhil ettiler. Böyle diyen bir grupta oldu. ‘Allah’ın izni ile deizm bize dokunamaz’ şeklindeki araştırmalar gerçeği yansıtmıyor. Deizmin köken itibariyle bu memleketin bir problemi değil” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi