'Değer erozyonu ile karşı karşıyayız'

Ramazanda İkindi Sohbetlerinin 16'ıncı gün konuşmacısı Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kazım Arıcan oldu. Arıcan, 'Değersizleşmeye Karşı Ahlakilik' başlığında sunum gerçekleştirdi. Program sunumunu AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Emin Uz, Kur'an-ı Kerim Tilavetini ayın fakülteden Araştırma Görevlisi Mustafa Can yaptı.'İKİNDİ SOHBETLERİ KÜLTÜREL ZENGİNLİK'Türkiye Yazarlar Birliği [&hellip]

Ramazanda İkindi Sohbetlerinin 16’ıncı gün konuşmacısı Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kazım Arıcan oldu. Arıcan, “Değersizleşmeye Karşı Ahlakilik” başlığında sunum gerçekleştirdi. Program sunumunu AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Emin Uz, Kur’an-ı Kerim Tilavetini ayın fakülteden Araştırma Görevlisi Mustafa Can yaptı.
“İKİNDİ SOHBETLERİ KÜLTÜREL ZENGİNLİK”
Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kazım Arıcan, Ensar Vakfı Şubesince bu yıl 7’inci yılına giren Ramazanda İkindi Sohbetlerinin alanında ilk ve tek olma özelliği ile özgün bir program olduğuna dikkat çekti. Sohbet programının bereketlenip devam etmesini dileyen Arıcan, “Davetleri için AKÜ Rektörü değerli dostum Prof. Dr. Mehmet Karakaş’a, Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şube Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler’e çok teşekkür ediyorum. Böylesi kültür ortamları özlediğimiz ortamlardır. Bereketin olduğu yerler. Hele birde Ramazan’ın bereketiyle Afyon’a farklı bir anlam katıyordur. Kültürel bir zenginliğidir. Anadolu şehirlerinde aslında bunların olması, artması temennimizdir.” dedi.
“İNŞA EDİLECEK
MEDENİYET TEMEL DEĞER”
Akademik kimliğinin yanı sıra Türkiye Yazarlar Birliği olarak gerçekleştirdikleri sivil toplum hareketini önemsediklerini söyleyen Arıcan, “Bu tür faaliyetler aslında bizim kültürel alanda gerçek anlamıyla inşa edeceğimiz medeniyet noktaları olan değerlerdir. Bundan dolayı şükranlarımı sunuyorum. Sohbet konumuz aslında bilindik bir konudur. Bu noktada sadece bazı hususları paylaşmayı, hatırlayıp, hatırlatmayı gerçekleştirmiş olacağız. Bizim alanımız felsefe ve ilahiyat. Kendimizi biraz Nurettin Topçu üstadımızın mümessilleri görüyoruz. Onunda malum olduğu üzere İslam Ahlakı, Ahlak konuşmaları, ahlak vurgusu en önemli konusudur. Ardından Sosyolog-Psikolog Erol Güngör hocanın vurguladığı alanları 45 dakikalık zaman diliminde ana hatlarıyla ele alacağız.” diye konuştu.
“BİRLİK AHLAK ŞURALARI GERÇEKLEŞTİRİYOR”
Ahlak konusunun artık neredeyse gündemde olmadığına dikkat çeken Arıcan, “Ahlak konusu neredeyse artık adabı muaşeretler düzeyinde ahlaktan konuşuyoruz. Ahlakın bir yaptırımı ahlakın bir bağlayıcılığı maalesef gün geçtikçe gündemden uzaklaşıyor. Ahlaki sorunları konuşmak sıkıcı geliyor. İnsanlar hele gençlerimiz ‘Başımıza ahlak zabıtası kesilme’ tarzında belki tepki gösteriyor. Gerçekten bu çağın en netameli konusu ki biz Türkiye Yazarlar Birliği olarak Ahlak Şuraları gerçekleştiriyoruz. Bu şuralar yaklaşık 10 yıldır sürüyor. Gelenekselleşen bu etkinliğimizin beşincisini inşallah icra edeceğiz. Siyaset ahlak, eğitim ahlak, iktisat ahlak şeklinde temalı gidiyoruz. Biz ısrarla ahlakı konuşmayı, ahlakı gündemde tutmaya çalışıyoruz. Ahlakı konuşuyoruz çünkü değersizleşme ile yüz yüzeyiz. Değer erozyonu ile karşı karşıyayız.” şeklinde konuştu.
“DEĞER OTOMATİK
BİR KAYBA UĞRUYOR”
Değer kavramını da çok tasvip etmediğini bu kavrama yıllardır itiraz ettiğini söyleyen Arıcan şöyle konuştu:
“Çünkü Değerler Eğitimi diye çalıyı dolanma tarzında bir kavram geliştirdik. Belki icra edilen iş güzel bir iştir. Ama değer kavramı aslında Türkçe kullanımı ile tam olarak ahlakı ifade etmiyor. Değer kavramı aslında Türkçe değmekten, bir anlam ifade etmekten, bir şeyin manasının olmasından söz etmektedir. Erdemin bizde ki karşılığı fazilettir. Fazilet meşhur Medeniyet filozofumuzun kitaplarının birçoğunun adı El Medinetü’l Fazıla, Siyaseti Medeniye şeklinde olan Farabi’nin vurguladığı bir kavramdır. Aristo’nun bu kavramını biz Farabi de El Medinetü’l Fazıla ‘Erdemli Şehir-Erdemli Devlet Toplum’ diye görüyoruz. Biz bu kavramı yani erdemi değer diye çevirmişiz. Değer otomatik olarak kendi içerisinde bir değer kaybına uğruyor. Kavramlarda değersizleşti, kavramların da içini boşalttık. Nitekim ahlak kavramı da eksik olarak ifade edilmektedir. Buna da itiraz ediyoruz. Bir insana yaptığın davranış ahlaki değil desek herhalde bir yumruk yeriz. Ama desek ki ‘Arkadaş yaptığın davranış etik değil’ iltifat ettiğimizi zannederek bir daha söyletecek herhalde. Çünkü etik iltifat edercesine bir kavrama dönüştü. Sanki estetik bir boyutu var gibi.” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi

Bakmadan Geçme