'Darbecilerin ruhunu taşıyan 24 Kasım sorgulanmalıdır'
Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Abdullah Çelik, 'Öğretmenlerin gönülden iştirak edecekleri, kökü derinlerde bir Öğretmenler Günü özlemi'nde olduklarını bildirdi Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Abdullah Çelik 12 Eylül darbesinden sonra ihdas edilen ve 1981'de kutlanmasına karar verilen Öğretmenler Günü'nün 12 Eylül 1983 tarihinde Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliği'nin yayınlanmasından sonra kışla düzeni anlayışıyla her yıl kutlanmaya [&hellip]
Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Abdullah Çelik, “Öğretmenlerin gönülden iştirak edecekleri, kökü derinlerde bir Öğretmenler Günü özlemi”nde olduklarını bildirdi
Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Abdullah Çelik 12 Eylül darbesinden sonra ihdas edilen ve 1981’de kutlanmasına karar verilen Öğretmenler Günü’nün 12 Eylül 1983 tarihinde Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliği’nin yayınlanmasından sonra kışla düzeni anlayışıyla her yıl kutlanmaya devam ettiğini belirtti.
Darbecilerin ruhunu yansıtan, izlerini taşıyan, törenleri ve ritüelleriyle sorgulanmaksızın her yıl tekrarlanan Öğretmenler Günü’nün millet iradesini hiçe sayanların himmetiyle “öğretmenlere de bir gün olsun” denilerek ihdas edildiği günden beri kabul sorunu yaşandığını belirten Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Abdullah Çelik, “Darbecilerin yeri millet vicdanında nasıl meşrulaşmadıysa, 24 Kasım da aynı şekilde meşrulaşamamıştır” dedi.
Öğretmenleri kendi mesleki geleneklerinden ve dünya öğretmen dayanışmasından koparmayı hedefleyen 24 Kasım’ın aynı zamanda 100’ü aşkın ülkenin aynı tarihte kutlamasından soyutlanmanın da tarihi olduğunu belirten Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletin tercihlerine pranga vuran antidemokratik müdahalelerin zirve noktası olan darbe sonrası; suç işleyenlerin yapmak istedikleri mühendisliğe öğretmenleri de ortak etmek için tahsis ettikleri bugün, aynı zamanda milletin bin yıllık geçmişini bir kalemde silip atmayı sevimli kılmaya çalışan yaklaşımları da bünyesinde barındırmaktadır.12 Eylül darbesi sonrası olduğu gibi 28 Şubat’ta da geniş salonlara yoklama yapılarak alınan öğretmenlere antidemokratik diskur çekilmiş, kutlanmaya başladığı günden bu yana içi doldurulamayan, yasak savmak kabilinden törenler ve beylik konuşmalarla Öğretmenler Günü geçiştirilmiştir. Öğretmenlere pratikte herhangi bir katkı sunamayan, çocuk masumiyetinin suni teneffüsüyle bugüne kadar gelen 24 Kasım, ideolojik devletin bir ritüeli olmaktan öteye geçemeyen bir ‘belirli’ gündür. Öğretmenlerin günü kutlanacaksa, bu, militarist biçimde öğretmeni belli saatte, belli yerde bulunmaya zorlayarak değil, öğretmeni bir makama götürüp ‘günümü kutla’ yaklaşımı yerine, bütün devlet erkânının da hocası olan öğretmenlerin kendi mekânlarında ziyaret edildiği ve önemsendiği bir nezaket çerçevesinde olmalıdır. Eğitim yöneticilerini ve öğretmenleri heyetler halinde protokolü oluşturan zevatın ayağına götürerek; komedi programlarındaki skeçlere seza uygulamalara imza atılma dönemi kapanmalıdır.” (Kocatepe Haber Merkezi)