• Haberler
  • Genel
  • Daha Önce İstanbul'da Tsunami Meydana Geldi Mi?

Daha Önce İstanbul'da Tsunami Meydana Geldi Mi?

İstanbul'da tarih boyunca meydana gelen tsunamileri sizler için derledik.

Tsunami, okyanus veya deniz tabanında oluşan olayların sonucunda meydana gelen büyük dalgalar anlamına gelir. Kelime kökeni Japonca'dan gelmekte olup, "liman dalgası" anlamına gelen bir terimden türetilmiştir. Coğrafi konumu nedeniyle Japonya, sık sık tsunami olaylarıyla karşılaşmaktadır. Tsunamiler, depremler, deniz altındaki nükleer patlamalar ve zemin kaymaları gibi doğal sebeplerle oluşan tektonik olaylar sonucunda, deniz yüzeyine geçen enerjinin birikmesiyle ortaya çıkan uzun periyotlu dalgalardır. Günümüzde meydana gelen tsunamilerin yaklaşık %80’i Pasifik Okyanusu’nda gerçekleşmektedir. Türkiye'de ise, tsunami riski genellikle düşük olarak görülse de, tarihsel veriler, ülkemizin de geçmişte birçok tsunamiye maruz kaldığını göstermektedir. Özellikle İstanbul, coğrafi konumu nedeniyle tsunamilerden oldukça fazla etkilenmiştir. İşte geçmişten günümüze İstanbul’da meydana gelen önemli tsunamiler:

TARİHTEKİ TSUNAMİ OLAYLARI

24 Ağustos 358 İstanbul Depremi ve Tsunami 358 yılında meydana gelen bu deprem, İzmit bölgesinde büyük yıkıma yol açtı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre, bu depremin büyüklüğünün 9 veya üzeri olduğu tahmin edilmektedir. Deprem sonrası oluşan tsunami, İstanbul’un sahil kesimlerini etkileyerek çeşitli hasarlara neden oldu.

15 Ağustos 553 İstanbul Depremi ve Tsunami 15 Ağustos 553 tarihinde yaşanan bu deprem, İstanbul’da 40 gün boyunca süren sarsıntılara neden oldu. Bu süreçte şehirdeki birçok yapı, özellikle Yedikule’nin surları ve kiliseler büyük zarar gördü. Marmara Denizi’nde meydana gelen tsunami, şehrin iç kesimlerini suyla doldurarak ciddi hasarlara yol açtı.

26 Ekim 986 İstanbul Depremi ve Tsunami 986 yılında İstanbul-Trakya arasında gerçekleşen şiddetli deprem, Bizans İmparatoru II. Basileios döneminde yaşandı. Deprem sonucunda birçok yapı, özellikle de Ayasofya, büyük hasar gördü. Bu depremle birlikte bir tsunami de meydana geldi.

10 Eylül 1509 Büyük İstanbul Depremi ve Tsunami Küçük Kıyamet olarak bilinen bu deprem, İstanbul’da büyük bir yıkıma neden oldu. O dönemde şehir nüfusunun yaklaşık %10'u, yani 13 bin kişi yaşamını yitirdi. Deprem, büyük yarıklar açarak, bazı insanların kaybolmasına sebep oldu. Bu felaket sonrasında oluşan tsunami, şehri ciddi şekilde etkileyerek dalgaların 6 metreyi bulmasına yol açtı.

22 Mayıs 1766 İstanbul Depremi ve Tsunami 1766’da yaşanan bu şiddetli deprem, binlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu. Deprem sonrası oluşan tsunami, Marmara Denizi’nin doğusundaki limanları kullanılamaz hale getirdi. Galata, Boğaziçi ve Mudanya gibi bölgelerde deniz seviyesi yükseldi ve küçük adacıklar sular altında kaldı.

10 Temmuz 1894 İstanbul Depremi ve Tsunami 1894 yılında meydana gelen 7 büyüklüğündeki deprem, binden fazla kişinin yaşamını yitirmesine ve birçok binanın yıkılmasına neden oldu. Depremden sonra oluşan tsunami, 1.5 metre yüksekliğe ulaştı. Bu olayda, denizin önce 200 metre çekildiği, ardından şiddetli dalgaların geldiği ve kıyıdaki teknelerin parçalandığı kaydedilmiştir.

TSUNAMİLERİN DOĞASI VE TÜRKİYE

Tsunamiler genellikle doğal sebeplerle meydana gelir, ancak tarihsel olarak insan kaynaklı yapay tsunamilerin yaratılmaya çalışıldığı da bilinmektedir. Ancak bu tür girişimlerin çoğu başarısız olmuştur. Tsunamiler, özellikle depremlerin ardından ortaya çıktığında büyük hasarlara yol açmaktadır. Türkiye, depremlerle sık sık yüzleşen bir ülke konumundadır. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre, Türkiye’de yaşanan depremlerden 13’ünde tsunami olayları gerçekleşmiştir ve bu tsunamiler sonucunda toplamda 35 bin insan hayatını kaybetmiştir.

Sonuç olarak, İstanbul’da tarih boyunca meydana gelen tsunamiler, hem doğal afetlerin doğasını hem de Türkiye’nin deprem kuşağındaki konumunu anlamamız açısından büyük önem taşımaktadır. Bu olaylar, gelecekteki olası tsunami risklerine karşı hazırlık yapma gerekliliğini de gözler önüne sermektedir.

Bakmadan Geçme