'Çözüm özelleştirme değil teşvik' – Kocatepe Gazetesi

Saadet Partisi İl Başkanı Adnan Şenel, haftalık basın toplantısında konuştu. Yerel ve ulusal konuları gündemine alan Saadet Partisi İl Başkanı Adnan Şenel, Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine ayrı bir pencere açtı. Başkan Şenel, “Sorun uygulanan tarım politikaları sonucu çiftçinin yeterli pancar üretmemesinden kaynaklanmaktadır. Çözüm özelleştirme değil şeker pancarı üretiminin teşvik edilmesidir” ifadesini kullandı.
“MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN”
Afrin’de ve Batman’da şehit olan askerlere ve ailelerine başsağlığı dileyen Başkan Şenel, “Batman’da teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen Uzman Çavuş İbrahim Çetin’in babası Salih Çetin’i; Afyon ziyaretinde Saadet Partisi Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu taziye ziyareti etmiştir.YineAfrin’de el yapımı patlayıcıların temizliği sırasında meydana gelen patlamada, Şuhut’a kayıtlı Piyade Uzman Çavuş İbrahim Imış şehit oldu.Şehit olan evlatlarımıza Allah’tan rahmet acılı ailelerine sabr-ı cemil niyaz ederim. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.
“KONFERANSA KATILANLARA
TEŞEKKÜR EDİYORUZ”
Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun verdiği konferansa katılan herkese teşekkür eden Başkan Şenel, “Başkan Geçtiğimiz hafta sonu pazar günü Saadet Partisi Afyon İl Teşkilatımızca organize edilen ‘Türkiye’nin Meseleleri ve Çözüm Yolları’ konferansı gerçekleştirildi. Saadet Partisi Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu katılarak, Türkiye’nin sorunlarını ve çözüm yollarını anlattı.Bu konferansa katılan protokolümüze, siyasi partilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, derneklerimize, odalarımıza,  gazete televizyon, radyo kuruluşlarımıza, köşe yazarlarımıza, iş adamlarımıza, hanım ve genç katılımcılara, tüm misafirlerimize teşekkür ediyoruz” ifadesine yer verdi.
“AMERİKALILARA GÜVENMEMEYİ
NE ZAMAN ANLAYACAK?”
İktidarın Amerika ile yaptığı çalışmaları değerlendiren Başkan Şenel, “İktidar sözcülerinin akıllarıkarışmıştı, yaşadıkları son gelişmelerden sonra öyle anlaşılıyor ki akılları iyiden iyiye karışmış bulunuyor.Bir yandan ABD’ye verip veriştiriyorlar.Bir yandan da hâlâ onlardan umutlu olmayı sürdürüyorlar.Bir bakıyorsunuz Trump’a saydırıyorlar. Sonra bir de bakıyorsunuz, ‘Trump’ın ilişkilerin normalleştirilmesinden yana olduğunu bildiklerini’ ileri sürüyorlar.Trump ilişkilerin normalleştirilmesinden yanaymış ama sisteme biraz daha hâkim olması gerekiyormuş.Evet, iktidar sözcüleri ‘ham hayallere kapılmaktan’ kendilerini bir türlü alamıyorlar.Amerika’yı gözlerinde öyle büyütmüşler öyle büyütmüşler ki ABD’nin bir gün kendilerinden yana olacağı umudundan bir türlü vazgeçemiyorlar. İktidar sözcülerinin açıklamaları Amerika’yı hâlâ gerektiği gibi tanıyamadıklarını ortaya koyuyor.Amerika ile iş tutup da hüsrana uğramamış biri var mı? demiyorlar.Aslında Amerika ile iş tutan herkesin hüsrana uğradığı kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçek.Ancak ne var ki, bu gerçek bilindiği halde hâlâ Amerika ile iş tutma umutlarını yitirmeyenler var. Amerikalılarda, ‘Nasıl olsa bizim yalanlarımıza kanmış durumdalar’ kanaati yerleşmiş durumda.Bizimkilerin sırtını birazcık sıvazlayıp beklentilerinin devamlı olmasını rahatlıkla sağlıyorlar.İktidar sözcüleri ‘bir umut’ deyip bekleşirken ABD gerçek niyetini ortaya koyuyor ve açıklamayı patlatıyor; ‘Mehbiç’ten çekilmeyi düşünmüyoruz’ İktidar sözcüleri Amerika ve Amerikalılara güvenmemeyi bakalım ne zaman anlayacak” ifadesine yer verdi.
“TAVANDAKİ İTTİFAK TABANDA YOK”
AK Parti ile MHP’nin kurmak istediği Cumhur İttifakı’nın sıkıntıda olduğunu aktaran Başkan Şenel, “AKP ile MHP’nin birlikte oluşturmaya çalıştıkları Cumhur İttifakı niye sıkıntıda? Sanırız sorunun en güzel cevabını MHP’li yerel bir siyasetçi vermiş bulunuyor. MHP’li yerel siyasetçi, ‘Tavandaki İttifak tabanda yok’ demek suretiyle meseleyi özetleyiverdi. Evet, tavanda ittifak konusunda gayetnet bir anlaşma var ama tabanda da birçok soru işareti var. Yani iki partinin tavanında büyük hüsn-ü kabul gören Cumhur İttifakı’nın kendi tabanlarında taraftar bulamadığı hiç kimsenin inkâr edemeyeceği bir gerçek” şeklinde konuştu.
“ÇİFTÇİYE VERİLEN DESTEK
VERGİ YOLU İLE GERİ ALINIYOR”
Çiftçiye verilen desteğin vergi yolu ile geri alındığına dikkat çeken Başkan Şenel, “2016 yılında çıkarılan Tarım Kanunu’nun 21. maddesi ile verilecek tarımsal desteğin Milli Gelirin yüzde 1’inden daha az olmayacağı hükmü getirilmişti. Ancak bu söz hiçbir zaman yerine getirilmedi. Binde 5’ler seviyesinde seyretti. Öyle ki çiftçiye verilen destek çoğu zaman çiftçiden vergi yoluyla geri alınmaktadır.Çiftçimizin tarımsal üretimden uzaklaşması ile ithalat katlayarak artmaktadır. 2017 Ocak ayı ile 2018 Ocak ayı buğday ithalatımız yüzde 234, mısır yüzde 240, mısır 8,5 kat, kuru fasulye yüzde 267,Ayçiçek tohumu yüzde 145, sığır ithalatımız yüzde 393, koyun ithalatımız yüzde 580, et ithalatımız ise 29 kat artmıştır. Bu tablo Türkiye’nin gıda egemenliğini kaybettiğini ve kendi çiftçisi yerine ithalat yapılan, ülke çiftçilerini desteklediğini göstermektedir” diye konuştu.
“ÇÖZÜM ÖZELLEŞTİRME DEĞİL
PANCAR ÜRETİMİNİ TEŞVİK ETMEKTİR”
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin çözüm olmayacağını ve pancar üretiminin desteklenmesi gerektiğini belirten Başkan Şenel, “Bugün kırsal alanlar yaşlılara bırakılmış durumdadır. Hükumetin kırsalı boşaltan politikaları terk edilmeden bu alanlara dönüşü amaçlayan politikalar boşa kaynak israfından başka bir şey olmayacaktır. Ülkemizde 33 şeker fabrikası bulunmakta olup bunların 25’i devlete aittir. Devlete ait olanların 14’ü ise özelleştirme aşamasındadır. Gerekçe zarar etmeleridir. Hâlbuki pancar ekimindeki sınırlamalar, kota nedeniyle fabrikaların yeterli pancar bulamadıklarından zarar ettikleri, buna rağmen birçoğunun kâr ettiği görülmektedir. O zaman sorun uygulanan tarım politikaları sonucu çiftçinin yeterli pancar üretmemesinden kaynaklanmaktadır. Çözüm özelleştirme değil şeker pancarı üretiminin teşvik edilmesidir. Bu gerçeklerden yola çıkarak şeker üreticisi desteklenmeli ve şeker fabrikaları özelleştirilmemelidir” dedi.
“AB UYUM YASALARI AİLEYİ YIKIYOR”
AB Uyum Yasaları’nınaileye zarar verdiğini söyleyen Başkan Şenel, “AB Uyum yasaları aileyi yıkıyor.Kültürel yozlaşma ‘geleneksel aile yapımızı’ sarstığı gibi, bunun sonucu olarak da boşanmalar hızla artıyor. Her yıl ortalama 110 bin çocuk bundan etkileniyor.Boşanmalar sadece aile kurumumuzu değil, geleceğimizi de elimizden alıyor. Zira boşanan çiftlerin çocuklarının yüzde 75’i baba şefkatinden, yüzde 25’i ise anne sevgisinden ne yazık ki mahrum kalıyor. Uzmanlar, bu durumun ilerde büyük travmalara neden olacağını belirtiyor.TÜİK’in verilerine göre, sadece 2016 yılında toplamda 212 bin 945 boşanma davası açıldığını, 126 bin 164 çift ise boşandığına dikkat çekiyor.Boşanmaların en fazla olduğu zaman dilimi evliliğin ilk 5 yılı olurken, bu boşanmalarda her yıl ortalama 110 bin çocuk etkileniyor. Türkiye boşanma rakamlarında AB ülkeleri ile yarışırken, geleceğimiz adına da alarm. Geleceğimizi elimizden alıyorlar. AB Uyum Yasaları çerçevesinde aile kurumu ile ilgili yapılan düzenlemeler aile bağlarını zayıflatıyor. Evliliklerin büyük bir kısmının ise boşanmayla sonuçlanmasına neden oluyor. Türkiye’de 2015 yılında 603 bin 976 kişi evlenirken, 136 bin 808 kişinin evliliği ise boşanma ile sonuçlandı. 2016 yılı raporlarına bakıldığında ise evlenen kişi sayısında 594 bin 493 kişiye düşerken, boşanan çiftlerin sayısı 126 bin 164 olarak gerçekleşti. TÜİK’in rakamlarına göre son 5 yılda boşanmalar yüzde 9,8 oranında arttı” ifadesini kullandı.