Çözüm demokraside, çare Meclis'te – Kocatepe Gazetesi
Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Raşit Demirel, haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Demirel, 'Genel Başkanımızın her konuşması, milletimiz ve ülkemiz açısından ayrı bir önem ve anlam ifade etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye’nin temel ve gittikçe karmaşıklaşan sorunlarının çözülmesinden yana olduğumuzu her platformda dile getiriyoruz. Fiilli durumun sonlandırılarak devlet ve toplum hayatını tesiri altına [&hellip]
Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Raşit Demirel, haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Demirel, “Genel Başkanımızın her konuşması, milletimiz ve ülkemiz açısından ayrı bir önem ve anlam ifade etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye’nin temel ve gittikçe karmaşıklaşan sorunlarının çözülmesinden yana olduğumuzu her platformda dile getiriyoruz. Fiilli durumun sonlandırılarak devlet ve toplum hayatını tesiri altına alan hukuksuzluğun bıçak gibi kesilmesini arzu ediyoruz. Hatırlanacağı gibi, 2007 yılında da 367 tıkacını açarken aynı düşünceyle hareket etmiştik. Başörtüsü sorunun çözümünde de duruşumuz aynıydı. Dünden bugüne ne söylediysek onun gereklerini yerine getirmekte tereddüt etmedik. Gerilim ve kutuplaşmanın sakıncalarını vurgulayıp Türkiye’nin normalleşmesi gereğinden devamlı söz ettik. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye’nin anayasal yörüngeye kavuşturulmasını, fiili açmaz ve çatlağın onarılmasını elzem görüyoruz. Aksi halde hesapta olmadık sorunların ortaya çıkabileceğini, daha şiddetli kriz ve kaos dalgasının ülkemize çarpabileceğini düşünüyoruz. Çözüm demokraside, çare ise, TBMM’nin iradesinde bulunmaktadır” dedi.
BAHÇELİ ÜLKE GÜNDEMİNİ BELİRLİYOR
Türkiye’nin varlık ve yokluk sınavından geçtiğini hatırlatan Demirel, “Türkiye’nin birçok hayati meselesi bulunmaktadır. Ülke olarak varlık-yokluk sınavından geçtiğimizde bir gerçektir. Nitekim, sayın Devlet Bahçeli, terörizmi, şu anda Türkiye’nin bir numaralı meselesi olarak tanımlamış ve bu bela defedilmeden bu vahşi saldırganlık alt edilmeden Türkiye’ye huzur gelmeyeceğinin altını çizmiştir. FETÖ’yle yapılan mücadelenin, FETÖ’cülere yönelik yapılan caydırıcı, yıldırıcı ve yok edici tedbirlerin aynısının PKK’lılara da uygulanmasını tutarlılık gereği istemiş bunu hükümetten beklediğimizi belirtmiştir. Yine sayın Devlet Bahçeli’nin belirttiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin beka mücadelesi verdiği bugünlerde, siyasi iktidarın ve devletin en tepesinde bulunan Cumhurbaşkanın hukukla ters düşmesi geleceğimiz açısından çok mahsurlu ve tehlikeli olduğunu da dile getirmiştir. Türkiye hepimizindir, hepimizin ortak vatanıdır. Siyasi gündemde kronik çekişme ve çatışma konusu olarak duran temel sorunları bu anlayışla ele almak, ülkemizin önünü açmak ve geleceğini planlamak durumundayız. Sistem tartışmaları siyaseti tıkarsa, rejim krizine dönüşebilecektir. MHP’nin farkı tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır. Ülkenin çözüm bekleyen her sorununda olduğu gibi krize dönüşmesi muhtemel bu meselede de çarenin ne olduğunu gösterip, ülkeyi idare etme sorumluluğu taşıyanlara yol göstermiştir” ifadelerini kullandı.
FETÖ’NÜN TÜM UNSURLARI TEŞHİR EDİLSİN
MHP İl Başkanı Raşit Demirel, açıklamasına şöyle devam etti:
“Yeni Anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarının artık gündemden çıkarılıp, Türkiye’nin ve siyasetin önünün açılması konusunda, MHP yine belirleyici bir rol üstlenmiştir. Sayın Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı açıklamalar Sayın Başbakan Binali Yıldırım tarafından karşılık bulmuştur. Harekete geçileceği ve AKP’nin ne düşündüğünü, ne istediğini ortaya koyan anayasa teklifinin kısa bir süre içinde Meclis’e sunulacağı açıklanmıştır. Devletten ve milletten yana tavır koymak, Türkiye’nin geleceğini inşa etmek, MHP’nin varlık sebebidir. Ancak, bu durum AKP’nin dayatmalarının aynen kabul edileceği anlamına da gelmemelidir.
Fetullahçı terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişimi siyasi ve toplumsal dengeleri etkilemesi şöyle dursun, milletimizi vahim ölçüde sarsmıştır. Suçu sabit görülenler, FETÖ’yle yakın ilişki içerisinde bulunanlar şüphesiz devletin hiçbir kademesinde tutulmamalıdırlar. Bu konudaki irademiz nettir. Ancak sürekli artan mağduriyet ve şikayetleri etraflıca incelemeden insanları açlığa ve çaresizliğe itmek, İslami ve insani hiçbir değerle bağdaşmayacaktır. İktidarın sabırlı, soğukkanlı, adaletin ruhuna uygun hareket etmesi başlıca dilek ve tavsiyemizdir. Zabıt katibinden gardiyana, Devlet memurundan garsona, boyacıdan sıvacıya, İmamından hizmetliye, doktorundan hemşireye kadar uzanan FETÖ’yle mücadelenin hala siyaset ayağına dokunmaması, üst mevkilerde bulunanlara ulaşılmaması, Türk milleti nezdinde FETÖ’yle mücadelenin inandırıcılığı fikrinin kaybedilmesine sebep olmaktadır. Kim Bylock’uysa deşifre edilsin, kim FETÖ’ye yardım ve yataklık yapmışsa gereği eksiksiz ve sonuna kadar yapılsın. Gizlenmiş abi ve ablalar varsa, saklandıkları delikten çıkarılsın. Yurtta Sulh Konseyi başta olmak üzere, bu örgütün siyasi ve meclisteki ayağıyla birlikte tüm organ ve unsurları milletimizin önüne çıkarılsın ve siyasi kaygı duymadan teşhir edilsin.” (Kocatepe Haber Merkezi)