Çözülecek şey çok, mevcut yasalarla onlarcası yapılamıyor
Baro Başkanı Turgay Şahin Adli Yıl açılışı nedeniyle yaptığı açıklamada, küçük dokunuşlarla gün içinde nelerin çözülebileceğine kafa yorulması gerektiğini söyledi. Şahin, bunlara kafa yorarken mevcut yasalar çerçevesinde yapılabilecek onlarca şeyin yapılamadığından yakındı Afyonkarahisar Baro Başkanı Turgay Şahin ve yönetim kurulu üyeleri Adli Yıl başlangıcı nedeniyle Baro Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenlediler.BÖLGE ADLİYELERİ İŞLERLİK KAZANMADI Baro Başkanı [&hellip]
Baro Başkanı Turgay Şahin Adli Yıl açılışı nedeniyle yaptığı açıklamada, küçük dokunuşlarla gün içinde nelerin çözülebileceğine kafa yorulması gerektiğini söyledi. Şahin, bunlara kafa yorarken mevcut yasalar çerçevesinde yapılabilecek onlarca şeyin yapılamadığından yakındı
Afyonkarahisar Baro Başkanı Turgay Şahin ve yönetim kurulu üyeleri Adli Yıl başlangıcı nedeniyle Baro Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenlediler.
BÖLGE ADLİYELERİ
İŞLERLİK KAZANMADI
Baro Başkanı Turgay Şahin, 2001 yılında yenilenen Türk Medeni Kanunu’nun ardından neredeyse tüm temel kanunların tamamen değiştirildiğini kaydetti. Cumhuriyet tarihinin en yüksek tempolu yasama çalışmalarına şahit olduklarını belirten Şahin; “Adeta ikinci, kodifikasyon dönemini yaşadık. Türk Ceza Kanunu, CMK, HMK, İş Kanunu, Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu birer birer değişti ve yepyeni kanun metinleri olarak hayatımıza girdiler. 2010 yılında yapılan referandumla Anayasa Mahkemesi ve HSYK yapıları ciddi biçimde reforme edildiler, dolaylı olarak yüksek yargının tamamı bu reformun parçası oldular. İstinaf Mahkemeleri olarak bilinen Bölge Adliyeleri kuruldu, henüz işlerlik kazanamadı. Ama binaları tamamlandı, başsavcıları atandı” dedi.
YARGI HALA YAVAŞ VE İSABETSİZ
Av. Turgay Şahin, hakim ve savcı açığını giderecek şekilde binlerce alım yapılıp, binlercesinin daha alınmak üzere olduğunu dile getirdi. Adli personel sayısının ciddi miktarda artırıldığını ifade eden Şahin; “Hemen tüm adliye binaları yenilendi, yeniden inşa edildi; Avrupa’nın en büyük adliyelerine kavuşmuş olduk. Avrupa ülkelerinin bir türlü uygulamaya geçiremedikleri yargı otomasyonu neredeyse mükemmel biçimde hayata geçti ve büyük bir memnuniyetle kullanılıyor hale geldi. ‘Yargının Hızlandırılması’ başlıklı bir çok kapsamlı yasa değişiklikleri yapıldı ve yürürlüğe girdi. Yani yargının tüm bileşenleri elden geçirildi, iyileştirildi, masraftan kaçınılmadı, büyük kaynaklar aktarıldı. Ama bir bütün olarak yargı halen eski yavaşlığından, isabetsizliğinden kurtulamadı. Bunu biliyoruz zira İtalya’dan sonra en uzun süren davalar bizde; Yargıtay ve Danıştay’daki iş yüküne bakıldığında yargıya giden vatandaşların kararlardan tatmin olmadıkları da görülmekte” diye konuştu.
MESLEKLER AYNI
ORANDA SORUMLU
Tüm reform, iyileştirme, kaynak aktarımı gibi yoğun ve iyi niyetli olduğunu varsayılan çabalara rağmen yargıda gözle görülür bir iyileşme olmadığından yakınan Şahin; “Yargıda, hızlanma, tatmin edici isabetli karar oranının artmamasını nasıl izah etmeliyiz? Kuşkusuz bunda, avukatı ile hakim ve savcısı ile eşit oranda sorumlu olduğumuzu kabul ederek işe başlamamız gerekiyor. Dosyasını bilmeyen, hazırlık yapmayan yeterince çalışmayan ister avukat ister hakim olsun eşit ölçüde yargıyı yavaşlatıyor. Verilen kararın adalet duygusunu tatmin etmekten uzak oluşundan bu meslekler aynı oranda sorumlular” şeklinde konuştu.
AVUKAT CÜBBESİ BİR İŞ ÖNLÜĞÜ
Avukat camiasının mesleki deontolojisini yeniden oluşturup, mesleki sınıf odaklı olarak değil insana saygı ve hizmet odaklı olarak meslek kurallarını yeniden yazmak zorunda olduklarına değinen Şahin; “Artık bağımsızlık yerine tarafsızlığı öne çıkarmanın vakti gelmiştir. Cübbelerimizin bize ayrıcalık sağlamasını beklemek yerine, bizim statümüzü, kimliğimizi örterek vatandaşla eşitleyen onların bize kolay ulaşmasını ve derdini anlatmasını sağlayan birer iş önlüğü olduğunu kavramamız da şart. Ezcümle, olanca iyi niyetine rağmen yargı reformları tutmadı. Birincisi yargı reformlarını her şeyi bildiklerini iddia eden sanan yargı bürokrasisi hazırladı. Paydaşların görüşleri alınmadı, gelen öneri ve eleştiriler önemsenmedi” ifadelerini kullandı.
AFYON ADLİYESİ’NDE
KARDEŞLİK HAKİM
Yasa metinleri hazırlanırken, özellikle temel yasaların yenilenmesi aşamalarında genelde akademisyenlerin başrolde olduğunu hatırlatan Turgay Şahin, uygulamacıların masada yer alamadıklarına temas etti. Salt, avukat ruhsatnamesi var diye bir üniversite hocasının uygulamayı biliyor sayıldığını belirten Şahin; “Dünyanın en gösterişli adliye binaları yapılırken bir çok yerde avukatlara ve barolara lütfen yer tahsis edildi. Halen adliye binaları içindeki baro yerlerinin statüsü belirgin değil. Kimi yerde ‘yeni hakim geldi, yerinizi boşaltın’ denilirken kimi yerlerde de baroların elektriği kesilebildi. Çok şükür ki Afyonkarahisar ilinde samimi, sorunları bilen ve çözmeye çalışan Başsavcılarımız ve Komisyon Başkanlarımız sayesinde bu tür sorunları yaşamadık, adliye içinde barış ve kardeşlik ortamı, meslektaşlık bazındaki ilişkiler son derece olumlu ve yapıcı bir şekilde devam etmekte” ifadelerine yer verdi.
“Adliyeye gelen vatandaşı, evine işi görülmüş, kalbi tatmin olmuş şekilde gönderebiliyor muyuz?” sorusunu soran Şahin şöyle konuştu: “Kocaman kocaman reformlar, devrimler, yeniden yapılanmalar, kanun değişiklikleri hatta ve hatta anayasa değişikliği şöyle bir dursun. Mevcutlarla niye bu işi iyi yapamıyoruz? Küçük dokunuşlarla gün içinde neleri çözebiliriz? Bunlara kafa yorsak daha isabetli bir iş yapmış olabiliriz gibi geliyor. Kuşkusuz bu avukatlar ve savunma mesleği için de böyle. Tamam acilen yasa değişikliği gerekiyor ama mevcut yasalar çerçevesinde yapılabilecek onlarca şey yapılmıyor, yapılamıyor. Avukatlara gerektiği gibi saygı göstermek ve işlerini kolaylaştırmak için yasa mı gerekiyor? Lafları ile aleme verirler nizamat bin türlü teseyyüb bulunur hanelerinde hanemizi temizlemenin, güzelleştirmenin, işe yarar hale getirmenin zamanı geldi geçiyor.” (Kocatepe Haber Merkezi)