Çok sıcaktı, yorgunduk mola verince saldırdılar
Silvan'daki saldırıyı yaşayan Afyonkarahisarlı Uzman Çavuş Ahmet Önder: Pazar gününden beri geceli gündüzlü tarama faaliyetindeydik. Perşembe öğlende o tepeye vardık. Çok sıcaktı, çok yorulmuştuk. Moladayken saldırı başladı Diyarbakır Silvan'daki hain saldırıda başına isabet eden şarapnel parçasıyla yaralanan Afyonkarahisarlı Jandarma Uzman Çavuş Ahmet Önder, saldırının detaylarını star'a anlattı. Diyarbakır Asker Hastanesi'nde tedavisi süren Önder çatışmanın yaşandığı [&hellip]
Silvan’daki saldırıyı yaşayan Afyonkarahisarlı Uzman Çavuş Ahmet Önder: Pazar gününden beri geceli gündüzlü tarama faaliyetindeydik. Perşembe öğlende o tepeye vardık. Çok sıcaktı, çok yorulmuştuk. Moladayken saldırı başladı
Diyarbakır Silvan’daki hain saldırıda başına isabet eden şarapnel parçasıyla yaralanan Afyonkarahisarlı Jandarma Uzman Çavuş Ahmet Önder, saldırının detaylarını star’a anlattı. Diyarbakır Asker Hastanesi’nde tedavisi süren Önder çatışmanın yaşandığı ‘o anı “Bir yandan başımdan kan akıyor bir yandan da soğukkanlılığımı koruyup ateş etmeye devam ediyordum” diye ifade etti. 13 askerin şehit düştüğü saldırıdan yaralı kurtulan 7 askerden biri olan Önder Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesine bağlı Başören Köyünde oturan Abdullah Önder’in 6 çocuğundan biri. Ahmet Önder, Eylül ayında düğün yapmaya hazırlanıyor. Baba Abdullah Önder yetkililerin ilgisizliğinden yakınırken, Diyarbakır’da tedavi gören oğlunu ziyaret edemediğini belirtiyor.
Roket ve el bombalı saldırı
Ahmet Önder saldırı anını şu sözlerle anlattı: “Pazar gününden beri arazideydik. Bölgede gece gündüz arazi tarama faaliyetinde bulunu-yorduk. Perşembe günü öğlen saatlerinde saldırının olduğu Dolapdere bölgesindeki tepeye vardık. Çok sıcaktı biz de çok yorulmuştuk. Dinlenme molası gibi bir mola verdik. 3-4 kişilik gruplar halinde mevzilenerek istirahat ettik. Ben biraz dinlenmek için istirahat halindeydim. Silah sesleri ile uyandım. Bir anda saldırı başladı. Roket ve el bombaları ile saldırdılar. Çok yakın mesafedeydik. Saldırı ile birlikte bulunduğumuz alandaki kuru otlar tutuştu. Orayı, o anı tarif etmem imkansız. Neler hissettiğimizi, neler yaşadığımızı anlatmaya kelimeler yetmez. Her yer duman içinde kaldı bir anda. Yaralandım, başıma şarapnel parçası isabet etti. Biz tecrübeli olduğumuz için soğukkanlılığımızı koruduk. Mevzimizi kaybetmedik. Bir yandan kan akarken diğer taraftan ateş etmeye devam ediyorduk. Yaralıydık ama sürekli de çatıştık. Biz karşılık verdikçe ateş üstünlüğü de bize geçti. Ama yangın çıkınca arkada mahsur kaldık. Rüzgar da bize doğru esiyordu. İlk saldırıda önde kalan arkadaşlar zayiat vermişti, bir kısmı da yaralıydı. Hafif yaralı olan arkadaşlarımız bile yangın yüzünden kurtulamadı. Biz yangını geçip müdahale edemedik. Teröristler de bu tarafa geçemedi.O anda insan zamanı çok net anlayamıyor ama yaklaşık bir saat sonra helikopterler geldi. Teröristler de kaçtı zaten. Ortam durulduktan sonra bizi helikopterlerle aldılar.”