Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hayrettin ÖZKILINÇ
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ÇOK DEĞERLİ MÜFTÜMÜZ MERHUM CELAL YILDIRIM VE BEN

Yıl 1976. Askerden gelir gelmez evlenmişim ve bir miktarda D.D.’da çalışmışım. Artık kendi özel işimi kurma çabası içersindeyim. Bunun için makine, avadanlık v.s. için sermayemiz yok. Ailemiz kesinlikle banka kredisi kullanmamıza razı değil. Kuzenim Fehmi Özkılınç’la (Sezer Küçükkurt’un eniştesi) beraber bu bankadan faizle para kullanmanın dinimiz açısından sakıncalarını en yetkili güvenilir ağızdan öğrenmek üzere o günkü müftümüz sayın Celal Yıldırım’ın karşısına çıktık.
Ben şahsen karşımda müftü deyince bir post üzerine oturmuş sarıklı, cübbeli, sakallı bir ihtiyar göreceğimi sanırken, son derece modern giyinimli, her yönü ile kibar bir beyefendi ile karşılaştık. Yoncaaltı camiine bitişik özenle döşenmiş bir odadaki masasından doğrularak karşıladı bize yer göstererek: “Buyurun bir sorununuz mu var?” dedi. Ben de hemen konuya girdim: “Sayın hocam. Biz sanatkâr bir ailenin çocuklarıyız. Gerçekten de dede ve babalarımız hakiki sanatkâr oldukları halde bir türlü fazlaca atılım yapamamışlar. Biz ağabeyim ve ben böyle bir atılımı gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun için de fazlaca sermayeye ihtiyacımız var. Banka kredisi kulanmamızın din açısından sakıncaları nelerdir ve bu konuda bizlere ne tavsiye edersiniz?” dedim.
Sayın müftümüz Celal Yıldırım cevaben: “Demek ki sizler kısa zamanda zengin olmak istiyorsunuz?” dedi.
Ben hemen atladım: “Sayın hocam. Siz din adamlarının mesleği açısından gelişip yükselmesi için dini konulara vakıf olmak, okumak, öğrenmek ve öğretmek v.s. yeterli gelebiliyor. Bizlere bunların dışında mutlaka sermaye gerekiyor. Biz sadece zengin olmayı değil. Ülkemize çok daha yararlı olabiliriz bunu düşünüyoruz.” dedik. Fehmi ağabeyim de bunları izaha çalıştı; ama sayın müftümüz faiz konusunda: “Faizi alan da faiz veren de mes’uldür diyerek konuya son noktayı koydu. Kendi çapınızla, sağlam temeller üzerine, dürüst çalışmayla hedefe ulaşırsınız tavsiyesinde bulundu. Biz ağabeyle kardeş hocamızın tavsiyesinden hiç dışarıya çıkmadık. Kendi işyerimizde kendi yağımızla kavrulduk.
Benim özel tiyatro çalışmalarım da işlerimin arasında devam etmekteydi. 1971’de benim yazıp, oynayıp, sahneye koyduğum BÜYÜK İHANET adlı oyunumuza Hamza Çebi gibi değerli müdür arkadaşlarıyla teşrif ederek bizleri o konuda hem onurlandırıp ve bizleri alkışlarıyla, tebrikleriyle mutlu etmişlerdi. O gün biz onlarla aynı şeyleri savunuyorduk gene aynı şeyleri savunuyoruz. Biz Afyon’lu olarak onu çok sevdik; ama bir din alimi olarak sevdik. Bir siyasetçi olmasını istemedik. Siyasette ona oy vermedik. Pek çok değerli eserleri raflarımızdadır. Bizim kuşakta emeği çoktur. Cuma vaazlarıyla Kocatepe Gazetesi’ndeki yazılarıyla hep irşad etmeye çalışmıştır. Nur içinde yatsın…

[ad_2]

Source link

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER