Coğrafi İşaretler Afyon'un konumu ve termal zenginliği ile birleşecek
Afyonkarahiar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) işbirliğinde ATSO'da düzenlenen Coğrafi İşaretlerde Afyonkarahisar Buluşması Uluslararası Semineri çerçevesinde 5 oturum ve 1 panel düzenlendi. Yaklaşık 2 gün süren Uluslararası Seminer'de Coğrafi İşaretler konusunda ufuk açıcı bilgiler verildi.'2015'TEN SONRA HIZ KAZANDI'Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz'ın büyük bölümünü takip ederek [&hellip]
Afyonkarahiar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) işbirliğinde ATSO’da düzenlenen Coğrafi İşaretlerde Afyonkarahisar Buluşması Uluslararası Semineri çerçevesinde 5 oturum ve 1 panel düzenlendi. Yaklaşık 2 gün süren Uluslararası Seminer’de Coğrafi İşaretler konusunda ufuk açıcı bilgiler verildi.
“2015’TEN SONRA HIZ KAZANDI”
Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz’ın büyük bölümünü takip ederek notlar aldığı Uluslararası Seminer’in panel bölümünde konuşan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, “Biz Coğrafi İşaret işine önem veren illerden bir tanesiyiz. 1995 yılında çıkan bir Kanun Hükmünde Kararname ile hayatımıza girdi. 2015 yılına kadar ağır aksak ilerledi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun destekleri ile Coğrafi İşaret bir gündem oluşturmaya başladı. Sayın Hisarcıklıoğlu, 2015 yılından beri Oda-Borsalar’a ‘Şehrinizdeki yöresel ürünleri ortaya çıkarın, Coğrafi İşaretleri tescil edin’ der. Biz de bunun farkına vardık. İki menşe, iki mahreç olmak üzere 4 Coğrafi İşaretimiz var. İl olarak da 7 Coğrafi İşaretimiz var” dedi.
“COĞRAFİ İŞARETİ KATMA DEĞERE DÖNÜŞTÜRMEK GEREK”
Coğrafi İşaret’in ekonomik katma değer sağlaması gerektiğini kaydeden Serteser, “Bir Coğrafi İşareti alıp rafa koymak, bir şey ifade etmiyor. Bunu bir ekonomik katkıya dönüştürmek gerekiyor. Erdek Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanımız Özlem Sarı, bunu iyi bir şekilde yapıyor” şeklinde konuştu.
“İLK ETİKET VE HOLOGRAM 38-30 ÇİFTLİĞİ’NE”
Türkiye’deki Coğrafi İşaretler çalışmalarının çok yeni olduğuna dikkat çeken Serteser, “Türkiye bu konuda aslında çok yeni. Fransa, İtalya’ya bakıldığında 1800’lü, 1900’lü yıllardan bahsediliyor. Biz yeniyiz, ama konunun önemini anlamış durumdayız. Yeni yeni model üretiyoruz. Bu modelleri üreteceğiz ve hayata geçireceğiz. Burada Kıvılcım Pınar Kocabıyık Hanım anlattı. Sorumluluk düzeyleri yüksek bir holding. Bizi de hareketlendiren onlar oldu. TOBB ile aynı ana denk geldi. ‘Biz Coğrafi İşaret kullanmak istiyoruz’ dediler. Biz ciddi bir araştırmaya girdik. İlk etiket ve hologramı biz, 38-30 Çiftliği’ne verdik” ifadelerini kullandı.
“TERMAL TURİZMLE BİRLEŞMELİ”
Afyonkarahisar’ın bu alanda ciddi bir potansiyelinin olduğunu hatırlatan Serteser, “Afyon’un değerlerinin çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz. 7 tane değil 70 tane Coğrafi İşaret alsak, yine az gelir. Sayın Valimiz, tanıtıma çok önem veriyor. Sayın Belediye Başkanımız, dünya çapında tanıtıma önem veriyor. Dünya Motokros Şampiyonası’nın 18’inci ayağı Afyonkarahisar’da yapıldı. Yolların kesiştiği konumu da buna eklediğimizde önemli bir veri elde ediyoruz. Bu konumu termal turizmle birleştirerek daha iyi yol alacağımızı düşünüyoruz. Biz hep birlikte bu yolda çalışacağız. Bu konuda para kazanan en önemli iller arasına gireceğimizden emin olabilirsiniz” dedi.
“BİR PLANLAMA OLMAZSA BAŞARI OLMAZ”
Dünya Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt ise Coğrafi İşaretler alanındaki başarının planlama ile doğru orantılı olduğunu söyledi. Bozkurt, “Sistemin inceliklerini anlamamız gerekiyor. Yereldeki üreticilerinin farkındalık ve bilinç düzeyinin artması gerekiyor. Yerel medya ile ilgili bir planınız yoksa bu işte başarılı olamazsınız. Yerel medya sürekli bir bilgi kaynağından beslenmeli. Yerel gazete, okuyucu sayısı yaygın gazetelere göre en az 5 kat daha okuyucuya sahiptir. Yerel gazetelerdeki haberler, daha çok yayılır. Tüketicinin bilincini bu yolla artırabiliriz. Biz bir yerinden tutuyoruz; ama bir yeri kaçırıyoruz. Nar teşvik ediyoruz ama soğuk hava deposu teşvik etmiyoruz. Siz kaymağı tescil edebilirsiniz, ama manda ıslahı yapamazsınız bu tescilin anlamı kalmaz” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANIMIZ’IN ÇAĞRISI ETKİLİ OLDU”
Türk Patent ve Marka Kurumu Coğrafi İşaretler Daire Başkanı Hakan Kızıltepe de konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Coğrafi İşaret, ekonomi, istihdam, kırsal kalkınma ve ihracat demek. Bunların içinde olan şey ne? Geçmişten gelen değerlerimiz korunuyor, bu ürünün gerçek üreticisi korunuyor. Bir de tüketici korunuyor. Bunların gerçekleşebilmesi için devlet politikası gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız’ın bu konuda 2015’teki bir çağrısı çok etkili oldu; bütün Valiler’den yöresel ürünlerin tescil edilmesi çağrısında bulundu. Çok önemli aşamalar kat edildi. Mevzuat eksikliği tamamlandı. Denetimlerde ciddi bir atılım gerçekleşti. Tescildeki değişiklik taleplerinde de artış var. Tescil ile ürün, ürün ile şu anki koşullar arasında değişiklik görülebiliyor. Biz tescil yapmakla mükellefiz. Bunun yanında farkındalığı artırmak da sorumluluğumuz.”
“ANADOLU KÜLTÜRÜNÜ ÖNEMSİYORUM”
Metro’dan Nilhan Aras, doğru beslenmenin önemine dikkat çektiği konuşmasında “Ben Anadolu kültürünü çok önemsiyorum. Beslenmek çok önemli, doğru beslenmeliyiz. Bir ürün alırken o ürün doğru mudur, iyi araştırılmış mıdır, buna bakmak gerekiyor. Yayınlar sorgulama yapmalı, sorgulama yapan yolu açmalı. Sorgulama yaptığımız zaman gıda güvenliğini de sağlamış olacağız” dedi. Aras, Afyonkarahisar Otogarı’nın üretim modelinin de örnek olduğunu kaydetti.
TSE’NİN İŞLEYİŞİ HAKKINDA BİLGİ VERİLDİ
Türk Standartları Enstitüsü’nden Hacer Nihal Sayar da kurumunun işleyişi hakkında bilgi verdi. Sayar, “2017 yılında bize gelen yazılı taleplere cevap vermeye çalıştık. 19 ilde varız, pek çok vilayette de temsilciliklerimiz var. Uzmanlarımızdan faydalanarak 2017 yılında bize gelen bütün talepleri yerine getirmeye çalıştık. 2018 yılında bize olan başvurularda bir düşme yaşandı. Coğrafi İşaretler ile ilgili işleri sevdik ve sahiplendik. Bizim yaptığımız en büyük faaliyetlerden birisi de, tescil ile ürün arasında yaşanabilecek uyumsuzlukları gidermek oldu. Doğru ifadelerle ve tebliğ ile, yazılan standartlarla ürünün uyum sağlamasını katkıda bulunduk” dedi.
“COĞRAFİ İŞARET, ÜRETİCİYİ DE TÜKETİCİYİ DE KORUR”
Panelde Afyonkarahisar Ticaret Borsası adına söz alan Huriye Özener de özetle şöyle konuştu:
“Coğrafi İşaret, sahte ürünlerin önüne geçmekte hem üreticimizi, tüketicilerimizi koruyabilmektir. Biz Afyonkarahisar Ticaret Borsası olarak Afyon Sucuğu ve Afyon Pastırması için Avrupa Birliği Coğrafi İşaret başvurusunda bulunduk. Bu süreci rahat atlatmak için ciddi bir lobi faaliyeti sürdürmemiz gerekiyor. Çünkü dosyalarımız olağanüstü bekletiliyor.”
TEKELİOĞLU, “YÖNETİŞİM” ÜZERİNDE DURDU
Panelde son söz YÜciTA Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu’na verildi. Tekelioğlu, yönetişim kavramı üzerinde durduğu konuşmasında “Karşılaşılan sorunların çözümü yönetişim. Sistem yönetişim olmazsa yürümez. Coğrafi İşaret ciddi bir uğraştır. Tescil alan kuruluşun hakları belirtilmiş. Ama sorumlulukları ile ilgili bir şey yok. Tescil belgesini duvara asmakla bir şey olmaz. Köken adının korunmasından, tanıtımından sorumlu, ekonomik araştırmalar yapılmasından sorumlu, ürünün tescil belgesindeki kurallara uygun üretilmesinden sorumlu olunmalı. Bu da yönetişim demektir. Bu finansman ile ilgilidir, finansmanı da sağlamak gerekir. Coğrafi İşaretler denetimi özel bir denetimdir. Coğrafi İşaretler denetimi, tescil belgesine göre üretilip üretilmediğini gösterir. Avrupa Birliği bunu özel sertifikasyon kuruluşları ile yapıyor. Fransa’da 33 sertifikasyon kuruluşu var. Bunu üretici ve tescil alan firma bilir, hangisi hangi alanda çalışıyorsa ona başvurur” ifadelerine yer verdi.
“YOKSULLUK KADER DEĞİLDİR”
Paneli yöneten FOX Tv programcısı, gazeteci ve yazar Meliha Okur ise “Türkiye’nin yeni yolculuğunda Afyonkarahisar da yer almak istiyor. Afyonkarahisar özelinde sorunların çözüm önerilerini konuşacağız. Yoksulluk Türkiye’nin ve Afyonkarahisar’ın kaderi değil. Bunu belirtmemiz gerekir” vurgularıyla alkış aldı.
AFYONKARAHİSAR DEKLARASYONU
Panelin ardından ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser ile YÜciTA Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, kısa birer kapanış konuşması yaptı. Konuşmalardan sonra Afyonkarahisar Deklarasyonu yayımlandı.
Afyonkarahisar Deklarasyonu şöyle:
Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası ile Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı, “Coğrafi İşaretler Afyonkarahisar Buluşması” konulu uluslararası bir seminer düzenlemiştir.
4-5 Ekim 2018 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen seminer bazı ulusal ve uluslararası kuruluş temsilcileri ile üçü Avrupa Birliğinden yüze yakın katılımcıyı bir araya getirmiştir.
Uluslararası coğrafi işaretler araştırma ağı, OriGIn yönetim kurulu başkanı Sayın Claude Vermot-Desroches’un açılış konferansı ile başlayan seminerde, beş oturum yer almış, 26 sunum yapılmıştır. Seminerde Türkiye uygulamasının yumuşak karnını oluşturan “Coğrafi İşaret Yönetişimi” (Gouvernance) ve denetim konusunda da bir oturuma yer verilmiş, bu konuda en gelişmiş ülke Fransa’dan en başarılı örnekler sunulmuştur. Türkiye’den Coğrafi İşaretlerde Örnek Olay ve Çalışmalar ile Coğrafi İşaretlerde Afyonkarahisar Örneği oturumlarından sonra, Seminer “Türkiye Coğrafi İşaretlerin Neresinde?” konulu bir panelle sona ermiştir.
Sınai Mülkiyet yasasının 10 Ocak 2018’de yürürlüğe girmesi ile Türkiye 1995 yılından beri devam eden Coğrafi İşaretler uygulamasında yeni bir döneme girmiş bulunmaktadır. Yasanın getirdiği önemli yenilikler çerçevesinde “Coğrafi İşaretler Dairesi Başkanlığı” tarafından bir takım uygulamalar da zamanında gerçekleştirilmiştir. Bunlardan en önemlisi şüphesiz 10 Ocak 2018 tarihinde amblem kullanılma zorunluluğunun getirilmiş ve ilgili yönetmeliğin resmi gazetede yayınlanmış olmasıdır. Ancak aradan geçen 9 aya rağmen bu konuda anlamlı bir gelişme kaydedilememiş, tescil sahibi kurumların “Coğrafi İşaret Yönetişimi”ni tanımamaları nedeniyle sistemde önemli darboğazlar oluşmuştur. “Coğrafi İşaretler Afyonkarahisar Buluşması”nın işte bu süreçte gerçekleştirilmesi zamanlama açısından çok isabetli olmuştur.
Yöresel ürünler tüketicilerin sağlığı, biyoçeşitliliğin ve kültürel özvarlığın korunması ve bölgelerin sürdürülebilir kalkınması bakımından Türkiye için çok önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi ise etkin bir Coğrafi İşaret sisteminin kurulmasına bağlıdır.
Bu bağlamda “Coğrafi İşaretler Afyonkarahisar Buluşması” aşağıdaki çağrının yapılmasını gerekli görmektedir:
-Tescil vermede daha titiz davranılmalı, aceleci uygulamalardan sakınılmalıdır.
-Tescil başvuruları sürecinde yaşanan sorunlar nedeniyle kamu otoritesi Brezilya örneğinde olduğu gibi başvuru sahiplerine yardımcı olmalıdır.
-AB tescil başvurularının çok zaman alıcı, (Antep baklavası 4,5 yıl) yüksek maliyetli ve stres verici olması nedeniyle, kamu otoritesi Gürcistan, Moldovya ve Fas örneklerinde olduğu gibi AB ile ikili müzakereler yaparak kısa sürede süreci sonlandırmalı, ya da başvuru sahiplerine destek olmalıdır.
-Üreticilerimizin sisteme daha çok entegre edilmeleri sağlanmalıdır.
-Tescil sahiplerinin Coğrafi İşaret Yönetişimi ile ilgili sorumluluklarını belirten bir yasal düzenleme ivedilikle yapılmalıdır.
-Tüketiciler Coğrafi İşaret ve amblemler konusunda kamu spotlarıyla bilgilendirilmelidir.
-Coğrafi İşaret potansiyelinin çok yüksek olduğu ülkemizde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin yüklendiği misyonu takdirle karşılanmakta, TOBB’un Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı bir “Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü” kurulması konusunda çaba harcaması dilenmektedir.