Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Onur Bayram

Çoban’ın ikinci seçim zaferi – Kocatepe Gazetesi

Onur Bayram 13 Şubat 2012 Pazartesi 02:00:00
  Önceki gün internette; “Çoban’ın akıbeti Türel gibi olur mu” diye bir haber vardı. Sosyal medyada yayınladığı siteden çok daha fazla ve hızla yayılan bu haberi okuyunca, “hayırlı olsun”a gidecekleri şimdiden uyandırmak için Başkan Çoban’ın ikinci başkanlık dönemini şimdiden duyurayım dedim.
Bir süredir Afyonkarahisar’dan uzak kalınca bir şeyler değişir sanmıştım. Dört ayı geçen bu ilk ayrılığın ardından ilimize ilk geldiğimde AKÜ’nün yeni hastanesinin bitmek üzere olduğunu, Akarçay’ın beklentilerimin çok üzerindeki son görüntüsünü izlemiştim. Bu şehirde bir şeyler değişiyor, bu şehir gelişiyor inancı edinmiştim ki; aradan geçen iki ayda şehrin görüntüsü değişse de tartışılan, üstünde kafa patlatılan konuların hala aynı kaldığını gördüm. Geçtiğimiz ağustos başında neleri tartışı-yorduk hatırlar mısınız? “Ne olacak bu yolların hali?”, “Nasıl çözülecek bu trafik ve park sorunu?”, “şehir içi trafiğe ve toplu taşımaya nasıl bir düzenleme getirmeli?” Aradan altı koca ay geçti. Yılın adı değişti, yerel gazetelere bakarsanız hala aynı konular tartışılıyor. Belki de önce şehrimizi değil kafalarımızı değiştirmeliyiz.
Başkan Çoban’ın akıbeti Türel gibi olur mu? diye soran, sormaktan çok “bu yol konusu seni yiyecek başkan” demeye getiren haberi okuyunca haberi yazan arkadaşın hem Afyonkarahisar’ı ve Afyonkarahisarlı’yı hem de Antalya’da yaşananları bilmediği inancını edindim. Öncelikle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in, aylarca bitmeyen tramvay projesi nedeniyle esnafı çileden çıkardığını, Şarampol Caddesi esnafını batma noktasına getirdiğini kabul ederim. Hatta hatları iptal edilen ya da zorla AntKart sistemi-ne dahil edilen minibüs ve halk otobüsü esnafının lobisinin de seçimin kaybedilmesinde etkili olduğunda hem fikirim. Ama Antalya’da büyükşehir belediyesinin AK Parti’den CHP’ye geçmesinin nedeni Üniversiteler Arası Kurul Başkanı olarak Cumhuriyetçi-Laik açıklamalarıyla ön plana çıkan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof Dr Mustafa Akaydın’ın, hükümete karşı o dönem muhalefet partisinden bile güçlü bir muhalefet ile yıldızlaşması sayesinde oldu. Rektörlük seçiminde en çok oyu alan rektör adayı Akaydın’ın aldığı oya rağmen atanmaması Antalyalı’da bir “hakkı yenildi” hissiyatı yarattı. Tıpkı Ak Parti’nin 2002 ve 2007’deki hızlı yükselişinde olduğu gibi mazlum, hakkı yenilen “hoca Akaydın” az bir farkla Büyükşehir Başkanı seçildi. Antalya’da şimdi halkı dinliyorum da “hoca” lakaplı Mustafa Akaydın’ın ikinci dönemi imkansız deniliyor. Antalya CHP ikiye bölünmüş. Ak Parti Büyükşehir’i geri alacak inancı CHPlilere bile yayılmış.
Antalya’yı görmüşken şimdi bir de ilimizdeki duruma bakalım. Bu tarafta, arkasında Orman ve su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun verdiği destekle; yol sorunu hariç bir bir verdiği vaatleri gerçekleştiren bir başkan var. Akarçay gibi görünen projeler bitince, yaz döneminde yapılacak bir seçimde kaç kişi hatırlayacak, kışın yaşanan yol sorunlarını. Hadi halk hatırlayacak diyelim; Başkan Çoban’ın karşısında bunu anlatabilecek kapasitede bir muhalefet var mı? Bence yok. Diyelim muhalefet iyi çalıştı. Antalya’da elde hazır bir yıldız vardı. Kimi çıkaracak muhalefet Bakan Eroğlu’nun ardında durduğu Başkan Çoban’ın karşısına. O aday şimdiden belirlenmez, çalışmaya başlamazsa birkaç ayda seçim kazanabilecek kadar bir çalışma yapabilecek mi? Muhalefet de, Çoban karşıtları da hayal görmesin.
Ulusal basında MHP’li Vekilimiz Kemalettin Yılmaz’ı çok göremedim. MHP gibi kapalı kutu bir partide kim aday olur tahmin etmek zor. Genel seçimde MHP’nin yıldız ismi ve bence sıralamayla kendisine büyük haksızlık edilen Emekli Vali Kadir Çalışıcı, belki MHP’nin yıldız ismi olabilir. Ama AK Parti genel seçim sonrası kendisine yönelik akıllıca bir propaganda yaptı. Üstelik milletvekilliği farklı bir statü, belediye başkanlığı çok farklı bir statü. Valilik yapmış bir kişinin, emekli olduktan sonra; kendisinden çok sonra mezun olmuş bir başka Mülkiyeli’nin önünde başkan sıfatıyla ceket ilikleyeceğini de sanmam. Vali Çalışıcı’dan başka da yıldız adayı yok gibi. Ana muhalefette durum pek farklı değil. CHP’den meclise giden Ahmet Toptaş, bekleneni veremedi. Partililer; şimdiden “Ünlütepe 4 yılda bir hata yaptı, onu da giderayak yaptı. Toptaş dakika bir gol birle maça başladı” yorumları yapıyor. Üstelik Dersim açıklamasının ardından Genel Başkan’ın belediye başkanlığı seçiminde kendisine söz hakkı vereceğini sanmam. Hatta CHP yine bir ön seçim yapar, ardından parti içinde yaşanacak ikilik düşünülürse, CHP Afyonkarahisar için son dönemin en düşük oyuna imza atar inancındayım.
Başkan Çoban’ın bu nedenlerle ikinci kez seçimi kazanacağına yüzde 100 gözüyle bakıyorum. Hatta isteyen herkesle şimdiden Çoban’ın galibiyetiyle ilgili iddiaya bile girebilirim. Partiyle bir sıkıntı çıkmaz ise; ki Ak Parti’nin Çoban’dan vaz geçeceğini hiç sanmıyorum. Bu iş, yani yerel seçim başlamadan bitmiştir. Ben Başkan Çoban’ın yerinde olsam, seçim dönemi çalışmam bile. Muhalefet zaten kendisinin yeri-ne çok çalışıyor! Ben şimdiden Başkan Çoban’ı tebrik edeyim. İkinci döneminiz hayırlı olsun. Ama seçimin garanti olması, projelerin yapılıyor olması ve hükümet desteği Başkan Çoban’ın gözlerini kapatmamalı. Hem etkisiz muhalefet, hem de hiçbir şeyi eleştiremeyen basının etkisinde kalmak büyük bir tehlike. Basın yeteri kadar yazamasa da sosyal medyada git gide büyüyen bir yol şikayetçileri var. Hatta facebook’ta “afyon yol mağdurları” adıyla bir gurupları bile var. Sadece Afyonkarahisarlılar değil, öğrenci ve şehirden transit geçenlerin yazdığı olumsuz yazıları okurken utanıyor insan. Belediyemizin kasasında şu kadar para var derken TEGV gibi bir kurumun kapı dışarı edilmesi yanlıştı mesela. Bazı projelerin hala hayata geçirilmemiş olmasını fark etmedik değil de, her şeyin bir anda yapılamayacağının farkındayız. Umarım Başkan Çoban da çevresindeki herkesin kendisini olumlu yönlendirmediğinin, her şeyin anlatıldığı gibi güllük gülistanlık olmadığını farkındadır. Belediyenin içinde bahar var mı bilmiyoruz ama dışarıda çetin bir kış var.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER