'Cinsel tacizin önü alınmazsa vakalar artar'

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Erdal Gümüş partide düzenlediği basın toplantısında haftalık gündemi değerlendirdi. Toplantıda İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Okşan Efe Ulusoy’da hazır bulundu.
“ALLAH YEREL MEDYAYI EKSİK ETMESİN”
1 Nisan Pazar günü gerçekleştirilen İYİ Partinin büyük kongresi nedeniyle 2 Nisan Pazartesi günü haftalık olağan basın toplantısının yapılamadığını hatırlatan İYİ Parti İl Başkanı Erdal Gümüş, “Allah başımızdan yerel medyamızı eksik etmesin diyorum” dedi. Türk Polis Teşkilatının 173’ncü kuruluş yıldönümünü kutlayan Gümüş, “Türk Polis Teşkilatımızın 173’ncü kuruluş yıldönümünü kutlar kendilerini tebrik ederim. Gözünü budaktan sakınmayıp, canlarını seve seve bu milletin güvenliğini sağlamak için çabaladıkları içinde çok teşekkür ediyorum. Polis teşkilatımıza bir teşekkürü de bilindiği üzere geçen hafta Ankara da kü büyük kongremizde gösterdikleri özverili çalışma için etmek istiyorum. Kongre öncesi burada cümlelerde tarihin en büyük kongresini yapacağız diye iddialı bir demeç vermiştim. Belki de cumhuriyet tarihinin en büyük kongresini yaptık” dedi.
“TRT BİR KAMERA DAHİ GÖNDERMEDİ”
İYİ Partinin kuruluşundan bu tarafa geçen hafta itibariyle ikini kongreyi, birinci olağanüstü kongreyi gerçekleştirdiklerini kaydeden Gümüş, “Xray cihazlarından edindiğimiz bilgiye göre 123 bin kişinin katıldığı söyleniyor. Orada ki manzarayı tüm Türkiye’nin görmesini çok isterdik. Kongrede her şey çok güzeldi ama maalesef güzel olmayan birkaç şey vardı. Bunlara değinmeden geçemeyeceğim. Özellikle buradan yerel basına çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü cansiperane bir şekilde kendi imkanlarınızla halkın haber alma hakkını kullanırken çok acıdır ki bizim vergilerimiz ile kurulan, kar amacı gütmeyen TRT gibi bir kurum sanki tüm ülkemizin basını değil de bir partinin basın yayın organı gibi çalışmaktadır. Şurada 7 kişi toplansa halkı bilinçlendirmek için kamera gönderenler, orada yüz bin kişinin olduğu bir ortama bir kamera dahi göndermemişlerdir” diye konuştu.
MEDYASI SUSTURULMUŞ
 ÜLKE ÖZGÜR DEĞİLDİR
“Halktan haber saklamak doğru ve etik değildir” diyen Erdal Gümüş, “Basından bir arkadaşın söylemiyle ‘Haber saklamak namussuzluktur’ Özellikle TRT bizim vergilerimizle ayakta duruyorsanız hiç kimseye mesafe koymadan herkesin haber alma özgürlüğünü sağlamak zorundasınız. Özellikle buradan bu anlamda yerel medyaya tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Bizde sesimizi genel merkezimizin tüm Türkiye çapında başlatmış olduğu ‘Medya sizinse meydanlarda bizimdir’ diyerek bizim için tek çare tek tek adım adım dolaşmak suretiyle kendimizi halkımıza anlatmak istiyoruz. Medyası susturulmuş bir ülke özgür bir ülke değildir” şeklinde konuştu.
“TÜRKEŞ’İN MEZARINA ALMADILAR”
“Özellikle o TRT’de ki arkadaşlar bilsin ki onları da özgürlüklerine İYİ Parti olarak biz kavuşturacağız” ifadelerini kullanan Gümüş şöyle konuştu: “Bundan rahat olsunlar. Kongremizde ki ikinci bir tatsızlık daha yaşandı. Değinmeden geçemeyeceğim. Bilindiği üzere İYİ Parti farklı partilerden gelen tüm arkadaşlarımıza kucak açmış bir partidir. Ankara’ya büyük kongreye gittiğimizde özellikle MHP kökenli arkadaşların rahmetli Alparslan Türkeş’in mezarını ziyaret etmeye gittiğimizde gördük ki; Ülkü Ocaklarından görevlendirilen yaklaşık 50 genç Türkeş’in mezarına hiç kimseyi almıyorlar. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Oraya gelen insanlar sadece bir Fatiha okuyacaklar. Bunu engellemekle elinize ne geçiyor? Hangi özgürlükten bahsediyorsunuz? Böyle bir ülke de hala hangi demokrasiden bahsediyorsunuz? Bu tatsızlıkları yaşatan insanları huzurunuzda tabiri caiz ise kınıyorum. Allah razı olsun yerel medya halkımıza ulaşmamızda çok yardımcı oluyorsunuz.”
“TV’DE ‘EY İSRAİL’ DEMEKLE BU İŞ OLMUYOR”
Erdal Gümüş, 07 Nisan Cumartesi günü Şeker-İş Sendikasınca şeker fabrikalarının satışını protesto amaçlı düzenlenen toplantıya ��Yİ Parti olarak katılıp destek verdiklerini belirtti. Gümüş şunları söyledi: “Şeker fabrikalarının satılmaması konusunda çok haklılar. Çünkü satılan iki şeker fabrikasından bir tanesi 336 milyon liraya satıldı. O ilde yaşayan insanların tabiri ile bu rakam o şeker fabrikasının arazisinin ederi değil. Buradan sormak istiyorum; Doğan Medya Grubu satışında, el değiştirmesi sırasında bir günde Ziraat Bankası 700 milyon lira krediyi nasıl verdi? Herhangi bir kişi, bir köylü Ziraat Bankasına 10 bin lira kredi için başvursa her türlü zorluk ve prosedürü çıkaran insanlar bir günde 700 milyon liralık krediyi hazır ettiler. Şeker Fabrikasını 336 milyon liraya satıyorsunuz, sattığınız şirkette 5 yıl önce kurulmuş bir şirket. Beş yıllık ticari faaliyeti yok. Arkasında da İsrail’in olduğu söyleniyor. Televizyonlara çıkıp ‘Ey İsrail’ demekle olmuyor bu iş. 2019 yılı seçimlerinden sonra İYİ Parti olarak iktidara geldiğimizde satışlarda yapılan bu usulsüzlükleri bu peşkeş çekmeleri, burada ki şeker fabrikalarının tamamında ki usulsüzlükler ortaya çıkarılmak suretiyle Genel Başkanımızın da gerçek sahiplerine iade etmek boynumuzun borcudur. Şeker Fabrikalarının gerçek sahipleri pancar üreticisi olan çiftçiler, o bölgede ki insanlarımızdır”
“İYİ PARTİ’YE MİKRTFON UZATILMADI”
Şeker fabrikalarının satışını protesto amacıyla miting başvurusunun iptal edilip basın açıklamasına dönüştürülen toplantıya İYİ Parti olarak katıldıklarını ancak katılımcılardan görüş alan bir medya kuruluşunun kendilerine mikrofon uzatmadığından yakınan Gümüş sözlerine şöyle devam etti: “Valilik kararıyla yasaklanan miting basın açıklamasına döndü. İsim de vermek istiyorum buraya Kanal Avrupa televizyonu geliyor. Bu televizyon kanalı orada katılan kişilere mikrofon uzatıyor. Sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler arasında orada bizde İYİ Parti olarak vardık. Bizden önce ki konuşmaya sözünü ettiğim TV kanalının temsilcisi ‘Siyasi partiler buraya katılmadı destek vermiyor galiba ne düşünüyorsunuz?” derken şahıs bizi işaret ederek İYİ Parti’nin katıldığını söylüyor. Ama kanal bize mikrofon uzatmaktan imtina ediyor. Sebebini sorduğumuzda zaman ‘Ya şöyledir, ya böyledir’ diyerek kırk dereden su getiriyorlar. Biz öcü falan değiliz. Basının bizden korkmasına gerek yok. Biz özellikle ulusal medyaya şunu söylemek istiyorum; Emin olun size de özgürlüğü biz kazandıracağız.”
“O ÇOCUKLARIN HAYATLARI NE OLACAK?”
Şuhut’ta 13 çocuğa cinsel tacizde bulunulduğu ve Dinar ilçesinde bir okul müdürünün öğrenciye taciz iddiası ve verilen cezalarla ilgili düşüncelerini açıklayan Gümüş şu ifadelere yer verdi: “Başta bulunan insanlar bu tür olayların önünü almazlarsa bu tür vakalar çok daha artacaktır. Konu yani verilen cezanın 50 ya da 30 yıl olması meselesi de değildir. Tacizciye 50 yıl hapis cezası da verseniz, idam da etseniz 13 çocuğun bundan sonra ki hayatları ne olacak? Bu olay ilk nerede başladı? Ensar Vakfı’nda başladığında o zamanın Bakanı ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diye açıklama yapmıştı. Ensar Vakfı’nın açılışlarına katılarak onları sanki teşvik eder gibi bunların önünü almazsanız vaka sayısı artar. Adaletin gücü caydırıcı olursa vardır. Ama benim tarafımda bulunanlar yapsa da bir şey olmaz mantığıyla geldiğiniz zaman bu da toplumumuzda yozlaşmaya gider. Şu anda sadece Afyon’da değil Türkiye’nin dört bir tarafından bu tür haberler geliyor. O gün o konuyu kapatabilmek için Cumhuriyet tarihinin en hızlı mahkemesi yapıldı. Çünkü süreç devam etseydi konu gündemde kalacaktı. O çocukların geleceğini kim kurtaracak?” >> Burcu AYDIN’ın Haberi