Ciltçilik sanatı canlanmayı bekliyor – Kocatepe Gazetesi
Mustafa Öztaylan, Afyonkarahisar'ın ilk apartmanı olarak 1955 yılında inşa edilen Kurtbaş Apartmanı üçüncü katta 38 yıldır üçüncü kuşak ciltçi olarak hizmet veriyor. Öztaylan, binanın doğal özelliklerini tamamen koruduğunu belirtti.ÖZTAYLAN ÜÇÜNCÜ KUŞAKCiltçilik sanatı ile babasının dayısı, babası ve üçüncü kuşak olarak kendisinin uğraştığını aktaran Mustafa Öztaylan, ciltçiliği babasından öğrendiğini ifade etti. Afyonkarahisar'da şu anda birkaç [&hellip]
Mustafa Öztaylan, Afyonkarahisar’ın ilk apartmanı olarak 1955 yılında inşa edilen Kurtbaş Apartmanı üçüncü katta 38 yıldır üçüncü kuşak ciltçi olarak hizmet veriyor. Öztaylan, binanın doğal özelliklerini tamamen koruduğunu belirtti.
ÖZTAYLAN ÜÇÜNCÜ KUŞAK
Ciltçilik sanatı ile babasının dayısı, babası ve üçüncü kuşak olarak kendisinin uğraştığını aktaran Mustafa Öztaylan, ciltçiliği babasından öğrendiğini ifade etti. Afyonkarahisar’da şu anda birkaç tane ciltçi olduğunu aktaran Öztaylan, “Türkiye’de de ciltçi sayısı sınırlı. Bizim mekânda ben Afyonkarahisar özelinde üçüncü kuşak ciltçiliği temsil ediyorum. 1982 yılından bu tarafa bu mesleğin içerisindeyim” dedi.
18 BİN ESER HAYATA KAZANDIRILDI
Tarihi kitaplar, mecmualar, bakıma muhtaç el yazması eserler, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim gibi eserlerin bakımı, tamiri, ciltlenmesi şeklinde işler ürettiğini anlatan Öztaylan, “Sözünü ettiğim eserlerin cilt haline dönüştürülmesi işi ciltçiliktir. Bu işe bir nevi ‘kitap doktorluğu’ diyebiliriz. Bozuk kitapların ciltlenmesi, bunların hayata tekrar döndürülmesi işimizdir. 1982 yılından bu yana ciltlediğim kitap sayısı 18 binin üzerindedir. Bana tamir, bakım ve ciltleme için gelen eserler devlet kanalıyla ya da müşterilere ait özel çalışmaların geriye kazanımını sağladım” diye konuştu.
CİLTÇİLİK
ÖZEN VE DİSİPLİN İŞİ
Ciltçiliğin kaybolmaya yüz tutan hakiki bir el sanatı olduğunun altını çizen Mustafa Öztaylan, disiplin ve özen gerektiren bu işin hiçbir hatayı kaldırmadığına da dikkat çekti. Ciltçilik mesleğine ihanet edilmemesi gerektiğini ifade eden Öztaylan, “Ciltçilik mesleğine ihanet edilemez. Ciltçilik öyle bir sanat ki bir hata ya da eksiklikte telafi edemiyorsunuz. Sil baştan iş yapmak zorundasınız. Ciltçilik sanatı kaybolmaya yüz tutan el sanatları arasında yer alıyor. Maalesef 20 yıldır çırak, kalfa yetiştirememe sıkıntısını çekiyoruz. Özellikle genç nesil çok para kazanıp az iş üreteyim zihniyetine sahip. Bizim sanatımız emek yoğunluğu olan ve bu zihniyetle bağdaşmayan bir sanattır. Biz el emeğimizin değerini alamıyoruz” şeklinde konuştu.
KÜÇÜK BİR ATÖLYE DE SANAT YAŞATILABİLİR
Ciltçiliğin de kaybolmadan sahiplenilmesi gereken bir el sanatı olduğunu vurgulayan Öztaylan şöyle konuştu: “Bu iş maddi kazançtan ziyade manevi haz almak isteyen insanlarımızca tercih edilebilir. El sanatlarına, geçmişten gelen değerlerin yaşatılmasına karşı hassasiyet gösteren bir Belediyemiz var. Küçük bir atölye ortamında bu işi seven kişiler tarafından yürütülecek çalışmalarla cildin, ciltçiliğin ne anlama geldiğini bilmeyen gençler bu el sanatından haberdar olabilir. Herkes ciltçilik yapamaz. Bir defa öncelikle gönül olması lazımdır. Tahrifata uğramış bir eser üzerinde bir hafta ve daha uzun süre sabırla, özenle çalışmanız gerekebiliyor. Önce sevmek gerek. Emek kendisini el yazmalarında daha çok gösterir. Emek paraya dönmüyor. Ama hobi olarak yapılırsa manevi haz elde edilir. Üretkenliğin bir eserin hayata döndürülmesi anlamında haz elde etmek mümkündür”
KURTULUŞ SAVAŞI
PANORAMASI ZİYARETE AÇIK
Yaklaşan Zafer Haftası öncesi ciltçilik aktivitesini yürüttüğü mekânda özel bir Kurtuluş Savaşı Panoraması hazırladığını belirten Öztaylan şunları söyledi: “Afyon’un düşman işgalinden kurtuluş günü olan 27 Ağustos günü ve Büyük Zaferi kutladığımız Zafer Haftası benim için büyük önem taşıyor. Ben her sene bu duyguyu aynı heyecanla yaşarım. Büyük bir sabırsızlıkla bu haftanın gelmesini beklerim. Bu nedenle 95���nci Zafer Haftası öncesi Kurtuluş Savaşı Panoraması hazırladım. Bu panorama da Atatürk’ün yakın silah arkadaşlarına, başta Ali Çetinkaya olmak üzere sarıklı mücahitlere yer verdim. Her kesimden insanımızın vatan mücadelesi bu panorama da etkin şekilde anlatılmaktadır. Panoramamız başta milli refleksi hissetmeleri için gençlerimiz olmak üzere arzu eden herkesin ziyaretine açıktır” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi