Çiğ sebzelere önem verin – Kocatepe Gazetesi
Özel Fuar Hastanesi Diyetisyeni Özge Düzağaç, Ramazan'dan sonra da yeterli ve dengeli beslenilmesi gerektiğine dikkat çekti Özel Fuar Hastanesi Diyetisyeni Özge Düzağaç, Ramazan Bayramı'nın ardından vatandaşların beslenmelerine dikkat etmeleri hâlinde sıhhatli bir ömür sürdürebileceklerini aktardı. Düzağaç, 'Yeterli ve dengeli beslenmek için, dört temel besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 2 ara [&hellip]
Özel Fuar Hastanesi Diyetisyeni Özge Düzağaç, Ramazan’dan sonra da yeterli ve dengeli beslenilmesi gerektiğine dikkat çekti
Özel Fuar Hastanesi Diyetisyeni Özge Düzağaç, Ramazan Bayramı’nın ardından vatandaşların beslenmelerine dikkat etmeleri hâlinde sıhhatli bir ömür sürdürebileceklerini aktardı. Düzağaç, “Yeterli ve dengeli beslenmek için, dört temel besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır. Bu besin grupları; süt ve süt ürünleri grubu, et-yumurta-kuru baklagiller grubu, sebze ve meyve grubu ile ekmek ve tahıllar grubudur. Bu gruplarda yer alan besinler her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmelidir. Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalıdır. Kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler yenilmemelidir. Bayram ziyaretlerinde geleneksel olarak tatlı ikramı olacağından kahvaltıda şeker, bal vb. tatlı besinler bulundurulmamalıdır. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber vb. çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, az yağlı peynir tercih edilmelidir. Yumurta haşlanmış olarak yenilmeli, sucuk, salam, sosis vb yağlı besinlerden, börek vb. hamur işi gıdalardan uzak durulmalıdır. Ekmek olarak tam buğday unlu, kepekli ya da çavdar ekmeği tercih edilmesi kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir” dedi.
ÖĞÜN SAYISINI ARTIRIN
Düzağaç, öğün sayısının da artırılması gerektiğini belirterek “Ramazan süresince iftar ve sahur olan iki ana öğün, bayramın başlamasıyla birlikte sabah, öğlen ve akşam olarak 3 ana ve en az 2 ara öğüne dönüştürülmelidir. Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenilmemelidir. Ramazan Bayramı boyunca şeker, şekerli gıdalar (tatlılar, çikolata vb) tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır. Eğer tatlı tüketimi çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. İkramda bulunurken ise hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılar, taze veya kuru meyveler; şerbetler yerine taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata, ayran vb. içecekler sunulmalıdır” şeklinde konuştu.
DİYABETE DİKKAT EDİN
Düzağaç, diyabete de dikkat edilmesini önerdi ve şöyle devam etti:
“Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanların uyguladıkları diyete bayram süresince de uymaya özen göstermelidirler. Özellikle diyabet hastaları tatlı tüketmekten kaçınmalıdırlar. Ebeveynler tarafından çocuklara ve gençlere bayramda ikram edilen şeker, çikolata ve şekerli besinleri sık tüketmemeleri, bu besinleri tükettikten sonra dişlerini fırçalamaları konusunda gerekli uyarılar yapılmalıdır. Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastaları gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeli, aşırıya kaçmamaları, bitki çaylarını tercih etmelidirler.Ramazan boyunca gece kalkıp sahur yemeği yemek, ramazandan sonra gece yeme alışkanlığı seklinde sürdürülmemelidir.” (Kocatepe Haber Merkezi)
HAMURA VE KIZARTMAYA DİKKAT
Özel Fuar Hastanesi Diyetisyeni Özge Düzağaç’ın önerileri madde madde şöyle:
“Vatandaşların bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat etmeleri, aşırıya kaçmamaları, yeterli ve dengeli beslenme ilkelerini unutmamaları gerekmektedir. Ramazan bayramının klasiği olmasına rağmen hamurlu ve kızartma şeklinde yapılan tatlılar yerine, daha hafif olan sütlü ve meyveli tatlılar bulundurmak ve tüketmek daha faydalı olacaktır.
Bayram süresince ve sonrasında su ve asitsiz içecekler içilerek günlük sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır. Ayrıca çay kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekler yerine, bitkisel çaylar tercih edilmelidir.”