'CHP önce demokrasi diyenlerin partisidir'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, CHP Afyonkarahisar İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısı ile 24 Haziran erken genel seçimlerinde CHP'den milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı. Milletvekili Köksal'ın aday adaylığını açıkladığı toplantıya CHP'nin il, ilçe, belde örgütleri, Sivil Toplum Örgütleri'nin temsilcileri, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.'CHP ÖNCE DEMOKRASİDİYENLERİN PARTİSİDİR'   Çok sayıda partili [&hellip]

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, CHP Afyonkarahisar İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısı ile 24 Haziran erken genel seçimlerinde CHP’den milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı. Milletvekili Köksal’ın aday adaylığını açıkladığı toplantıya CHP’nin il, ilçe, belde örgütleri, Sivil Toplum Örgütleri’nin temsilcileri, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.
“CHP ÖNCE DEMOKRASİ
DİYENLERİN PARTİSİDİR”   
Çok sayıda partili ve vatandaşın katıldığı basın toplantısı yoğun katılım nedeniyle parti binası önünde düzenlendi. Coşkunun hakim olduğu toplantıda, “Cumhuriyet Halk Partisi herkes için var, Cumhuriyet Halk Partisi önce Türkiye diyenlerin partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi ben ne olacağım diyenlerin değil, Türkiye Cumhuriyeti ne olacak, bu ülke bu vatan toprakları ne olacak diyenlerin partisidir” diyerek sözlerine başlayan Milletvekili Köksal, “Bilindiği üzere 22 Nisan 2018 tarihinde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun isteği ile 14 milletvekili arkadaşımla birlikte İYİ Parti’nin seçime katılabilmesi için Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa edip, İYİ Parti’ye katılıp Meclis’te grup kurmasını sağladık. Seçime katılmasının engellenmesinin önüne geçmek için, demokrasinin işlemesi için, demokrasinin önüne kurulan bu kumpasa dur demek için, bu tuzağa karşı çıkmak için, biz bir parti görevi, bir vatan görevi olarak bunu kabul edip gereğini yaptık. Cumhuriyet Halk Partisi herkes için var, Cumhuriyet Halk Partisi önce Türkiye diyenlerin partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi ben ne olacağım diyenlerin değil, Türkiye Cumhuriyeti ne olacak, bu ülke bu vatan toprakları ne olacak diyenlerin partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi önce demokrasi diyenlerin partisidir. Biz bunu her zaman şiar edindik ve bu şiarla da yolumuza devam yürümeye, mücadele etmeye devam ettik. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkede demokrasinin egemen kılınmasını isteyen bir partidir. Bizler Cumhuriyet Halk Partisi’nin neferleri olarak 14 milletvekili arkadaşımızla birlikte bu demokrasi görevini, bu vatan görevini, ifa etmeye çalıştık. Ve 10 Mayıs 2018 tarihinde de yeniden, yuvamıza, evimize, ocağımıza Cumhuriyet Halk Partimize geri döndük” dedi.
“CHP OTEL ODALARINDA KURULMADI”
Düzenlediği basın toplantısında Köksal’ın konuşması zaman zaman “Vekilimiz Köksal”, “Halkın Vekili”, “Gönüllerin Vekili” sloganlarıyla vatandaşlar tarafından kesildi. Demokrasiye katkı sundukları için çok mutlu olduklarını belirten Köksal, “Bizler demokrasiye katkı sunduğumuz için çok mutluyuz. Biliyoruz ki 16 Nisan referandumu tek adam rejimine teslim etmek için yapılan bir referandumdu. Biz her zaman tek adam rejimine karşı demokrasiyi savunduk ve her zamanda demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Biz temsilde adaleti savunuyoruz, biz temsilde seçim barajının kaldırılmasını savunuyoruz, biz her zaman demokrasi dedik ve bunu söylemeye de devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi köklerini öyle otel odalarından alan bir parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkeyi kuran partidir. Cumhuriyet Halk Partisi köklerini Kuva-i Milliye’den alan bir partidir. Bu ülkenin kuruluşunda ne kadar varsak, bu ülkenin AKP zulmünden, AKP diktasından kurtuluşunda da yine Cumhuriyet Halk Partisi var olacaktır” ifadelerini kullandı.
“AKP YERLİ VE MİLLİ TARIMI
 BİTİRMEYE ADETA AND İÇMİŞ”
Türkiye’nin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu kaydeden Milletvekili Köksal, “Bugün ülkemiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Yargı bağımsızlığı kağıt üzerinde kalmıştır. Ne yazık ki AKP’li il, ilçe yöneticisi olan avukatlar, hakim savcı olarak atanmıştır. Yargıda siyasallaşma hat düzeydedir. Medya tekelleştirilmeye çalışılmakta gazeteciler susturulmak istenmektedir. Türkiye ekonomisi kötü durumdadır ve enflasyon en çok dar gelirli yurttaşlarımızın belini bükmektedir. Halkımızın ödediği vergiler maalesef faiz ve enerji lobilerine gitmektedir. AKP Genel Başkanı faizlerin yüksekliğinden yakınıp faizleri aşağı çekmeyi vaat ediyor. Bizde buradan soruyoruz, 16 yıldır bu ülkeyi yöneten kim, 16 yıldır bu faizler eğer yükseliyorsa bunun müsebbibi kim, her konuda KHK çıkartıyorsun, elini tutan yok, çıkar bir KHK eğer gücün yetiyorsa, şimdiden indir bu faizleri iktidarda olan sensin, yetkisi olan sensin. Tarımsal alana bakıyorum, gerilemekteyiz. 2002’de yüzde 22 olan tarımsal nüfusumuz bugün yüzde 8’lere düşmüş durumda. Bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçilik Günü ama çiftçilerimizin yüzü gülmüyor, çiftçilerimiz kan ağlıyor. Çünkü Türkiye artık bir tarım ülkesi olmaktan çıkmış. Türkiye ithalat olma yoluna gitmiş. Nasıl gitmesin birçok tarım ürününü ithal eder hale gelmişiz. Samandan mercimeğe, canlı hayvandan ete kadar gördüğümüz birçok şeyi, aldığımız birçok şeyi, ithal ürün olarak alıyoruz. Çünkü yerlilikten ve millilikten bahseden bu iktidar, yerli ve milli tarımı bitirmeye adeta and içmiş durumda. 23 Şubat 2018’de çiftçiye mazotun yarısını vereceklerini söylediler. Peki verdiler mi, bu da bir kandırmaca çıktı. Nasıl, örneğin bir kabaca hesap yapacağım. Buğday için dekarda 7 litre mazot harcanıyor. 5 liradan hesap ettiğinizde bir dekar için 5 çarpı 7 35 lira siz mazot masrafı ediyorsunuz. Peki bir dekar buğday için 35 liralık mazot harcanırken bu buğdaya verilen mazot desteği ne kadar 13 lira. Hani yarısı olacaktı” şeklinde konuştu.
“ŞEKER FABRİKALARINI BABALARININ ÇİFTLİĞİ GİBİ SATTILAR”
Köksal açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Gözümüzün bebeği, Cumhuriyetimizin kazanımı şeker fabrikalarını sanki babalarının çiftliği gibi sattılar. Amaç şeker pancarını bu topraklardan silmekti. Amaç Amerikan kökenli nişasta bazlı şeker lobisine Türk şeker piyasasını teslim etmekti. Buradan söz veriyorum, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında satılan bütün şeker fabrikalarını yeniden alacağız ve yeniden kamulaştıracağız. Bu fabrikalar için gece gündüz emek veren, alın teri döken, satılmaması için mücadele eden bir kardeşiniz olarak bu sözü veriyorum, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hiçbir fabrika özelleştirilmeyecek. Halkın olarak kalacak, bu sözü ve taahhüdü veriyoruz.”
“ÖNCE OKULLARI AYIRDILAR,
ŞİMDİ ÜNİVERSİTELERİ
BÖLMEYE ÇALIŞIYORLAR”
AKP’nin okulları nitelikli, niteliksiz olarak ayırdığını ve şimdi de üniversiteleri bölmeye çalıştığını ifade eden Köksal, “ Burada öğretmenler var, onları çok seviyorum, bende öğretmen çocuğuyum. Eğitim öğretim sistemine bakıyorum, içler acısı, perişan ettiler eğitimi. Okulları nitelikle niteliksiz diye ayırdılar. Şimdi üniversitelere bölmeye çalışıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığına baktığımızda Karaman’daki taciz olayı ile gündeme gelen Ensar Vakfı ile içli dışlı olup protokol imzalamaya kalkıyor. Eğitimin geldiği nokta içler acısı arkadaşlar. Anneler çocuklarının geleceği için endişeleniyorlar. Türkiye’deki eğitim sistemine veliler artık güvenmiyorlar” diye konuştu.
“FETÖ’YE METHİYELER DÜZEN KİMDİ?”
AKP’nin sıfır terörle teslim aldığı ülkemizde her gün şehit haberleri alınır hale gelindiğinin önemle altını çizen Köksal, “Ülkeme bakıyorum, terörü bitireceğiz dediler, sıfır terörle teslim aldıkları bu ülkede artık her gün şehit haberleri alıyoruz. Sürekli şehit veriyoruz. Soruyorum, kırmızı halılar serip davul zurnayla teröristleri kimin iktidarında karşıladılar. Barzani’yi Başbakanlık Konutu’nda misafir eden, aynı masada yemek yiyen kimdi. Açılım sürecini getiren kimdi, terörist başına sayın diyen, şehitlere kelle diyen kimdi. Bunların unutulmaması gerekiyor. Bugün devlet kurumlarına FETÖ’yü açan, teslim eden FETÖ’yü yerleştiren kimdi. Bunların unutulmaması gerekiyor. Gel de bu hasretlik bitsin diye, FETÖ’ye seslenen ona kürsülerde methiyeler düzen kimdi. Bu ülkede ordu, Merkez Bankası, BDDK, Milli İstihbarat Teşkilatı, güçlü olursa ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde çalışırsa, yargı bağımsızlığı sağlarsa ekonomi güçlü olur. Dolayısıyla demokrasilerde vesayet olmaz. Ama bugün 20 Temmuz’da ilan edilen Olağan Üstü Hal’den sonra bir siyasal baskı ve Erdoğan vesayeti oluşmuştur” dedi.
“24 HAZİRAN’DA İKTİDARA TALİBİZ”
Siyasi baskı ve vesayete son vermek için 24 Haziran’da iktidara talip olduklarını belirten Köksal, “İşte biz oluşan bu siyasi baskıya ve vesayete son vermek için işçinin, çiftçinin, emeklinin, esnafın, işadamının, tüm yurttaşlarımızın hak ettiği gibi yaşaması için çocuklarımıza güzel bir gelecek verebilmek için terörü ve işsizliği bitirmek için iş dünyasında daha güvenli bir yatırım ortamı sağlamak için yargı bağımsızlığını, kuvvetler ayrılığını işler kılmak için 24 Haziran’da iktidara talibiz. Bende siz Afyonkarahisarlı hemşehrilerimizin yine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde haykıran sesi olmaya devam etmek için, Afyonkarahisarımızı gerçek anlamda egenin parlayan yıldızı yapmak için sizlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne iktidar olması için destek vermenizi bekliyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da telefonum ve kapım bütün Afyonkarahisarlı hemşehrilerime açıktır. Bütün Afyonkarahisırlıların başımın üstünde yeri vardır. Hiçbir zaman ayrım yapmadım, bundan sonra da bu ayrımı asla yapmayacağım” ifadelerini kullandı.
NAZIM HİKMET’TEN ŞİİR
CHP Milletvekili Burcu Köksal düzenlediği basın toplantısında sözlerini Nazım Hikmet’in “Seni Düşünmek” adlı şiiri ile tamamladı.  Köksal, “Nazım usta diyor ki; Seni düşünmek güzel şey ümitli şey, dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey. Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum. Ben artık muhalefet milletvekili değil, iktidar milletvekili olmak istiyorum” dedi.

Bakmadan Geçme