'CHP işgal altındadır, gerçek CHP'liler, gerçek Atatürkçüler milli refleks göstermelidir'

MHP Merkez İlçe Başkanı Fahri Fevzi Kartal, CHP Merkez İlçe Başkanı Ömer Akyıldız’ın partisini hedef alan açıklamalarına tarihsel süreçte ortaya koyduğu örneklerle cevap verdi. Cumhuriyeti kuran irade tarafından kurulan CHP’nin işgal altında olduğunu söyleyen Kartal, gerçek CHP’lileri ve gerçek Atatürkçüler’i milli bir refleks göstermeye davet etti

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Av. Fahri Fevzi Kartal ve MHP Merkez İlçe yöneticileri; İsa Güven, Ahmet Gürlek, Orhan Kutlu, Lokman Yıldırım ve Erol Yıldırım gazeteniz Kocatepe çalışanlarını ziyaret etti.
“HABUR MAHKEMELERİ VE ÇÖZÜM SÜRECİNDE MİLLİ REFLEKSİ
SADECE MHP GÖSTERDİ”
Fahri Fevzi Kartal, başta CHP’li mevkidaşı CHP Merkez İlçe Başkanı ÖmerAk yıldız’ın partisine terör ve teröristlere bakış açısıyla ilgili eleştirilerini cevaplandırarak, Cumhur İttifakı sürecini ve siyasi gündeme ilişkin görüşlerini açıkladı. MHP olarak bir suçlama ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Kartal, “Bizim geçen hafta yaptığımız açıklamanın üzerine CHP’ye bir şey demeye hakları yok, ‘Habur mahkemeleri kurulduğunda bu mahkemelere ses çıkarmayanlar.’ şeklinde sözleri var. Konuya Habur mahkemelerinden başlamak isteriz. Habur mahkemeleri denilen dönem daha öncesinde Kürt açılımı olarak başlatılan, ancak toplumda milliyetçi kesimin yoğun tepkisiyle karşılaşıldığında yumuşatılmak için çözüm süreci adı verilen bir süreçti. O zamanki süreçte kendilerininde hatırlattığı üzere dağdan inen teröristlerin vekil yapılıp TBMM’ne gönderildiği bir süreçte MHP o günkü parlamentoda 70 milletvekiliyle bu duruma tek karşı duran partidir. O günkü AK Parti, o günkü CHP, o günkü BDP yani Barış Demokrasi Partisi diye geçen HDP’nin öncü oldukları parti çözüm sürecini elbirlik yönettiler. Biz bugün ittifak ortağımız olan AK Parti’ye bugün destek verdiğimiz için eleştiriyorlar. Biz geçmişteki şartlarda çözüm süreci yanlış olduğu için o zaman eleştiriyorduk, karşılarındaydık. Milli bir refleks gösterildi.” dedi.
“HABUR MAHKEMESİNDE TERÖRİSTLERE CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SEZGİN TANRIKULU AVUKATLIK YAPTI”
“Habur sınırında dağdan inen teröristlerin Habur’da kurulan sanal mahkemelerde beraat ettirilirken, teröristlerin avukatlığını yapan kişi CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’ydu.” diyen Kartal, “Habur sınırında dağdan inen teröristlerle birlikte kendilerince zafer işareti yaparak, onlarla kol kola pozlar verip, onlarla halaya giren kimdir? CHP’nin o günkü teşkilatlarıdır. O günkü BDP yani günümüzün HDP teşkilatlarıdır. Bunları omuz omuza yaptılar. Biz o gün AK Parti’ye karşıydık. Çünkü bu yanlış bir süreçti, bunu ifade ediyorduk. Dağda ki teröristle masada konuşarak müzakere ederek sonuç almamız mümkün değildir. CHP Merkez İlçe Başkanı Ömer Akyıldız demiş ki, ‘HDP’de bir siyasi partidir. CHP HDP ile görüşebilir.’ Biz bunu kabul etmiyoruz. HDP’nin bir siyasi partide olduğunu düşünmüyoruz. HDP bizim gözümüzde eli kanlı teröristlerin TBMM’de maske giymiş piyonlarından başka bir şey değildir. Bu anlamda cumhuriyeti kuran iradenin temsilcisi olan bu ifademin altını çiziyorum. Çünkü biz hala CHP’nin cumhuriyeti kuran iradenin temsilinde olmasını düşünüyoruz. Ancak ne yazık ki CHP bir işgal girişimiyle karşı karşıya gelmiştir. CHP’nin işgal altında olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden cumhuriyeti kuran iradenin temsilcisi olan CHP nasıl dağdan inen teröristin savuncusu haline gelip onlarla yan yana, omuz omuza yürüyebilir? CHP dağdan inen teröristin TBMM’de sözcüsü olan partinin temsilileriyle nasıl omuz omuza yürür? Biz bunu kabul etmiyoruz. Cumhuriyeti kuran irade bunu nasıl kabul eder?” diye konuştu.
“GERÇEK CHP’LİLERİN VE GERÇEK ATATÜRKÇÜLERİN BİZİM GİBİ REFLEKS GÖSTERMELERİNİ BEKLİYORUZ”
Gerçek Atatürkçülerin ve gerçek CHP’lilerin kendileri gibi milli bir refleks göstermesi beklentilerini dile getiren Kartal, “Gerçek Atatürkçülerin ve gerçek CHP’lilerin bu konuda bizim gibi refleks göstermelerini bekliyoruz. Habur mahkemeleri döneminde öncesinde Kürt açılımı sonrasında çözüm süreci dedikleri duruma tek karşı duran parti MHP’dir. O zaman biz ırkçılıkla suçlandık. Ne için? Dağdan inen teröristle mecliset yan yana olmak istemediğimiz için. Bizim Afyonkarahisar Milletvekilimiz Mehmet Taytak, 2007 yılı seçimlerinde İstanbul’dan Milletvekili seçilmişti. Sayın Vekilimizin milletvekilliği çözüm sürecine kurban edilmiştir. Sebahat Tuncel denilen terörist gece çıkan listelerde Mehmet Taytak İstanbul 3. Bölge Milletvekili iken sabah çıkan listelerde Sayın Taytak’ın vekilliği yenmişi. Sebahat Tuncel denilen terörist cezaevinden çıkarılarak TBMM’ye vekil yapılmıştır. O süreçte CHP onlarla el ele kol kola idi. Bugün olduğu gibi. AK Partide o zaman beraberdi biz AK Parti’nin bu nedenle karşısındaydık. Ancak Allah nasip etti Cumhur İttifakı diye bir süreç kuruldu. Cumhur İttifakı ülkemiz adına çok zaruri bir haldir. Bizim pazara kadar değil mezara kadar devam etmesi gerekir diye üzerine bastırarak söylediğimiz bir ittifaktır. Bu sadece bir ittifak anlayışı değildir. Bizler bir sistem ortaya koyuyoruz.” şeklinde konuştu.
“MHP BUGÜN 5 YILDA 30 BİN
TERÖRİSTİN CANINI ALAN İRADEYİ DESTEKLEMEKTEDİR”
Cumhur İttifakı sistemiyle beş yıllık kazanımların ortada olduğunun altını çizen Kartal şunları söyledi: “Beş yıllık süreçte bizim kazanımlarımız ortadadır. Dağdan inen teröristle müzakare etmeyen bir iradeyi 5 yılda 30 bin tane teröristin canını alan bir iradeyi bugün MHP olarak destekliyoruz. Bugün dağdaki terörist sayısı bellidir. Dağda 350 tane terörist vardır. Bugün 30 yıldır kanayan yaramız Karabağ’dayız. Mavi Vatan diyoruz Akdeniz’deyiz, Libya’dayız. Buralar bizim ata topraklarımızdır. İşin diğer boyutunda buralarda enerji kaynaklarında hak iddiasında bulunuyoruz.”
“CHP TÜRKİYE’YE KARŞI
YUNANİSTAN’DA KURULAN
8 ABD ÜSSÜNE TEPKİ VERSE YA”
Yunanistan’da konuçlanan 8 ABD üssü için üzüldüğünü vurgulayan Kartal şöyle konuştu: “Bugün üzülüyorum Yunanistan’da 8 adet ABD üssü kurulmuştur. Bu durum geçtiğimiz hafta içerisinde açıklandı. Yunanistan’da ABD üslerinin ne işi var? Bu durum Türkiye’ye karşı bir girişimdir. CHP çıkıp buna tepki versene. CHP dese ya ABD’nin Yunanistan’da 8 askeri üssünün ne işi var diye. Buna tepki vermek yerine, ‘Ne işimiz var Libya’da?’ diyorlar. Bizim dedelerimiz şehit olmadılar mı Bingazi’de? Enver Paşa, Mustafa Kemal oradaki milisleri örgütleyip İtalyanlar’la savaşmadı mı? Duruma baktığımız zaman kendi tarihimizle çelişmeyelim. Bu yönden biz milli bir duruş istiyoruz.”
“ŞİMDİKİ CHP, KENDİ KURUCU
GENEL BAŞKANI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İLE ÇELİŞMEKTEDİR”
F. Fevzi Kartal şunları kaydetti: “Demişler ki ‘Ellerinde bir kitapçıkla açıklama yapmış.’ demişler. Biz bu kitapçığı kendilerine de göndermek isteriz. Çünkü bu kitapçıkta CHP Genel Başkanı’nın ifadeleriyle örneklendirerek, CHP’nin içerisinde bulunduğu durumu anlatıyoruz. Altılı masa önce dört partiden oluşuyordu. Kendi Genel Başkanları diyor ki, ‘CHP, HDP, İYİ Parti ve SP 13 Ocak-7 Mayıs 2018 tarihleri arasında hazırladığımız anayasa değerlendirme çerçeve metnimiz vardır. Bir çalışma yaptık başında da Milletvekilimiz İbrahim Kabaoğlu vardı. Aşağı yukarı bir mutabakat metni şu anda elimizdedir.’ diyor. 21 Haziran 2018 tarihinde Tele1 adlı kanalda diyor ki ‘Dört partinin anayasa değişikliğinde ki ilkeler üzerinde anlaşma metnini hazırladığını biz belirttik.’ diyor. Kim yapmış CHP, HDP, İYİ Parti ve SP. Dört parti bir anayasa çalışması yapmışlar. Bunu itiraf eden Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu anayasa modelinde neler var? CHP’nin çözüm modelinde Gerçekleri Araştırma Komisyonu kurulacak burada terörle mücadele adı altında diyor. Peki, terörle mücadeleyi yapan kim Türk devletidir. Kılıçdaroğlu, ‘Terörle mücadele adı altında Dersim’de kimin canı yandıysa, Kürt coğrafyasında kimin canı yandıysa bunların açıklanıp bu evraklar Meclise gönderilsin.’ demiştir. Devlet terörle mücadele yapmış olduğu yerlerde özellikle CHP Genel Başkanının ifadesiyle ‘Dersim Olayları’dır. ‘Dersim Olayları’ dediği olaylarda rahmetli Atatürk hayattaydı. İlk kadın Türk pilotumuz Sabiha Gökçen’e Atatürk, ‘’Git orayı yerle bir et.’ diyen kişi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu Türk Tarih Kurumu arşivlerinde vardır. Kim baş kaldırdıysa oraya giden ilk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen baş kaldırının başını yerle bir etmiştir. Onların ifadesiyle ‘Dersim’e’ yani Tunceli’ye bu adı veren devletin tunç elinin burada var olduğunu gösteren Mustafa Kemal Atatürk’tür. Şimdi ki CHP kendi kurucu Genel Başkanı ile çelişmektedir.”
“TÜRKİYE’DE BÖLÜCÜLÜK SORUNU VARDIR VE BÖLÜCÜLÜK SORUNUNU ANLAMAYAN BİR CHP SORUNU VARDIR”
Kartal sözlerini şöyle sürdürdü: “26 Temmuz 2020 tarihinde CHP’nin 37. kurultayında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘CHP iktidarında kayyum uygulamalarına son verilecek. Seçimle gelen seçimle gidecek.’ Kayyum açıkça terörle elbirliği yapan, teröre açıkça finans sağlamış, dağa lojistik sağlayan, kaynak sağlayan Diyarbakır, Van, Mardin gibi HDP’li Belediyelere atanıyor. Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında kayyumu kaldırıp yerel özerklik vereceklerini söylüyor. CHP’nin çözüm anlayışında yerel özerklikleri desteklemekte var. Yani dağa lojistik kaynak sağlanmaya devam edilecek. Teröristler yine ‘Megri megri’ söylemeye devam edecekler. Türkiye’de bir bölücülük sorunu yok Kürt sorunu vardır diyor. Bizde diyoruz ki; Türkiye’de Kürt sorunu diye bir şey yoktur. Kürtler’de, Lazlar’da, Çerkezler’de bizim kardeşlerimizdir. Ne yazık ki Türkiye’de bir bölücülük sorunu vardır ve bölücülük sorununu anlamayan bir CHP sorunu vardır. Libya’da ve Afrin’de ne işiniz var diyorlar? Bir Çeçen atasözü, ‘Kendi sınırlarını başlatırsan problem vardır. Kendi sınırların karşı kıyılarda başlayacak.’ der. Bizim karşı kıyıda falan gözümüz yoktur. Bugün Suriye’de, Afrin’de, El-Bab’da savaşıyorsak Türkmen eli için savaşıyoruz. Bunun için bugün Musul ve Kerkük’te savaşıyoruz. Ne yazık ki HDP ile beraber CHP sınır ötesi operasyon konusunda ret oyu verdiler. Açıkça teröristle mücadele edilmesin istiyorlar.”
“SELAHATTİN DEMİRTAŞ TERÖRİSTTİR, AKSİNİ SÖYLEME LÜKSÜ YOKTUR, MAHKEME KARARI ORTADADIR”
HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konusuna da değinen Kartal şu ifadeleri kullandı: “Selahattin Demirtaş ayrı bir konudur. Başlı başına bir konudur. Bu şahıs İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla terör örgütü yöneticisi olmaktan PKK terör örgütünün propagandasını yaptığı için ceza aldı. Kamuoyunda 6-7-8 Ekim olayları olarak bilinen, bizimde Kobani olayları olarak bildiğimiz olaylarla ilgili hukuki süreç halen devam etmektedir. İki polis memurunun şehit edilip 43 sivil vatandaşın öldürüldüğü, 769 vatandaşın yaralandığı, Türkiye genelinde 2 bin 389 olay, 27’si kaymakamlık, 52’si emniyet binası, 283 okul binası, 73 siyasi parti binası, 12 belediye olmak üzere toplam 2 bin 558 binaya saldırı düzenlenen Kobani olaylarının baş azmettiricisi Selahattin Demirtaş’tır. Yargılama devam etmektedir. Daha önceki eylemleri dolayısıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi terör propagandası yapmak suçundan 4 yıl 8 ay mahkûmiyet kararı çıkmıştır. Demirtaş’ın müdafileri bu karara itiraz ettiler. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından karar onandı. Yani Selahattin Demirtaş hem bizim ifademizle hem mahkeme kararıyla bir teröristir. Sen diyorsun ki bu adam terörist değildir. Bunu böyle deme lüksünüz yoktur mahkeme kararı ortadadır. 23 Eylül 202 tarihinde Halk TV’de Selahattin Demirtaş hakkında hazırlanan iddianame hakkında Kılıçdaroğlu’na tepki verip vermeyeceği soruluyor. Kılıçdaroğlu, ‘Yazılsın ne olacak bu iddialar Selahattin Demirtaş’ın göğsüne şeref madalyası olarak takılacaktır.’ diyor. Yani Kılıçdaroğlu, terör örgütü üyeliği bir şeref madalyasıdır diyor. Ben bunun üzerine söyleyecek bir söz bulamıyorum. El birliğiyle hareket ettikleri ortadadır. HDP ile omuz omuza oldukları ortadadır.”
>> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi