• Haberler
  • Genel
  • Cezaevlerinin güvenliğini Adalet Bakanlığı sağlayacak

Cezaevlerinin güvenliğini Adalet Bakanlığı sağlayacak

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü tarafından Korel Termal Otel’de düzenlenen 2’nci Hizmetiçi Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantıda uzun bir sunum yapan Ergin, Türkiye’de elektronik izleme tekniğinin 2012’den itibaren başlayacağını bildirdi. Ergin, cezaevlerinin iç ve dış güvenlik görevinin İçişleri Bakanlığı’ndan aşama aşama Adalet Bakanlığı’na aktarılacağını söyledi Adalet Bakanı Sadullah Ergin, [&hellip]

Cezaevlerinin güvenliğini Adalet Bakanlığı sağlayacak

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü tarafından Korel Termal Otel’de düzenlenen 2’nci Hizmetiçi Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantıda uzun bir sunum yapan Ergin, Türkiye’de elektronik izleme tekniğinin 2012’den itibaren başlayacağını bildirdi. Ergin, cezaevlerinin iç ve dış güvenlik görevinin İçişleri Bakanlığı’ndan aşama aşama Adalet Bakanlığı’na aktarılacağını söyledi

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü tarafından Korel Termal Otel’de düzenlenen 2’nci Hizmetiçi Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada cezaevlerinin şu anki durumundan yapılan yatırımlara kadar pek çok konuda merak edilen noktaya ışık tuttu.
Mevcut kapasite yetersiz
Cezaevlerinin kapasitesi hakkında bilgi veren Ergin, “Bu gün itibariyle; ülkemiz genelinde 371 ceza infaz kurumu bulunmaktadır. Ceza infaz kurumlarında toplam 127.092 hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır. Bunlardan 72.981’i hükümlü, 17.792’si hükmen tutuklu, 36.319’u tutukludur. Artışın nedenleri, 2005 yılında yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun ile şartla tahliye oranının ortalama yüzde 40’tan yüzde 67’ye yükseltilmesi, mevzuatta yapılan düzenlemelerle cezaların artırılması ve suçla mücadelede daha etkin yöntemlerin devreye konulmasıdır. Halen cezaevlerimizin mevcut kapasitesinin yetersiz olduğunun farkındayız. 2011 yılında 17 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 10.686 kişilik, 2012 yılında 24 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 9.850 kişilik, 2013 yılında 41 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 20.456 kişilik, 2014 yılında 23 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 9.900 kişilik, 2015 yılında 33 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 17.700 kişilik olmak üzere 68.592 kişilik kapasite oluşturularak toplam 184.147 kişilik kapasiteye ulaşılması, çağdaş infaz rejimine uygun olmayan ve toplam 15.697 kişilik kapasitesi bulunan küçük ilçe ceza infaz kurumlarının da bu süreçte kapatılarak net olarak 168.450 kişilik kapasiteye ulaşılması planlanmıştır. Yine hesaplamalarımız ile şu andaki mevcut sayının 2015 yılı itibariyle 150.000 civarında olması beklenmektedir. Dolayısı ile bu kapasite sorununu önümüzdeki 4 yıl içinde tamamen çözmeyi hedefledik ve bu hedefimizi gerçekleştiriyoruz” dedi.
İçişleri Bakanlığı
görevi devredecek
Cezaevlerinin iç ve dış güvenliğinin şu anda İçişleri Bakanlığı bünyesinde olduğunu hatırlatan Ergin, bu durumun bazı aksaklıklara yol açtığını söyledi. Ergin, “Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı Taslağı ile; ceza infaz kurumunun dış güvenliğinin sağlanması, hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlemlerinin yapılması, Jandarma Genel Komutanlığından alınarak Adalet Bakanlığına devredilecektir. Ayrıca tasarı ile güvenlik hizmetlerinde görev alacak personelin, zor ve silâh kullanma yetkisi, kullanacakları silâh, araç ve gereçlerin temini, atama, unvan, görev, yetki, sorumluluk, eğitim ve çalışma esas ve usulleri düzenlenmiştir. Tasarıda dış güvenlik hizmetlerinin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih-ten itibaren, en geç 5 yıl içinde, İçişleri Bakanlığı ile yapılacak protokolle aşamalı olarak, Adalet Bakanlığına devri öngörülmektedir” ifadelerini kullandı.
Elektronik izleme yöntemi geliyor
Adalet Bakanlığı’nın gündeminde “elektronik izleme”nin de bulunduğunu aktaran Ergin, şöyle devam etti:
“Elektronik izleme ile ilgili ön çalışmalar tamamlanmış olup, 2012 yılı Ocak ayı içerisinde ilk pilot uygulamalara başlanacaktır. Uygulama başladıktan sonra kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir. Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak etkili bir denetimli serbestlik hizmetinin planlanması, kurulması ve uygulanmasını sağlamak amacıyla Türkiye’de Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Geliştirilmesi Eşleştirme Projesi tamamlanmıştır. 1.600.000 Avro bütçeli proje ile; Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak etkili bir denetimli serbestlik hizmetinin planlanması, kurulması ve uygulanması sağlanmıştır. Yine, suç mağdurları ve çocuk çalışmaları ile ilgili denetimli serbestlik hizmetlerinin kurumsal kapasitesini güçlendirerek suç mağdurlarının rehabilitasyonunu sağlamak ve çocukların yeniden suç işlemelerini önlemek amacıyla 2.000.000 Avro bütçeli Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar ve Mağdurlarla İlgili Çalışmaların Geliştirilmesi Projesi 2010 yılında tamamlanmıştır. Bunların dışında; denetimli serbestlik hizmetleri ile ilgili iki proje daha teklif edilmiş ve uygulamaya değer bulunarak kabul edilmiştir. Ceza adaleti sistemimizde, elektronik izleme sistemin ülkemizde de uygulanmasını önemsemekte ve bununla ilgili sistemin kurulmasına yönelik çalışmalara aralıksız olarak devam etmekteyiz. Bu kapsamda hazırlanan Elektronik İzleme Sistemine Geçişte Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi kabul edilmiştir. Tahmini bütçesi yaklaşık 3 milyon Avro olan Proje ile, Türkiye’de etkili ve işlevsel bir elektronik izleme sistemi oluşturmak için bilgi ve deneyim kazanmak, bu yolla Türkiye için AB standartlarıyla uyumlu en uygun sistemi belirlemek amaçlanmaktadır. Bir diğer proje olarak; sözleşmesi imzalanan ve 2012 yılında başlaması plânlanan, Türkiye’de suç işleyen çocukların etkin bir şekilde topluma kazandırılmaları için ihtiyaç duyulan programları belirleyebilmek amacıyla AB standartlarıyla uyumlu risk değerlendirme aracı geliştirmenin amaçlandığı Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar İçin Etkin Bir Risk Değerlendirme Sisteminin Geliştirilmesi projesinin bütçesi 2 milyon Avro’dur.”
Toplantıda, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Sefa Mermerci ile Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu da birer konuşma yaptı.

İşyurtlarıyla kazanç ve toplumsal gelişim

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, konuşmasında adalet mekanizmasıyla ilgili pek çok konu hakkında ayrıntı verdi. Bu ayrıntıların en göze çarpanı, “Denetimli Serbestlik” doğrultusunda yapılanlardı. Ergin, bu doğrultudaki faaliyetleri şöyle anlattı:
“34 Açık Ceza İnfaz Kurumu, 44 Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu, 135 Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, 3 Çocuk Eğitimevi olmak üzere toplam 216 Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü bulunmaktadır.
İşyurtlarında yılda ortalama 6.426 hükümlü sürekli sigortalı, 14.012 hükümlü kısmi zamanlı sigortalı olarak çalışmaktadır. Çalışan bir hükümlü; 6,25 TL gündelik almakta ve sigortadan faydalanmaktadır. Ayrıca kâr payı da alan bu hükümlülerden tahliye olduklarında iaşe giderleri tahsil edilmemektedir. İşyurtlarında; Endüstri Ürünleri, Elişi Ürünleri, Tarım ve Hayvancılık Ürünleri, İnşaat ve Onarım İşleri, Uygulamalı Tesis ve Sosyal Tesis İşletmeciliği, Hizmet Sektörü, olmak üzere 6 ana üretim alanı bulunmaktadır. Bu üretim alanlarında, mobilya, konfeksiyon, ayakkabı, deri, parke taşı, ekmek, matbaa, çini- seramik, gümüş hediyelik eşya, ebru, süt ürünleri, yumurta, et ve et ürünleri gibi işkolları mevcuttur. Özel sektör ile işyurtları arasında yapılan protokol gereğince özel sektör, makine, ekipman, hammadde ve usta öğreticisini kurumda tahsis edilen atölye-ye getirerek üretim yapabilmektedir. Bu durumda kurum tarafından tespit edilen hükümlüler bu atölye-lerde çalıştırılmaktadır. Yapılan iş karşılığında firmadan ücret alınmaktadır. Bu şekilde hem yatırım maliyeti, hem de üretilen ürünlerin pazarlama sorunu bulunmamaktadır. Üretilen ürünler; Belediyeler, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Devlet Hastaneleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlükleri, İl Tarım Müdürlükleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlükleri gibi kamu kurumları başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektöre satılmaktadır.”

Personel eğitimden geçiyor

Sadullah Ergin, ceza ve tevkifevlerindeki personelin belirli sürelerle eğitimden geçtiğini kaydetti. Ergin, “Eğitim merkezleri-mizde; insan hakları, infaz sistemimiz, Avrupa cezaevi kuralları, uluslararası mevzuat, psikoloji, iletişim, güvenlik konuları başta olmak üzere personelimizin ihtiyaç duyduğu alanlarda eğitimler verilmektedir. 2000 yılından bugüne kadar söz konusu eğitimlere toplam 68.799 personel katılmıştır. Bu kapsamda 2010 yılında 9.593 personelimize eğitim verilmiştir” dedi.

Sağlık hizmeti de veriliyor

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ceza ve tevkifevlerinde yapılan sağlık hizmetinin de verildiğini kaydetti. Ergin, şu ifadeleri kullandı:
“Sağlık hizmetleri alanında yapılan yenilikler kapsamında; ceza infaz kurumlarında sağlık hizmetlerinin daha etkin ve ve-rimli olabilmesi adına Bakanlığımız ile Sağlık Bakanlığı arasında Ceza İnfaz Kurumlarındaki Sağlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Protokol 2009 yılında imzalanmıştır. Ankara – Sincan, İstanbul – Silivri ve Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Kampüsleri bünyesinde Ceza İnfaz Kurumu Semt Poliklinikleri açılmıştır. Diğer ceza infaz kurumlarında da kurumun mevcuduna göre belli süreler dâhilinde doktor ve diş hekimi görevlendirmesi yapılarak aile hekimliği sistemi cezaevlerinde de uygulanmaya başlanmıştır. Ayrıca bu hizmetlerin etkinliğinin artırılması amacıyla çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Kendine bakamayacak derecede sakat veya hasta olduğu, sağlık kurulu raporuyla belgelenen hükümlü ve tutukluların bakımının ve hijyeninin sağlanması için gönüllü hükümlülerden görevlendirme yapılarak, bunların günlük yevmiyesi de öncekine göre artırılarak günlük 6 TL ödenmeye başlanılmıştır.”

İki buçuk milyon kişi etkileniyor

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, hükümlü ve tutuklunun tek kişiden ibaret olmadığını hatırlattı. Ergin, hükümlü ve tutukluların eş-dost ve akrabasının da doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendiğini belirtti. Ergin, şu ifadeleri kullandı:
“Hükümlü-tutuklu; birilerinin anası, babası, çocuğu, kocası, bacısı, arkadaşı, birilerinin köylüsü, komşusu ya da akrabasıdır. Hükümlü-tutuklu yakınları, suçun birincil mağduru olmasalar bile sevdiklerinden uzak kalarak, onlar için merak ve endişe duyarak, tüm bunların yanında toplum etiketlerine maruz kalarak ikincil bir mağduriyet yaşarlar. Çünkü akrabalık-yakınlık demir parmaklıklarla sınırlansa da iki taraf için de önemini asla yitirmez. Halen cezaevindeki mevcut sayının en dar anlamda on kişiyi etki-lediğini düşünürsek ve bir o kadar da mağdur ve yakınlarını da eklersek ortalama iki buçuk milyon kişiyi direkt etkilediğini ve cezaevi hizmetlerinin ve uygulamalarının en az bu kadar sayıya hitap ettiğinin bilincinde olmalıyız. Bütün bu çalışmaları yaparken mağdur ve mağdur yakınlarının göz ardı edilmemesi mecburiyeti vardır. Suçla mücadele ederken ve mahkumlara yapılan tüm çalışmaların kendilerine karşı suç işlenen ve suçtan zarar gören kişi ve kurumların (buna devlet ve toplum huzuru da dahildir) hassasiyetlerinin ve dengelerin oluşturulması gerektiği bilincindeyiz.”

Hizmetin gelişmesi için 9 milyon avro

Adalet Bakanlığı, infaz hizmetlerinin geliştirilmesi amacıyla üç ayrı proje yürütüyor.
Bu projelerin toplam bütçesi 9.300.000 Avro’yu buldu

Türkiye’de ceza infaz kurumları reformunun geliştirilmesi ve model cezaevi uygulamalarının yaygınlaştırılması yoluyla ceza infaz sistemimizin daha profesyonel, verimli ve etkili hale getirilmesi amacıyla yürütülen Türkiye’de Model Cezaevi Uygulamasının Yaygınlaştırılması ve Cezaevi Reformunun Geliştirilmesi Projesinin bütçesi 8.250.000 Avro olarak açıklandı. Proje kapsamında; 90 ceza infaz kurumunda toplam 270 mesleki eğitim atölyesi kurulacak, bu kurumlarda görev yapan 15.000 personel eğitimden geçi-rilecek, mahkum rehabilitasyon (suçlu davranışı) programlarının yenilenerek içerikleri geliştirilecek ve sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) çalışma stratejisi oluşturulacak.
Bu proje dışında yine ayrıca ikinci proje kapsamında Türkiye ve Hollanda ceza infaz kurumları arasında işbirliği yapılarak, hassas gruplar olarak kabul edilen kadın ve çocukların bulunduğu dört ceza infaz kurumumuzda mesleki eğitim atölyeleri kurulması ve iki ülke iyi uygulamalarının ortaklaştırılması amacıyla Ceza İnfaz Sisteminde Eğitim ve Çalışma Projesi yürütülüyor. Projenin bütçesinin 650.000 Avro olduğu belirtildi.
Madde bağımlısı kişilere yönelik yürütülen “Ceza İnfaz Kurumlarında Madde Bağımlılığı Tedavisinde Zarar Azaltımı Projesi”nin bütçesi 400.000 Avro olarak belirlendi. Proje ile uyuşturucu suçlarından tutuklu ve hükümlülerin, yoğun olarak bulunduğu Ümraniye E ve T, Metris T, Silivri 6 ve 8 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan hükümlü ve tutuklular ile yakınları ve personelde madde kullanımına ilişkin farkındalığın artırılması ve başa çıkma becerilerinin güçlendirilmesi hedefleniyor.

Yeni kıyafetler hazır

Adalet Bakanı Sa-dullah Ergin, İnfaz ko-ruma memurlarının ü-niformaları üzerindeki çalışmaların tamamlandığını söyledi. Kı-yafet seçim aşamasına gelindiğini kaydeden Ergin “Hizmetin önemine yakışan kaliteli ve sağlıklı, aynı zamanda rahat bir üniformayı perso-nelimize giydirmek için ciddi bir çaba içerisindeyiz” dedi.
Haber: Murat ARISOY

Bakmadan Geçme