“Çevre Müdürlükleri’nde maden mühendisi istihdamı artmalı”
Maden Mühendisleri Odası, Afyonkarahisar Oruçoğlu Termal Otel’de Madencilikte Çevre Yönetimi Semineri düzenledi. Seminerde konuşan Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, maden mühendislerinin istihdam taleplerini Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta’ya iletti Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı Maden Mühendisleri Odası, Afyonkarahisar’da Madencilikte Çevre Yönetimi Semineri düzenledi. 110 delegenin katıldığı seminerde Mevzuat, ÇED Kavramı, [&hellip]
Maden Mühendisleri Odası, Afyonkarahisar Oruçoğlu Termal Otel’de Madencilikte Çevre Yönetimi Semineri düzenledi. Seminerde konuşan Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, maden mühendislerinin istihdam taleplerini Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta’ya iletti
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı Maden Mühendisleri Odası, Afyonkarahisar’da Madencilikte Çevre Yönetimi Semineri düzenledi. 110 delegenin katıldığı seminerde Mevzuat, ÇED Kavramı, Çevre Yaklaşımları ve Madencilik, Madencilik Faaliyetlerinin Alıcı Ortamlar Üzerindeki Potansiyel Etkileri ve Tedbirler, Madencilikte Su Yönetimi, Çevresel Risk Yönetimi, Atık Yönetimi, Artıkların Değerlendirilmesi, Mermer İşletmeciliği ve Çevre ilişkisi, Taşocak işletmeciliği ve Çevre ilişkisi, Doğaya Yeniden Kazandırma, Madencilik ve Çevre İlişkilerinin Ekonomik Boyutu gibi konuların işlenecek.
ÇED raporunda
mühendis onayı istemi
Seminerin açılış konuşmasını yapan Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta’ya taleplerini aktardı. Torun, “Madencilik çalışmalarının; çevre ve insan odaklı anlayışla, bilim ve tekniğin gereklerine uygun olarak yapılabilmesinde önemli etmenlerden biri maden mühendisleridir. Meslektaşlarımız, üniversite öğretimi sırasında aldıkları bilimsel ve teknik bilgileri, meslek yaşamı sırasında edindikleri deneyimle birleştirerek çevresel sorunları gözeten bir anlayışla çalışmayı meslek etiği olarak benimsemelidir. Ancak, meslektaşlarımıza bu çalışmalarını özgürce yapabilecekleri ortamlar yaratılmalıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde ve Çevre İl Müdürlükleri’nde maden mühendisi istihdamının artırılması, madencilikle ilgili ÇED projelerinde maden mühendisi onayının yasal hale getirilmesi sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır” dedi.
Haklı ve haksız suçlamalar var
Madencilik sektörünün çevresel sorunlar dolayısıyla suçlandığını hatırlatan Torun, “Çevresel sorunlar konusunda ağırlıkla suçlanan üretim alanlarından biri de, madencilik sektörüdür. Bu suçlamaların haklı ve haksız yanları bulunmaktadır. Haksız yanların başında birçok çalışma alanının olumsuz çevresel etkileri gözlerden uzak bırakılarak madenciliğin öne çıkartılmış olmasıdır. Örneğin başta kimya sanayi olmak üzere, enerji, ulaşım, demir-çelik, gemi-inşa gibi sektörlerin üretim çalışmalarının kirletici, tüketici ve bozucu etkisi çok daha fazladır. Haklı olan ya da olabilecek eleştirileri de yok saymamak gerekmektedir. Madencilik çalışmaları sırasında ortaya çıkan olumsuz çevresel etkiler konusunda sektörde bulunan ve ekonomik değer elde eden tüm kesimler sorumluluklarını üstlenerek gereğini yerine getirmelidir” ifadelerini kullandı.
Şirketler de hassas davranmalı
Madencilik sektöründeki şirketlerin, çevreye zarar vermeme konusunda hassas davranmaları gerektiğini hatırlatan Torun, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar, birkaç istisna dışında genel olarak bu gerekliliklerin yeterince yerine getirildiği söylenemez. Madencilik sektöründe çalışan şirketlerin küçüklüğü, kap-kaççı madencilik tarzı, yetersiz ya da yanlış yasal düzenlemeler, yeterli olmayan idari denetim anlayışı ve yapısı, madencilik çalışmalarının istenilen nitelikte yapılması noktasından uzaklaşılmasına neden olmuştur. Genel olarak madenler sadece kar kapısı olarak görülmüş, bu alanda yöre halkı, gelecek kuşaklar ve genel toplumsal çıkarlar gözardı edilerek, talana uygun bir ortam yaratılmıştır. Böylesi bir durum her şeyden önce madencilik çalışmalarının ve bu alanda ekonomik getiri elde edenlerin aleyhine olmuştur. Çünkü yürütülen çalışmalar sırasında kimi işletmelerin daha fazla kar uğruna, çevresel gereklilikleri yerine getirmemeleri, geniş çaplı karşıt çevresel kampanyalara yol açmış, bu durum genel madencilik çalışmalarını da baltalamıştır.”
Kişi başı 6 ton maden ihtiyacı
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta ise, madencilik faaliyeti yürüten şirketlerin, çevreye duyarlı olmaları gerektiğini vurguladı. Madencilikle ilgili genel bilgiler veren Balta, “Ekonomik ve sosyal politakalar oluşturulmasında sektöre özel önem verilmesi ve bu durumun ekonominin gelişmesine katkısı olacağı aşikardır. Ükemizde kişi başına yılda 6 ton maden ihtiyacı var. Bu miktar, ABD’de 21 ton, AB ülkelerinde yaklaşın 16 ton olarak hesap-lanıyor. Nüfus artıyor, tüketim artıyor, bunun yanında madenler azalıyor. Teknolojik gelişmelerle birlikte madenlerin üretilmesinde teknoloji geliştikçe kalitesi düşük madenler de ekonomiye kazandırılabiliyor” dedi.
Doğaya ve insana selam
Afyon Kocatepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Şentürk de seminerde kısa bir konuşma yaptı. Şentürk, Avrupa’da üretilen maddenin “çevre-ye ve insana zarar vermeyecek” anlamında kullanılan CE işaretine sahip olduğunu hatırlatarak Türkiye’de de böyle mamüllerin üretilmesi gerektiğinin altını çizdi. Şentürk, “Bizim aramızda selam yaygındır. Selam barış demektir. CE ya da buna benzer bir işaret de çevre ve insan barışını temsil edebilir” diye konuştu. MURAT ARISOY