Cemal Eğretli Hoca, gezeği ilimle buluşturdu

İl Müftülüğü tarafından düzenlenen Hacı Cemal Eğretli Paneli'nde konuşan İl Müftüsü Burhan İşliyen ile Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörlüğü Eski Türk Edebiyatı Uzmanı Yusuf İlgar, Cemal Eğretli'nin Afyonkarahisar'daki gezek kültürünün dini sohbetle buluşmasında öncü olduğunu kaydetti Murat ARISOY İl Müftülüğü, Müftülük Salonu'nda Hacı Cemal Eğretli Paneli düzenledi. Panele Hacı Cemal Eğretli Hoca'nın torunları ve yakınlarının yanı [&hellip]

Cemal Eğretli Hoca, gezeği ilimle buluşturdu

İl Müftülüğü tarafından düzenlenen Hacı Cemal Eğretli Paneli’nde konuşan İl Müftüsü Burhan İşliyen ile Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörlüğü Eski Türk Edebiyatı Uzmanı Yusuf İlgar, Cemal Eğretli’nin Afyonkarahisar’daki gezek kültürünün dini sohbetle buluşmasında öncü olduğunu kaydetti

Murat ARISOY

İl Müftülüğü, Müftülük Salonu’nda Hacı Cemal Eğretli Paneli düzenledi. Panele Hacı Cemal Eğretli Hoca’nın torunları ve yakınlarının yanı sıra, İşadamı Mehmet Alimoğlu ve işadamı İbrahim Alimoğlu, O’nu tanıyan ve ilminden haberdar olan vatandaşlar katıldı.
Paneli yöneten İl Müftüsü Burhan İşliyen, Cemal Eğretli’nin Afyonkarahisar için önemine dikkat çekti. İşliyen, “Efendimiz (SAV), ilme, alime dikkat çekiyorlar. Bir toplumda en büyük fakirlik alim fakirliğidir. Allah bu toplumumuzu, şehrimizi alim fakirliğinden muhafaza eylesin inşallah. Nice Hacı Cemal Eğretliler’in yetişmesini, Hacı Cemal Eğretliler’in yetişmesini sağlayacak aile ortamlarının oluşmasını nasip eylesin” dedi.
ALLAH, İLİM ADAMLARINDAN
MAHRUM BIRAKMASIN
Alimlerin şehirlere ve toplumlara değer kattıklarını kaydeden İl Müftüsü Burhan İşliyen, “Efendimiz (SAV), ‘Allah insanlardan ilmi, çekip çıkararak sökerek almaz. Fakat alimleri almak suretiyle ilmi de alır’ buyurmuştur. Bir toplumda alim kalmadığı zaman insanlar, cahillerin peşine düşerler. Bazen şu sokaklarda gencecik kadınları ellerinde dergi satarken görüyor musunuz? Tam Hadis-i Şerif’teki manzarayı bize gösteren bir görüntü. Fatiha’yı okumaktan aciz, Besmele çekmekten uzak, Allah demekten bile neredeyse aciz insanları, insanlar alim addediyorlar. Bu toplumun, bu şehrin, bu ülkenin, bu İslâm Alemi’nin merhum Hacı Cemal Eğretli gibi ilim adamlarına, gönül adamlarına ihtiyacı var. Allah bu toplumu Hacı Cemal Eğretli ve benzerlerinden mahrum bırakmasın” ifadelerini kullandı.
“AKLIMA GEZEK KELİMESİ GELECEK”
“Gezek” kültürünün Afyonkarahisar’ı diğer vilayetlerden ayıran önemli özellikler arasında olduğunu hatırlatan İşliyen, “Afyonkarahisar’ı diğer şehirlerden ayıran en önemli özelliği nedir, diye bana sorsalar, benim aklıma ilk ‘gezek’ kelimesi olacaktır. Bu geleneğin bir ilim meclisi olarak bu şehirde yerleşmesine vesile olmuş bir büyük gönül insanından bahsediyoruz. Cemal Eğretli, kendinden önce ve sonrakilerin arasından temayüz etmişse, bu ihlâsıyladır, samimiyetiyledir” şeklinde konuştu.
1884 YILINDA DOĞDU
Kocatepe Üniversitesi Rektörlüğü Eski Türk Edebiyatı Uzmanı Yusuf İlgar da Hacı Cemal Eğretli’nin ilmi çalışmalarından bahsetti. İlgar, “Ahmet Cemal Eğretli nüfus kaydına göre R. 1300/1884 yılında Afyonkarahisar’da doğmuştur . Babası âlim ve şair Hacı Osman Şevki, onun da babası Hacı Mustafa’dır. Annesi Fatma hanımdır. Eşi, Müderrisi Salih Dehşetî’nin kızı olan Beliğa hanımın kızı Zehra Hanım’dır. Küçük oğlu Kazım Eğretli 1916 doğumlu olduğuna göre, muhtemelen bu tarihten bir müddet önce evlenmişlerdir” dedi.
AÇIKGÖZZÂDE’DEN İCAZET ALDI
İlgar, şu bilgileri verdi:
“Eğretli Hoca Ziyâiye diye anılan Açıkgözzâde Medresesi’nde okuyarak Açıkgözzâde Cemalettin Efendi’den icazet almıştır. Hangi yıllarda okuduğu bilinmemekle birlikte yaklaşık olarak icâzetini yani diplomasını on sekiz yaşlarında 20’nci yüzyıl başlarında aldığı düşünülebilir. Abdullah Baştulcan’ın nakline göre, Cemal Eğretli’nin ilminden istifade ettiği diğer bir din âlimi Müftü Yunus Efendi’dir. Müftü Yunus Efendi, Hacı Âşık Mehmet Efendi Medresesi’nde okumuş, sırayla müsevvidlik, vâizlik ve 1884-1905 yıllarında müftülük etmiştir . Hoca Efendi muhtemel, ya Cemâleddin Efendi’nde önce yahut ondan sonra Yunus Hocadan ders almıştır.”
FAHRİ VAİZLİK YAPMIŞTIR
1940’lı yıllarda Afyonkarahisar’da “gezek” kültürünün görülmeye başlandığını, bu kültürde Cemal Eğretli’nin de payı olduğunu hatırlatan İlgar, 1940 yılında Afyonkarahisar’da gezek sohbetlerine başlaması onun bu yıllarda şehre yerleştiği fikrini vermektedir. Şehre gelince hangi sebeple bir camide görevlenme almamıştır yahut görev verilmemiştir. Bu husus bilinmemektedir. Muhtemel ya icâzet belgesini ibraz edemedi yahut intibakı yapılmadığı için görevlenememiştir. Ancak geçimini temin için bir gelire ihtiyaç bulunmaktadır. O da nafakası için kardeşleriyle birlikte bakkal dükkânı çalıştırmıştır. Dükkânının yeri bedestenin kırk elli metre batısında caddenin sol tarafında olan Osmanlı Bankası’nın karşısındaydı. O ticaretle meşgul olurken kalbinde bir aşk olarak yılların birikimi olan İslâm’ın emir ve yasaklarını anlatmak üzere Yoncaaltı, Zülâli ve İmaret, Otpazarı Camileri’nde genellikle Cuma ve Bayram namazlarından önce fahri vaizlik yapmıştır. Yaklaşık on beş yıl her pazar öğleden sonra Zülâli Camiinde vaaz etmiş, yöneltilen fıkhî soruları cevaplandırmıştır.1940 yılından sonra Afyon’da uygulanan gezeklerde sohbetlere başlamıştır. Vaizlik belgesi daha sonra tekrar geri verilmiştir. Afyonkarahisar’da gezek âdeti Onun tarafından gelişmiştir denebilir.
ARAPÇA VE OSMANLICA’YA VAKIFTI
Cemal Hoca’nın 1967’de vefat ettiğini belirten İlgar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cemal Eğretli, Hadis ve Fıkıh alanında mütehassıs idi. İslâm hukukunda Müftü Celal Yıldırım’ın ifadesiyle ‘yed-i tula’ yani tam bir yetkiye sahipti . Arapça’ya vakıftı, Osmanlıcası fevkaladeydi. Hadisler üzerine derlemelerde bulunmuş, bu alanda değerli eserler bırakmıştır. Bu eserler vefatından sonra oğlu tarafından yayınlanmıştır.Cemal Eğretli 30 Ocak 1967 tarihinde vefat etmiştir . 31 Ocak 1967 tarihinde saat 10’da İmaret Camiinde Afyonkarahisar Müftüsü ‘Celal Yıldırımın kıldırdığı cenaze namazından sonra binlerce Afyonlunun elleri üzerinde cenaze Mecidiye caddesine kadar götürüldü.’ . Tabutuna ulemadan olması sebebiyle sarık sarılmıştır. Cenazesi, Asri Mezarlıktaki aile kabrine defin olmuştur. Kitaplarının çoğu Afyon Müftülüğü Kütüphanesine bağış edilmiştir.”
AKRANLARI DA ÂLİMDİ
Cemal Hoca’nın akranlarının da alim kişiler olduğunu aktaran Yusuf İlgar, “O’nu, 1955 doğumlu olanlara kadar hemen hemen herkes tanır. Dini konularda ondan istifade etmeyen yoktur denilse yeridir. Şükrü Çelikalay, Ahmet Çelikalay, Müftü Hüseyin Bayık, Şerafettin Açıkköz, Cemalettin Açıkgöz, Yemenici Sırık Mehmet Seçkin, Yemenici Hacı Hasan Tütüncü, Ahmet Arısoy, Bekir Sıtkı Sencer arkadaşlarından bazılarıdır. Cemal Eğretli’nin İslam dini ile ilgili olarak altı kitap çalışması yaptığını tespit ettik. Bunlardan Beşyüz Hadis ile Binbir Hadîs adlı eserler daha sonra Binbeşyüz Hadîs-i Şerif ismiyle basılmıştır. Hocanın basılmayan eseri var mıdır? Varsa nelerdir. Bu husus tespit edilememiştir.”
YERİ HÂLÂ DOLDURULAMADI
İlgar, Cemal Eğretli ile ilgili şu bilgileri vererek konuşmasını tamamladı:
“O, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerine, örneğin Sultan II. Sultan Abdülhamit’in tahtan indirilişini, Balkan ve Çanakkale Savaşlarının acı hatıraların, Anadolu’nun ve Afyonkarahisar’ın işgalini yaşamıştır. Aynı asırda yaşayan Müderris İsmail Şükrü Çelik Alay’ın cübbesini çıkararak Millî Mücadeleye katılması, Müftü Hüseyin Bayık Efendi’nin Emirdağ’ında köy köy gezip eşkıyaları Kurtuluş Savaşı’na katılmalarını talep etmesi yanı sıra Eğretli Hoca, gençlik yıllarında tezahür eden bu savaşlara görevi gereği katılamamıştır. Yine Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişteki sıkıntıları yaşamıştır. Ömrünün son demlerinde olan dönemin başbakanı Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamla şehit edilişini de bizzat görmese de çeşitli haberleşme araçlarıyla tanıklık etmiştir. 20’inci yüzyılda Afyonkarahisar’da yetişen kıymetli din ulamasından Cemal Eğretli Hoca Efendi, derin İslâm bilgisi yanında engin bir düşünceye sahip, ufku geniş, mütevazı, pek çok güzel vasıfları şahsında toplamış, bir insandır. Pek çok güzel hasletlere sahip olan Cemal Eğretli’nin yeri Afyonkarahisar’da hâlâ doldurulamadığına inanıyoruz.”

Bakmadan Geçme