Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

CEMAATLE NAMAZ KILAN BİR KİMSENİN ABDESTİ BOZULURSA NE YAPMALIDIR?

Muharrem Günay 19 Temmuz 2014 Cumartesi 03:00:00
  Namaz kılan kimsenin abdesti bozulursa, dilerse abdest alıp yeniden namazını kılar ki faziletli olan da budur. Dilerse, arada namazı bozacak bir şey yapmaksızın abdest alır ve imam ile bıraktığı yerden namazına devam eder. Şayet imam namazı bitirmiş ise kalan rekâtlarda imama uymuş kimse gibi bir şey okumadan, yaklaşık olarak imamın bekleyeceği kadar bekler, sadece rükû ve secdedeki tesbihleri, oturuştaki dua ve salâvatları okuyarak namazını tamamlar (Merğinani, el-Hidaye, I, 59, İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 606).
Kalabalık bir camide cemaatle namaz kılarken abdesti bozulan ön saftaki bir kişi -bütün müctehitlere göre de abdesti bozulmuşsa- ve kalabalıktan dolayı abdest almak için en yakın abdest yerine gitmeye imkân bulamazsa, oturur ve namazın bitmesini bekler. Sonra abdest alır ve namazını tek başına kılar.
Televizyon Veya Radyodan Canlı Yayınlanan Namazlarda O İmama Uyarak Namaz Kılınabilir Mi?
Cemaatle namaz kılınabilmesi için cemaatin imama uyması gerekir. Bunun için imam ile cemaatin aynı mekânda bulunmaları şarttır. Bu sebeple imamın namaz kıldırdığı mekan dışında bulunan bir kimse imama uymaya niyet ederek namazını kılsa bu namaz geçerli olmaz. İmam ile cemaat arasından geçen bir nehir veya genişçe bir yol da cemaatin imama uymasına engel sayılmıştır (İbn Nüceym, el-Bahru’r-raik, I, 384; II, 127; Fetavay-ı Hindiyye, I, 87). Buna göre televizyon ve radyo gibi iletişim cihazları aracılığı ile başka bir mekândaki imama uymaya niyet etmekle mekân birliği gerçekleşmiş olmayacağından bu şekilde kılınan namaz geçerli değildir.
Namaz Kılanın Önünden Geçmek
Namaz kılanın önünden geçmek günahtır. Çükü o geçen kişi Peygamnber Efendimizin buyurduğu gibi şeytandır. Ebu Said (r.a.) Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhi vesellemin şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Namazı bir şey kesmez! Siz gücünüz yettiğince (önünüzden geçen kimseyi) önleyin! O ancak şeytandır!” (Şiratü’l – İslam, Naim Erdoğan tercümesi; sayfa: 171)
Biz namaz kılarken önümüzden bir şeyin geçmesi namazımızı bozmaz. Ne var ki kaşla, gözle veya subhanallah diyerek geçen kimseye mani olmak gerekir.
Fakat mescitte ileri saflarda yer varken, arka saflarda namaz kılanın önünden geçmek ve ileri gitmek caizdir. Çünkü bu kimse, kendisine hürmet hakkını kaybetmiştir. (Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Mescide Ait Hükümler, sayfa:244, Şiratü’l- İslam, sayfa:171)
Cami büyük olursa, bazılarına göre küçük cami/mesccidler gibidir. Önünden geçilmez. Bazılarına göre ise geçilir. Esas olan da budur. Yine de secde edeceği yer ile ayakta durduğu yer arasından geçmemeye gayret edilmelidir.
Meşayıh’tan bazışları da şöyle der:
Camide bunu haddi üç arşındır. Üç arşını geçerse, önünden geçilebilir. (El- Fetavaaz-Zahiriyye) Şiratü’l – İslam, Naim Erdoğan tercümesi; sayfa: 171) Büyük camilerde namaz mahalli secde edilen yerdir. Namaz kılanın secde edeceği yerden geçmek uygun değildir. Esas olan camide ön saftan itibaren namaza durmaktır
Namaz Kılanın Önünde Sütre Bulundurması
Sütre, önü açık bir yerde namaz kılan kimsenin gelip geçene engel olmak üzere ön tarafına koyduğu şeydir. Sütre, en az bir arşın (70 cm. kadar) bir yükseklikte olmalıdır. Sütre kullanmak sünnettir. Sütre edinilen şey bir sütun, bir ağaç veya yere dikilmiş bir değnek, sandalye v.s. gibi yüksekliği olan herhangi bir şey olabilir. Hadîs-i şerîfte bir ok ile de olsa sütre yapılması emredilmiştir. Yer sert olup değneği dikmek mümkün değilse, uzunluğuna bırakılır. Sütre olarak kullanacak hiçbir şey bulunamadığı takdirde ise, namaz kılan kimse, önüne, uzunlamasına bir çizgi çizer. Hilâl gibi kavisli de çizilebilir. Yere serilen seccade, yere çizilmiş olan çizgiden daha fazla önünden geçmeğe mâni olduğu için, sütre yerine de geçer. İbn-i Âbidîn, önüne elbise veya kitabını koymayı da kâfi görür. Sütreyi dikmek, yatık koymaktan; yatık koymak da çizgiden daha güzeldir..

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER