Çavuşoğlu 'Akaydın Yurt dışına kaçmanın yollarını arıyor'

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin Afyonkarahisar’da düzenlediği toplantıya katılmak üzere şehre gelen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini kaybeden CHP adayı Mustafa Akaydın’ın belediyeye ait ıslak imzalı belgeleri yok ederken yakalandığını söyledi. Çavuşoğlu, Akaydın’ın yurt dışına kaçma hazırlığında olduğunu iddia etti

İkbal Termal Otel’de düzenlenen ‘Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Toplantısı’na katılmak üzere Afyonkarahisar’a gelen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, otel girişinde Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu tarafından karşılandı. Toplantı öncesi yemeğe giderken Vali İrfan Balkanlıoğlu ve beraberinde gelen Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış’a Antalya’da seçim tartışmalarının halen sürdüğünü anlatan Çavuşoğlu, Vali Balkanlıoğlu’na burada da böyle şeyler var mı diye sordu. Oy kaydırma ve belge yakma iddialarını yanındakilere anlatan Çavuşoğlu, toplantı öncesi basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Mustafa Akaydın’ı seçim sonuçları açıklanınca bir telaş aldığını ifade eden Çavuşoğlu, “Seçim akşamı seçim kurulunda diğer milletvekillerinin olduğu ortamda, tüm partilerin adaylarının olduğu ortama bize gitmiştik. Zaten bu bizim hukuki hakkımız. Kendisi orada da bir panik olmuştu. Hatta, ‘Çavuşoğlu oyları kaydırıyor, saydırıyor’ gibi bir sürü yanlış haberler yaydılar. İftira attılar. Kendisi zaten bunun böyle olmadığını ve olamayacağını biliyor” dedi.
Mustafa Akaydın ve Antalya CHP teşkilatının bugün kendisinin AK Parti’ye ait olmayan ve geçersiz oyları, AK Parti’ye saydırttığı iddia edilen bir fotoğraf yayınladığını vurgulayan Çavuşoğlu, CHP’lilerin iddialarına cevap verdi. Çavuşoğlu ortaya çıkan fotoğraflar ilgili şunları söyledi, “Bugün de bir resim yayınladılar. O resimde neymiş ben oyları saydıryormuşum. Sandıkları dolaşırken ki; zaten herkese açık olan, herkesin fotoğraf çektiği bir ortam, bir tane sandıkta bir tane oy farklı çıkmıştı. Onu sayıp duruyorlardı. Ben hatta oradakilere takıldım. ‘Gittiğim bir ülkede seçim sonucunu gözlemlerken, bir oyu 2 saatte zor buldular. İnşallah siz çabuk bulursunuz’ diye şakalaştık. Sonra biz oradan gittik. Sandıkları dolaşıyorduk. Bunu kullanarak güya ben oyları açtırmışım, saydırmışım diye şimdi böyle yalanlar attı.”
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Mustafa Akaydın’ın ıslak imzalı belgelerin Akaydın tarafından yaktırılması sonrası Akaydın’ın yurt dışına kaçacağını öğrendiklerini de açıklayan Akaydın, “Meğer paniklemesinin, bu kadar çirkin iftiralar yapmasının sebebi anlaşıldı bugün. Belediyenin kendi ıslak imzalı belgelerini yakarken suçüstü oldu. Polisimiz, adli güvenlik kollarımız ve hukukçular Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin evrakları yakılırken hem de Akaydın kendi ıslak imzalı ve 2013 yılına ait belgeleri yakılırken suçüstü oldu. Belediye belgeleri en az 5 yıl saklamak durumunda. Bu genel kuraldır. Bu evraklar yakılırken yakılırken bugün suçüstü oldu. Panik olmasının sebebi şimdi belli. Heralde ülkeden kaçmanın yollarını arıyor. Bizim edindiğimiz bilgiye göre böyleymiş. Ama neyse cezası onu çeker, hukuki süreç başlar. Esas panik olmasını gerçek sebebini tüm turkiye bugün gördu.” şeklinde konuştu.
Suç duyurusunda bulunup bulunmayacakları sorulan Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanan Antalya Milletvekili Menderes Türel ve il teşkilatının suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. “Necitede zaten suçüstü yakalandı” diyen Çavuşoğlu, suçüstünün suç duyurusuz da yeterli olduğunu kaydetti.
Dış basında AK Parti’nin seçimi zaferi haberlerinin yanı sıra Başbakan Erdoğan’ın balkon konuşmasının kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı bulunduğu, Türkiye’nin kazanımlarından geri gideceği ve AB müzakarelerinin duracağı ile ilgili haberler de hatırlatılan Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, müzakerelerin durmasıyla ilgili bir endişe taşımadığını söyledi. Bir demeç ve açıklamanın tüm AB ve AB parlamentosunu bağlamadığını ifade eden Çavuşoğlu, “Sivil demokrasi üzerindeki her türlü yapı, çeteler, mafyalar ve her türlü örgütlenmelerle mücadele, hukuk yoluyla mücadele olan demokrasiye inanan herkes tarafından desteklenmeli ve desteklenir. Türkiye’deki paralel yapının şimdiye kadar ki örgütlerden ne farkı var. Dolayısıyla paralele yapıyla da mücadeleyi devlet hukuk yoluyla yapar. O yüzden sivil demokrasi üzerinde milletin egemenliği üzerinde bir vesayet kurmak isteyen herkese karşı hukuki mücadele yapılmalıdır. Bu da demokrasi ve ileri demokrasinin gereğidir. Ve Türkiye’nin ileri gitmesi için de şarttır. Bunu yaparken AB müzakereleri niye durdursun. Bu şu anlama gelir, ‘AB paralel yapının kontrolünde ve onu savunuyor anlamına’ gelir. Ne AB bunu yapar, ne de biz buna inanırız. Bu tamamen belli kurguların yapılması. Dışarıdan da birkaç ayarlanmış adamdan da demeç alınıyor. Sanki tüm AB, tüm AB parlementosu ve tüm ABD böyle düşünüyormuş gibi içeride de pazarlanmaya çalışılıyor. Valla millet bunu yutmadı, seçimden önce de yutmadığını gösterdi. Bundan sonrada bu millet böyle numaraları da yutmaz. Bu ucuz numaralardan herkesin vazgeçmesi gerekiyor. Millet gerekli dersi de şamarı da verdi. Türkiye’yi hala küçük düşürmeye çalışmak, dışarıya şikayet etmek ‘Şu müzakereler dursun da AK Parti zarar görsün biz de sevinelim edasıyla ülkeyi her yerde karalamaya çalışmak bu ülkenin yararına değildir. Türkiye’nin AB sürecinden vazgeçmesi mümkün değildir. AB Türkiye içinde değerlidir.” diye konuştu.
Benzer haber ve açıklamaların ABD’de Newyork Times’da yer aldığının hatırlatılması üzerine ise Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü, “ Bu gazete ya da Cihan Haber Ajansı veya Zaman ya da Milliyet, Hürriyet bir şey yazdığında, o ülkede bir şey yazdığında her şey onun yazması gibi olmuyor. Ancak, basın özgürdür, yazabilir. İstediğini yazar, istediğini yazmaz. Bazen siyasi yazar, bazen manipülasyon yapar. Ama ABD ‘de bir gazetenin yazması tüm ülkeyi bağlamaz. AB parlementosunda bir milletvekilin görüşü 28 ülkeyi bağlamaz. Herhangi bir yetkilinin görüşü de bağlamaz. AB’de kararların nasıl alınacağı başından beri belidir. Dolayısıyla bir kişinin söylemesi bizi bağlamaz. Türkiye’de de bir gazetecinin yazdığı, başka bir ülkeyi bağlamaz. Bağlamadığı gibi ne iktidarı bağlar, ne de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bağlar. Bu kadar abartmaya gerek yok, komplekse girmeye gerek yok. ABD gazeteleri yazdı diye koskoca 77 milyonluk Türkiye’nin kaderi mi belirlenecek. Bir gazeteye mi bağlı Türkiye’nin geleceği. Bu kompleksten kurtulalım” Türkiye’de bir kutuplaşma ve gerilim olup olmadığıyla ilgili soruya ise Çavuşoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşmasında 77 milyon insanı kucaklayacağını söylediğini hatırlattı. Kutuplaşma olduğunu kabul etmeyen Çavuşoğlu, Başbakan’ın açıklamalarının, Türkiye’nin ulusal güvenliğine zarar verenlere hukuki zeminde cevap verileceği olarak algılanması gerektiğini kaydetti. Çavuşoğlu konuyla ilgili, şunları söyledi; “Yapılan hukuki yanlışın, devletin ulusal güvenliğini dinleyip de başkalarına peşkeş çekenlerden, bu devlet hukuk çerçevesinde hesap sormayacak mı? Başbakanımız bunu söylemiştir. Bu kutuplaşmak değildir ki. Bir tarafta başka bir güç mü var ki kutuplaşma olsun. Bir tarafta vatana millete ihanet edenler var, devletin en gizli sırlarını dinleyip başkalarına peşkeş çekenler var… Bunlarla mücadele etmek, kutuplaşmak değil ki. Bu devletin en asli görevlerinden bir tanesidir. Yani artık bu tür şeylerle gündem dışı veya gerçeği başka yerlere saptırarak Türkiye’deki gerçeği kimse örtbas edemez. Bunu açıkça söylemek lazım. Şimdi bu, Türkiye’nin ulusal güvenliği ile alakalı bir şey. Bu kutuplaşma değildir. Ama biz Türkiye’de kutuplaşma istemeyiz. Biz her zaman diyoruz ki 781 bin metrekarede yaşayan 77 milyon hangi etnik guruptan olursa olsun, hangi siyasi görüşten olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun, hangi dine inanırsa inansın bizim vatandaşımızdır ve her birinin hakkını, hukukunu korumak devletin görevidir ve milletin yetki verdiği hükümetin de görevidir. Başbakanımızın da görevidir.”
BAŞBAKAN’IN TAKDİRİ
Kabine seçimden sonra yeniden revizyon olacağı yönünde iddiaların televizyonda yer aldığının hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, “Her seçimden önce ve sonra böyle değerlendirmeler yapılır. Bu tamamen Sayın Başbakanımızın takdiridir. Hükümetin başı Başbakanımızdır. Ondan böyle herhangi bir açıklama veya girişim duymadığımız sürece, bunlar sadece söylem olarak kalır. Bize gelen böyle bir bilgi de duyum da yok. Bunlar, seçim sonrası olabilir mi diye değerlendirmeler” ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu daha sonra basına kapalı gerçekleşen toplantıda bir konuşma gerçekleştirdi.
Toplantıya Bakan Çavuşoğlu’yla birlikte Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Güldal Akşit ile Afyonkarahisar protokolü katıldı. (Kocatepe Haber Merkezi)