Çanakkale mücadelesi kıyamete kadar sürecek
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından düzenlenen 'Huzurlu Aileler Erdemli Nesiller' konulu semineri Yardımcı Doçent Dr. Mücahit Gültekin verdi. Seminer Müftülük Salonu'nda gerçekleştirildi.HEDEF AİLEYAPISININ İNŞASISeminerin açılış konuşmasını AGD Şube Başkanı Muharrem Coşkun yaptı. Sekiz hafta sürecek olan 'Önleyici Aile Eğitimi' seminerini AGD Şubesi ve Bursa Aile Akademisi Derneği işbirliği ile organize ettiklerini söyleyen Coşkun 'Seminer dizisinin [&hellip]
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından düzenlenen “Huzurlu Aileler Erdemli Nesiller” konulu semineri Yardımcı Doçent Dr. Mücahit Gültekin verdi. Seminer Müftülük Salonu’nda gerçekleştirildi.
HEDEF AİLE
YAPISININ İNŞASI
Seminerin açılış konuşmasını AGD Şube Başkanı Muharrem Coşkun yaptı. Sekiz hafta sürecek olan “Önleyici Aile Eğitimi” seminerini AGD Şubesi ve Bursa Aile Akademisi Derneği işbirliği ile organize ettiklerini söyleyen Coşkun; “Seminer dizisinin ilkini Mücahit Gültekin hocamızın başlangıç semineri ile başlatmış olacağız. Son yüzyılda başta tüm insanlığın ve İslam dinine mensup olan milletlerin temelini oluşturan aile yapısını tahribata uğratmak için muazzam bir çalışma başlatılmıştır. Bunun neticeleri de yavaş yavaş alınmaya başlamıştır. Malum olduğu üzere boşanmalar, gayri meşru ilişkiler, cinayetle sonuçlanan evlilikler, psikolojik travmalar yaşayan çocuklar ve bu çocukların suç teşkil eden olaylara karışmaları, huzurevlerine atılan anne-babalar. Tüm bunların hepsi aile yapısının tahribinden kaynaklanmaktadır. Telafisi güç sorunları ortaya koymaktadır. Bu nedenleri göz önüne alarak AGD ve Bursa Aile Akademisi Derneği işbirliğiyle yeni bir dünyanın kurulması temelini oluşturan aile yapısının yeniden inşası için gayret bizden tevfik Allah’tandır” dedi.
ÇANAKKALE ZİHİNLERE DE YANSIMALI
AKÜ Eğitim Fakültesi’nden Yardımcı Doçent Dr. Mücahit Gültekin, 18 Mart Şehitleri Anma Günü akabinde bir seminer vermenin önemli bir tevafuk olduğuna dikkat çekti. Önleyici Aile Eğitimi seminerinde çocukların karşılaşacağı 8 tehlike hakkında alanında uzmanların sunumlar yapacağını belirten Gültekin; “Önleyici Aile Eğitimi temeli hakkında bilgilendirme de bulunmak istiyorum. Çanakkale Zaferi yıldönümü idraki ve Şehitleri Anma Günü açıkçası çok anlamlı bir tevafuk oldu. Çünkü Çanakkale Zaferi kazanımlarının psikolojik zihinsel dünyaya yansıtmaya çok fazla ihtiyacımız var. Çanakkale cephesinde can veren gençlerin, çocukların batı emperyalizmine karşı verdikleri mücadele düşünce ve duygu dünyasını anlamaya bugün her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Evet, şu doğru. Batı emperyalizmi Çanakkale’yi ele geçiremedi. Fakat Çanakkale sadece fiziksel bir coğrafyayı mı ifade ediyor? Biz batıya karşı sadece fiziksel topraklarımızı değil gönül ve zihin dünyamızı, iç dünyamızı da savunmakla mükellefiz” diye konuştu.
İŞGAL MÜCADELESİ SÜRÜYOR
Batı’nın Çanakkale Savaşı öncesi ve sonrasında bu topraklarda egemenlik kurmak için çok büyük çabalar sarf ettiğini söyleyen Gültekin; “Belki tanklarla, toplarla, silahlarla geçemediler ama geçme ümitlerini hiç kaybetmediler. Kültürel ve psikolojik kanaldan, sanatsal, siyasi, ekonomik kanaldan bu toplumu işgal etmek için çok büyük mücadele verdiler. Maalesef bu konuda tamamen başarısız olduklarını söyleyemeyiz. Kanaatimce Çanakkale’yi geçemeyen batı emperyalizmi mücadelesini kıyamete kadar sürdürecek. Özellikle Çanakkale Zaferinin yıldönümünde Önleyici Aile Seminerini başlatıyor olmamızın bu açıdan çok büyük bir önemi var” şeklinde konuştu.
AYET İLE KORUYUN BUYURULUYOR
“Biz önce anne babalarımızın çocukları sonra kendi çocuklarımızın anne babasıyızdır. Sonra anne babalarımızın anne babası, en sonunda çocuklarımızın çocukları oluruz” sözüne atıfta bulunan Gültekin; “Biz Önleyici Aile Eğitimi ile inşallah bizlere anne babalık yapabilecek çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Sadece kendimize değil bu vatana, bu millete anne-babalık yapacak çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Maalesef bugün çocuklarımız, gençlerimiz tehdit ve tehlike altında. Ayette beyan buyrulduğu üzere, ‘Kendinizi ve çocuklarınızı yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun’ denilmektedir. Cenab-ı Allah Tahrim Suresi 6’ncı ayette bunu bildiriyor. Bu ayet üzerinde düşünüp, tefekkür ettiğimizde bu ayetin anlam derinliğini yaşadığımızda iki tane şeyle karşılaşıyoruz. Birincisi çocuklarımızı koruma mükellefiyetimiz var. Sadece onların fiziksel bakımını sağlamakla mükellef değiliz. Onları bu dünyada ki tehlikelere ve şeytanın bu dünyada ki odaklarına karşı korumak gibi bir mükellefiyetimiz var” ifadelerini kullandı.
EBEDİ SAADET İÇİN YAŞANMALI
Anne babalar olarak aynı zamanda ülkenin sorumlu vatandaşları olunduğunu vurgulayan Gültekin şöyle konuştu: “Bu sorumluluk gereğince çocuklarımız ve gençlerimizi korumak zorundayız. Çocuklarımızı korumak demek o tehlikelerden aynı zamanda kendinizi de korumak demektir. Birçok anne baba ‘Biz çocuklarımız için yaşıyoruz’ diyor. Yani çocuklarımızın bu dünyada ki geleceği için çalışıyoruz. Hâlbuki çocuklarımız için yaşamak demek onların ebedi saadeti için yaşamak demek. Çocuklarımızın geleceği için çalışıyoruz sözünü; Çocuklarımızın ahreti için çalışıyoruz şeklinde anlamak gerekiyor. Çocuklarımızın ebedi saadeti için çalışıyoruz dememiz gerekiyor.”
TEHDİT UNSURLARI KONUŞULACAK
Bir ülkeyi korumanın çocukları ve gençleri korumakla sağlanacağının altını çizen Gültekin şunları söyledi: “Bu çalışma ile özellikle çocuklarımızı tehdit eden en önemli sorunları ele alacağız. Bunlar arasında olumsuz arkadaşlar, bunlar arasında marka bağımlılığı ve tüketim alışkanlığı var. Çocuklarımızın en yaygın karşılaştığı sorunlar bunlar. Her bir sorunu başkaca bir arkadaşımız ele alacak.” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi