“Çanakkale doğal kaynakların paylaşım savaşıydı”

Avustralya Gelibolu Dostluk Derneği kurucusu araştırmacı-yazar J. Gül Arslan Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde konferans verdi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) öğrenci kulüplerinden Tarih Kulübü tarafından düzenlenen ve Avustralya Gelibolu Dostluk Derneği Kurucusu Araştırmacı-Yazar J. Gül Arslan’ın konuşmacı olarak katıldığı “Avustralyalıların Gözüyle Türkler” konulu konferans, 2. Eğitim Binası Erdal Akar Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
“Anzaklar Türk askerlerinin savaştaki
tutumundan çok etkilenmiş”
AKÜ öğretim üyeleri ve öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilen konferansta Gül Arslan, Çanakkale Savaşı’nda askerlerin yaşadıkları zorluklar ile Anzaklarla Türklerin tarihi bağları ile ilgili bilgiler verdi. Konferansta 1998 yılından beri Avustralya’da yaşadığını ve 2001 yılından itibaren de Avustralya’da yaşayan Türklerle birlikte düzenlenen “Anzak Günü” yürüyüşlerine katıldığını ifade eden Arslan, konuşmasında Anzakların Türklere bakışını anlatan “Johnny Türkler; Saygıdeğer Düşman” adlı kitabına da atıfta bulundu. Arslan, Çanakkale’de savaşan Anzakların Türk askerlerinin savaştaki tutumundan çok etkilendiklerini belirterek, “Anzaklar, Çanakkale’de savaştıkları Türkler için “Saygıdeğer Düşman” unvanını kullanırlar. Anzakların torunları Avustralyalılar, Türklerin cesur olduğunu, savaş anında dahi insanlık onuruna yakışan bir şekilde davrandıklarını, kendilerine anlatılan vahşi ve barbar Türkleri cephede göremediklerini söylüyorlar. Avustralyalıların, Çanakkale Savaşı’nı, milli kimliklerinin, ulus olma bilincinin imzasını atıldığı, özgürlüklerinin de oluştuğu bir savaş olarak nitelendiriyorlar” şeklinde konuştu.
“Asıl amaç petrollerin ele geçirilmesiydi”
Arslan, Çanakkale Savaşı’nın bitmeyen, günümüzde de hala devam eden bir savaş olduğunu dile getirdiği konuşmasında “Çanakkale Savaşı ile ilgili olarak araştırdığı birçok kaynakta bunun bir petrol savaşı olduğu pek yazmaz. Hep savaşın nasıl olduğu anlatılır. Ama bu, doğal kaynakların paylaşım savaşıydı. Asıl amaç, Ortadoğu petrollerinin ele geçirilmesiydi. Çanakkale Savaşı, tarihin ilk amfibik savaşı olarak değerlendiriliyor ve demir-çelik dönemini bitirip petrol dönemini başlatan savaştır” şeklinde konuştu. Çanakkale Savaşı anlatılırken Mustafa Kemal Atatürk’ten çok fazla söz edilmediğinin de altını çizen Arslan, Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki başarısında O’nun insiyatif alma özelliğinin önemine değindi. Konuşmasına “Johnny Türkler-Saygıdeğer Düşman” adlı kitabından bazı alıntılar yaparak devam eden Arslan, kitabında yer alan Avustralyalı gazeteci ve askerlerin Türklere bakışını anlatan bölümleri ve Çanakkale’yle ilgili yazdığı şiirleri de dinleyicilerle paylaştı.
“Yedi cephede yedi düvele karşı savaşıldı”
Ardından Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’ndaki rolü ile ilgili bir sunum yapan AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, milletlerin tarihinde çok önemli dönüm noktaları olduğunu, Türk milletinin de tarihinin, özellikle Osmanlı’nın zor dönemlerdeki sürekli düşme grafiğinin belli bir noktaya geldiğini ve sonrasında da sıçrama göstererek üst noktalara çıktığını belirterek, “Özellikle 1. Dünya Savaşı’nın başlaması, yedi cephede yedi düvele karşı savaşmak zorunda kalan bir imparatorluğun kaynaklarını bitirmiş ve sürekli yenilgi, sürekli hezimet, sürekli bozgun, gerileme ve çöküşün ardından Balkan Savaşları, Osmanlı İmparatorluğu’nu bitirip tüketmiştir. Her şeyin sıfıra indiği, düşmanların can çekişmekte olan hasta adama son darbeyi vurmak için düzenledikleri Çanakkale Savaşlarında birden bire tarihin seyri değişmiştir. Kolayca, ellerini kollarını sallayarak, Çanakkale Boğazı’ndan geçip Osmanlı’nın tahtını, başkentini rahatlıkla işgal edebileceklerini zannederlerken, ummadıkları bir direnişle, bir milli şahlanışla karşılaşmışlardır ve Haçlı donanması Çanakkale’nin sularına gömülmüştür. İşte Çanakkale, Türk milletinin tarihinde tam bir dönüm noktasıdır. Her bir sahnesi binbir kahramanlık destanıyla doludur” diye konuştu. (Kocatepe)