Çalışanlar ve atanmayanlardan mitinge davet

Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ömer Akyıldız, şube üyesi meslektaşlarıyla birlikte sendika binasından PTT önüne kadar sloganlar atarak yürüdü. Akyıldız, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde sorunlarına kalıcı çözüm üretilmesini talep ettiklerini söyledi. Ataması Yapılamayan Öğretmenler Platformu sözcüsü Canan Kılınç da yaptığı konuşmada, meslektaşlarını 2011 yılı toplu görüşme sürecinde taleplerini yeniden daha güçlü olarak Türkiye gündemine taşımak [&hellip]

Çalışanlar ve atanmayanlardan mitinge davet

Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ömer Akyıldız, şube üyesi meslektaşlarıyla birlikte sendika binasından PTT önüne kadar sloganlar atarak yürüdü. Akyıldız, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde sorunlarına kalıcı çözüm üretilmesini talep ettiklerini söyledi. Ataması Yapılamayan Öğretmenler Platformu sözcüsü Canan Kılınç da yaptığı konuşmada, meslektaşlarını 2011 yılı toplu görüşme sürecinde taleplerini yeniden daha güçlü olarak Türkiye gündemine taşımak için 8 Ekim’de Türkiye’nin her yerinden gelen güvencesizlerle, kamu çalışanları ve ataması yapılmayan öğretmenler olarak Ankara ki mitinge davet etti

Türkiye’de öğretmenlerin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü yıllardır birikerek artan ve çözüm bekleyen sorunlarıyla karşıladığından yakınan KESK’e bağlı Eğitim-Sen Şube Başkanı Ömer Akyıldız, öğretmenliğin meslek açısından uluslararası genel kabullerin simgesi sayılan ve dünyanın çok sayıda ülkesinde her yıl 5 Ekim’de kutlanan Dünya Öğretmenler Günü’nü Türkiye’deki öğretmenlerin, her gün biraz daha zorlaşan ekonomik, sosyal, mesleki, özlük ve demokratik sorunlarla karşıladığını ifade etti. Akyıldız; “Eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretileceği yerde bu sorunların her yıl katlanarak artması, öğretmenlerimizi olumsuz yönde etkilemeyi sürdürüyor. Çalışma ve yaşam koşullarımız sürekli olarak zorlaşırken, giderek daha fazla sayıda öğretmen farklı statülerde esnek ve güvencesiz çalıştırılarak birbirine rakip haline getirilmeye çalışılıyor. Öğretmenlerin yıllardır çözüm bekleyen sorunlarının çözülmediği, 300 bini aşkın işsiz öğretmenin atamasının hala yapılmadığı, TKY, İKS gibi uygulamalarla öğretmenlere asli görevleri dışında işler yaptırılarak angarya çalışmanın dayatıldığı koşullarda nitelikli bir eğitim hizmetinden bahsetmemiz mümkün değildir. ” dedi.
Eğitim emekçilerinin
sorunları çözülmeli
Türkiye de eğitim sisteminin yıllardır çözülmeyen sorunlar ve sıkıntılar içinde olduğuna temas eden eden Eğitim-Sen Şube Başkanı Ömer Akyıldız, eğitimin asli unsuru olan öğretmenlerin kalıcı çözümler üretilmeyen sorunlardan doğrudan etkilendiğinin altını çizdi. Akyıldız; “Dolayısıyla eğitim sistemi mesleğine küsmüş, yabancılaştırılmış öğretmenler aracılığıyla sürdürülmeye çalışılmaktadır. Bütün bunların üzerine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in öğretmenlerin ‘üç ay’ tatil yaptığını iddia etmesi ve öğretmenleri üç yılda bir sınava tabi tutarak bir yeterliliklerini ve performanslarını ölçmeyi planladıklarını açıklaması bardağı taşıran son damla olmuştur. Bugün eğitim sisteminde yaşanan sorunların sorumluları, ülkenin dört bir yanında fedakarca çalışan öğretmenlerimiz değil; eğitimin ve öğretmenlerin sorunlarının çözüm taleplerine kulaklarını tıkayan siyasi iktidardır. Eğitim Sen üye ve yöneticilerine yönelik soruşturma, baskı ve sürgünler, 9 yıllık AKP iktidarı döneminde daha da yoğunlaşmış; çok sayıda üye ve yöneticimizin en temel sendikal ve demokratik eylemleri soruşturmalara, sürgünlere, gözaltı ve tutuklamalara gerekçe olarak gösterilmiştir. Öğretmenlerimize insanca yaşayabilecekleri, nitelikli hizmet verebilecekleri çalışma ve yaşama koşulları yaratılmalı; bunun için de başta maaşlar olmak üzere mesleki ve özlük hakları insan onuruna yaraşır düzeye yükseltilmelidir. Kaybedilme noktasına gelen mesleki saygınlığın yeniden kazanılması için, öğretmen yetiştirme ve istihdam politikalarının uluslararası standartlara uygun ve bilimsel bir anlayışla ele alınması ve tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.” diye konuştu.
8 Ekim’deki mitinge davet
652 Sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu’nda sınırlı sayıdaki üst düzey yöneticilerin maaş ve çalışma koşullarında yapılan iyileştirmelerin bütün öğretmenlerin sorunlarını çözecekmiş gibi sunulmaya çalışılması doğru olmadığı gibi, kabul edilebilir de olmadığını savunan Eğitim-Sen Şube Başkanı Ömer Akyıldız sözlerine şöyle devam etti: “Bütün bunların yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı, kamu özel ortaklığı uygulamaları ile eğitim hizmetlerini tamamen özel sektöre açmakta, özel sektörün yapacağı okulların 49 yıllığına kiralanmasını gündeme getirerek eğitimde yaşanan piyasalaştırma uygulamalarını daha da derinleştirmek istemektedir. Eğitim Sen olarak, sistem tarafından dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın ancak tüm öğretmenlerin birleşik ve örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyoruz. Öğretmenler, hem eğitim sisteminden kaynaklanan olumsuzlukları hem de kendi hakları ile ilgili yaşadıkları sıkıntıları sendikaları aracılığıyla çözebilir, alternatif bir eğitim sisteminin oluşturulmasına katkı sağlayabilirler. Eğitim Sen olarak, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü öğretmenlerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak görüyoruz. Bu durumun bir gereği olarak, yaşadığımız sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi, parasız, bi-limsel, demokratik ve anadilinde eğitim hakkının yaşam bulması için; özgür ve demokratik bir Türkiye talep eden herkesi 8 Ekim’de KESK, DİSK, TMMOB ve TTB öncülüğünde Ankara’da yapılacak olan mitinge davet ediyor, tüm öğretmenlerin Ankara’da olacağını buradan ilan edi-yoruz.”
KPSS derin bunalımlara sürüklüyor
Eğitim-Sen Şube Başkanı Ömer Akyıldız ‘ın ardından söz alan Ataması Yapılamayan Öğretmenler Platformu sözcüsü Canan Kılınç, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde Türkiye’de ki öğretmenler için artık sözün bittiği yere geldiklerini söyledi. Ataması yapılmayan 20. öğretmenin intihar ettiğini belirten Kılınç şunları söyledi: “27 Öğretmenin ölümüne neden olan KPSS 380 bin öğretmeni derin bunalımlara sürüklemektedir. Bunun yanında bir kaç hafta önce 160 bin öğretmene ihti-yacım var diyen Milli Eğitim Bakanı, öğretmen alımı yapmayacağını açıklamıştır. Bu nasıl bir vurdumduymazlık nasıl bir vicdandır? Geleceğimize kadrolu, istihdam edilme isteğimize, okullarımıza, öğrencilerimize kavuşmak için bir dönüm noktası teşkil eden 2011 yılı toplu görüşme sürecinde ta-leplerimizi yeniden ve daha güçlü olarak Türkiye gündemine taşımak için 8 Ekim’de Türkiye’nin her yerinden gelen güvencesizler, kamu çalışanları ve ataması yapılmayan öğretmenler olarak Ankara’da olalım.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme